Son yıllarda oldukça yayılan ve insanların hayatını kolaylaştıran bluetooth kulaklıkların zararları ile ilgili açıklama yaptı. Bluetooth kulaklıkların radyasyon yaydığını ancak cep telefonları kadar zarar vermediğini söyleyen Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Fen Fakültesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serkan Akkoyun, mümkün oldukça kablolu kulaklık kullanılmasını tavsiye etti.
“Bluetooth kulaklıklar enerjisi düşük bir dalga yayıyor”
Prof. Dr. Akkoyun Bluetooth kulaklıkların 1994 yılında keşfedildiğini söyleyerek, “30 yıllık yakın bir geçmişi var. Sağlık açısından henüz tam olarak detaylı veriyi toplayabilmiş değiliz. Fakat hayatımızı kolaylaştırdığı net. Son yıllarda bluetooth kulaklıklar sağlık alanında, hastaların anlık takibinde de çok kullanılıyor. Dolayısıyla zarar ve fayda dengesini detaylı çalışmak lazım. Bluetooth kulaklıklar, elektromanyetik dalga yayıyor. Biz gördüğümüz ışığı ya da hastanede röntgen çekinirken yayılan x ışınını, mikrodalga fırınların yaydığı ışınların hepsini elektromanyetik dalga olarak görüyoruz. Bluetooth kulaklığın yaydığı dalga da mikrodalganın yaydığı elektromanyetik dalga gibi. Bluetooth kulaklıklar, enerji olarak güneş ışınlarından 1 milyon kat daha enerjisi düşük bir dalga yayıyor. Enerji ya da radyasyon bakımından zararlı mı? Sorusuna cevap verecek olursak buna hayır diyebiliriz. İyonlaştırıcı radyasyon sınıfına girmiyor. Bluetooth kulaklıkların yaydığı radyasyon, iyonlaştırıcı radyasyon değil” dedi.
“Bluetooth kulaklıklar cep telefonlarına kıyasla 10 ila 400 kat daha az zararlı”
California’da bilim insanlarının araştırmalar yaptığını söyleyen Prof. Dr. Akkoyun, “Bilim insanlarının yaptığı araştırmaya göre cep telefonlarına kıyasla 10 ila 400 kat daha az zararlı olduğu anlaşıldı. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), cep telefonlarının yaydığı ısı ve radyasyon zararını minimum düzeye çekmek için alternatif çözümlerden birinin bluetooth kulaklık kullanmak olduğunu söyledi. Fakat mümkünse onu da kullanmamayı öneriyor. Kullanılacaksa arama sırasında kullanılsın gibi tavsiyeleri oldu. Nükleer tıpta alara prensip dediğimiz bir prensip var. Alara prensibi her şekil radyasyonun mümkün olduğu kadar uzağında durulmasını, aranıza engel koyulması ve minimum zaman harcanmasını savunuyor” diye konuştu.