MÜJDE IŞIL – Hollywood bit pazarına nur yağdırmayı denemekten usanmadı, usanmıyor. ‘80’lerin komedi klasiklerinden “Ghostbusters” da bu sevdanın örneklerinden… Devam filmleri aralıklarla perdeye geldi. 2016’da kadınlardan oluşan yepyeni bir tim bile kuruldu. Bugün vizyona giren “Ghostbusters: Frozen Empire/Hayalet Avcıları: Ürperti” ise 2021 tarihli “Ghostbusters: Afterlife/Hayalet Avcıları: Öteki Dünya”nın devam filmi ve serinin beşinci üyesi.
Serinin yeni filminde Spengler ailesi her şeyin başladığı yere, yani New York City itfaiye binasında. Antik bir küredeki şeytani bir güç serbest kalınca yeni ve eski Hayalet Avcıları, dünyayı ikinci bir Buz Devri’nden kurtarmak için güçlerini birleştiriyor.
Konusundan da anlaşılacağı gibi film, eski ve yeninin harmanı bir hikâyeye sahip. Bir yandan ikonik oyuncularıyla nostalji yakalamaya çalışırken bir yandan da seriyi yeni nesiller için ilgi çekici kılmayı hedefliyor. Orijinal “Hayalet Avcıları” ‘80’ler ruhuna iyi gelen, dönemin delişmenliğini yansıtan çılgın bir komediydi. Sonradan eklemlenen filmler bunu yakalayamadı. Dönemin ruhu kadar o mizaha yaklaşamamak da bu sonucun başlıca sebebi. “Hayalet Avcıları: Ürperti” oyuncu kadrosunu ne kadar zenginleştirse de orijinal filmin özündeki absürtlüğü beceremiyor; fazlasıyla düz kalıyor. Hatta senaryoyu o kadar kopyala-yapıştır hâle getiriyor ki “Indiana Jones” ya da “Mumya”nın izlerini bile bulmak mümkün. Ama perdede Bill Murray ve Dan Aykroyd’u izlemek bile yüzümüzü gülümsetmeye yetiyor doğrusu. Bir de Mini-Puftların şirinliğini…
Vizyonda öne çıkanlar
“Güneşi Söndürmem Gerek”: Emre Gül’ün aynı adlı çok satan gençlik romanı serisinden sinemaya uyarlanan film, sevgilisini kaybeden Umut’un hayatına kaldığı yerden devam etme çabasını anlatıyor. Doğukan Cantimur’un kaleme aldığı, Hande Türkel’in yönetmen koltuğunda oturduğu filmde genç oyuncular Serra Arıtürk, Samet Kaan Kuyucu başrolde.
“Oldboy/ İhtiyar Delikanlı”: Park Chan-wook başyapıtı ve 2000’lerin modern klasiği, Türkiye’de vizyona girişinin 20. senesinde yeniden perdede.