Melisa Vardal – Başarılı müzisyen parçaya dair “Kendisinin ne söylediğinin değil dinleyenlerin ne hissettiğinin önemli olduğunu” vurgularken “Yabancı”nın kendi duygularından açılan başka bir pencere olduğunu söylüyor. Üç ay önce “Güzel Şeyler Var” diyerek seslenen başarılı sanatçıyla “Yabancı”da dem vurduğu yorgunluğunu, Erkan Oğur’un dokunuşlarını ve parçalarındaki hüznü konuştuk…
Parçanızdan “Bir ‘yabancılaşma’ hikâyesi” diye bahsediyorsunuz. Bu “yabancılaşma”yı biraz açabilir misiniz, neye, kime yabancılaşma?
Bu, sonuç itibarıyla bir şarkı… Bir nesir, bir düz yazı değil. Ben de bu parçaya ses olmuş müzisyenler de, bir şekilde ne anlatmak istiyorsak işlemeye, ifade etmeye çalıştık. Benim ne anlattığımın bir önemi yok, sizlerin bu şarkıyı dinlerken ne hissettiğinin önemi daha büyük kanımca.
Üç ay önce “Güzel Şeyler Var” diyerek seslenmiştiniz sizi sevenlere şimdi son tekliniz “Yabancı”da ise yorgun ve kırgın olduğunuzu dile getiriyorsunuz. Zor günlerden geçtiğimiz bu zamanlarda umutlarınız mı tükendi, bu kırgınlığınız dünyaya mı?
İnsan tek tip olamaz, olmamalı… Duygularımız çoklu ama bâki. Yani “Ay ben vazgeçtim şimdi böyle hissediyorum” değil de, “Bunu da hissediyorum”dur insan olmak. Yine de güzel şeyler var. “Yabancı” da anlattıklarım da kötü değil aslında. O da ayrıca bir duygu durum hâli, başka bir pencere, içeride olanlardan biri daha, hepsi bu.
Kopuzu ve perdesiz gitarı ile şarkıya Erkan Oğur’un da dokunuşu olmuş. Oğur’un dokunuşları sizin için ne ifade ediyor, parçayı nereye taşıdı?
Parçaya can verdi, benim anlatmak istediklerimi tamamladı. Belki benzer bir dertle ses oldu. Bütünledi, bütünleşti.
Parçalarınızın hüzünlü dokuları dikkat çekiyor, bu şarkıları kaleme alırken yaşadıklarınızdan mı ilham alıyorsunuz, eğer öyleyse sözler hesaplaşmak ya da affetmek üzerine mi yazıldılar?
Hüzünlü şarkılarım daha çok dikkat çekiyor. Neşeli şarkılarım ise sayıca baktığınızda yedi albüm genelinde çok daha fazla. Sözler niye yazılır? Bilmem. Anlatma hasretinden. Ben bir yerden ilham almıyorum. Bence hiçbir sanatçı da ilham almıyor. Biz sadece böyle yaşıyoruz. Böyle biliyoruz. “İlham nerede oraya gideyim, nerede benim ilhamım…” lafları tamamen safsata. O ticari bir arayış olsa gerek.