Sosyal güvenlik sisteminde borçlanmalar asgari ücrete endekslidir. Asgari ücretteki artış da borçlanma miktarlarını artırır. Bu nedenle borçlanma yapmak isteyenlerin ellerini çabuk tutmaları ve yıl bitmeden başvurularını yapıp borçlanma miktarlarını ödemeleri avantajlarına olacaktır. Diğer yandan emekli olmaya hak kazanmış kişiler için ise yeni yılın beklenmesi daha avantajlı.
Sosyal güvenlik sisteminde borçlanma tutarları asgari ücrete endeksli demiştik… 1 Temmuz’dan itibaren bir günlük borçlanma tutarı en düşük 143 TL olarak uygulanıyor. Dolayısıyla doğum borçlanacak kadın sigortalı şu an için 103.024,8 TL ödemek durumunda. 1 Ocak’tan itibaren bu rakam asgari ücretteki artışa bağlı olarak artacak. Asgari ücret yüzde 50 artarsa bir günlük borçlanma için ödenmesi gereken tutar 214.6 TL’ye yükselecek. Bir doğum borçlanacak kadın sigortalının ödemesi gereken rakam da 154.535 TL’yi bulacak. Dolayısıyla 51.511 TL’lik bir artış söz konusu.
Şu an için 18 aylık askerliği borçlanacak bir erkek sigortalı 77.220 TL ödeyerek borçlanabilirken 1 Ocak’tan itibaren bu tutar asgari ücret yüzde 50 artarsa 115.901 TL’yi aşacak. Dolayısıyla kadın sigortalılar için doğum, erkek sigortalılar için askerlik borçlanmasında daha yüksek tutarların ödenmesi söz konusu olacak.
Borçlanma taleplerinde SGK’ya başvuru tarihi önemli. 1 Temmuz’a kadar yapılacak başvurularda SGK borçlanma taleplerine bugünkü asgari ücrete göre hesaplama yaparak cevap verecek. Kişiler kendi seçecekleri miktar üzerinden borçlanma taleplerini iletecekler ve SGK dilekçelere ödemeleri gereken tutarı yazarak cevap verecek. Dolayısıyla önemli olan talep tarihi. Ödemeler 1 Temmuz’dan sonra da yapılsa ödemelerin zamanında yapılması halinde talep tarihindeki hesaplama üzerinden borçlanma yapılması mümkün.
Aylık için yılbaşı
Borçlanma için borçlanmaya konu süresi olan kişilerin ellerini çabuk tutmaları lehlerine olacaktır. Diğer yandan emekli aylığı için her yıl büyüme oranı ve enflasyona göre bir hesap yapılarak karar verilmesi gerekiyor. Bu yıl için ocak ayının beklenmesi emekli olacaklar için daha avantajlı. Kıdem tazminatı tavanında da artış olacağı için işçiler için hem aylık hem tazminat açısından yeni yılın beklenmesi faydalı olacaktır.
Emekli aylığının hesabında prim ödenen bütün günler dikkate alınıyor. Dolayısıyla son bir yılın SGK’ya yüksekten bildirilmesi emekli aylığını artırmada tek başına yeterli değil. Diğer yandan emekli aylığı için talep dilekçesinin verilme zamanı da aylığın miktarını etkiliyor. Dilekçenin ne zaman verileceğine dair kararın her yıl, o yılın ekonomik göstergelerine bakılarak verilmesi gerekiyor. Bu yıl için yeni yılda dilekçenin verilmesi daha avantajlı gözüküyor. Ancak bu hesaba kıdem tazminatı tavanını da katmak gerekiyor. Ayrıca enflasyon ve son çeyrek büyüme de bu hesabı etkileyebilir.
Emeklilik dilekçesi…
Sigortalı açısından emeklilik başvurusunun yılbaşından önce mi, sonra mı yapılması kararı verilirken, içinde bulunulan yıla ilişkin güncelleme katsayısının yani enflasyon ve büyüme hızının, yine içinde bulunulan yılda emekli aylıklarına yapılan zam oranıyla karşılaştırılması gerekiyor. Enflasyon ve büyüme hızının, emekli aylıklarına yapılan zamdan büyük olması halinde izleyen yılbaşında, küçük olması halinde ise yılsonuna kadar emeklilik başvurusunda bulunmak avantaj sağlayabiliyor.
Bu yıl için örnek bir hesaplamayı TÜFE tahminleri ve gayri safi yurt içi hasıla verileri üzerinden yaptığımızda yılbaşını beklemenin avantajlı olduğu görülüyor.
Örneğin 2022 itibarıyla 15.000 TL emekli aylığına hak kazanmış bir kişi aylık tahsis talep dilekçesini yıl bitmeden verirse ocak ve temmuz zamlarından faydalanabilecek. Dolayısıyla aylığı 24.375 TL olacak. Aynı kişi dilekçesini yeni yılda verirse enflasyon yüzde 65 ve büyümenin yüzde 30’u da 1.32 olduğu için yüzde 66.32’lik bir artışla aylığı hesaplanacak. Sonuçta aylığı 24.948 TL olacak. Ayrıca bu tutarlara ocak zammı da yansıtılacak. Dolayısıyla aralık ve ocak arasında 573 TL’lik bir fark söz konusu. Ancak kesin hesap için kasım ve aralık enflasyonu ile son çeyrek büyüme rakamlarının beklenmesi gerekiyor. Diğer yandan kıdem tazminatı tavanı da önemli. Çünkü mahrum kalınan aylıkla birlikte tazminat açısından da tavan nedeniyle artış olmayacaksa yeni yılı beklemek mantıklı olmaktan çıkabilir.