Bilim insanları “dünyanın en korkunç sesini” yeniden üretti: Tüyler ürpertiyor!


Bilim insanları ölmekte olan bir kadının çığlıklarını andıran “Aztek ölüm düdüğünün” korkunç sesini yeniden oluşturdu. Orijinal Aztek ölüm düdüğü, 1999 yılında Mexico City’deki bir Aztek tapınağında yapılan kazılar sırasında, başsız bir iskeletin elinde bulunmuştu.

Bilimsel deneylere yönelik eğitici bir YouTube kanalı olan The Action Lab, Aztek ölüm düdüklerinin sesini içeren bir video yayınladı. Ses, modern teknoloji sayesinde yeniden üretildi. The Action Lab, efsanevi düdüğün Amerikan HeyGears şirketinin 3D yazıcısı kullanılarak nasıl yeniden üretildiğini gösterdi.

Ne amaçla kullanılıyordu?

Azteklerin bu kafatası şeklindeki düdükleri rüzgar tanrısı Eecatl onuruna düzenlenen kurban törenlerinde kullanmış olabileceklerine inanılıyor. Düdüğün başsız bir iskeletin elinde bulunması da bunun bir göstergesi. Meksika’daki kazıların ardından arkeologlar ilk başta bunun bir tür oyuncak olduğunu düşündüler ve fazla önem vermediler.

Ancak yaklaşık 15 yıl sonra, araştırmacılardan biri kafatasının üst kısmındaki deliğe üfledi ve ardından herkes tüyler ürpertici bir ses duydu. Bu şaşırtıcı bir keşifti çünkü sesi bir “insan çığlığına” benziyordu. Düdüğün tam olarak ne amaçla çalındığı bilinmiyor. Fakat bu konuda birkaç teori mevcut.

İnsan gırtlağını taklit ediyor

Bazı uzmanlar Azteklerin bu sesi muhtemelen kurban edilen insanların ruhlarının öbür dünyaya gitmesine yardımcı olmak için kullandıklarına inanıyor. Ayrıca düdük kötü ruhları korkutup kaçırabilecek bir savunma aracı olarak da kullanılmış olabilir. Bir başka hipotez de düdüğün savaşın başında düşmanlara korku salmak amacıyla kullanıldığı yönünde.

Aztek ölüm düdüğünün yapısı, insan gırtlağını taklit eden bir şekle sahip. Üflendiğinde hava iki parçaya bölünerek titreşimli sesler oluşturuyor. Düdüğün içindeki mantar toplar da sesi bozarak ölüm acısı çığlıklarına dönüştürüyor. Bilim insanları, yok olmuş bir medeniyetin kan donduran bu icadının birden fazla Aztek nesli tarafından işitildiğini kanıtladı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir