NIH anıların nasıl oluştuğunu anlayabilmek için 20 hastayla çalıştı. Araştırmacılar, hastaların çeşitli bilişsel sınırlar içeren film kliplerine nasıl tepki verdiğini gözlemledi.
Hastalara yumuşak ve sert sınırlar olarak adlandırdıkları iki tür klip gösterdiler. Yumuşak sınırlar, aynı hikayeyi sürdüren yeni kliplere geçişler içeriyordu. Örneğin, bir beyzbol atıcısı topu atar ve vurucu topa vurur. Bir sonraki klip, başka bir oyuncunun dış sahada topu kovaladığını gösterebilir. Bir klibin başlatılması ve ardından bir sonraki klipte tamamen farklı bir şeye geçilmesiyle katı sınırlar tetiklendi.
Beynin bununla nasıl başa çıkacağını görmek için her geçiş sırasında kaydedilen beyin aktivitesine baktılar. Sınır hücreleri hem sert hem de yumuşak sınırlara tepki gösterdi. Ancak olay hücreleri yalnızca katı sınırlara yanıt verdi.
Bilim insanları, anıların bilgisayardaki veya telefondaki fotoğraflara benzer şekilde saklanabileceğini söylüyor. Dayandıkları olaylara ve alındıkları zamana göre saklanabilirler. Ve daha sonra o olaya bağlı bir şey tetiklendiğinde o anılar yeniden canlanabilir.
Anıların nasıl çalıştığını keşfetmek, Alzheimer hastalığıyla savaşmak için büyük bir adım olabilir. Araştırmacılar, beynin anıları nasıl sakladığını ve onları nasıl geri oynattığını öğrenerek, hastalığı tedavi etmenin yeni yollarını öğrenebilirler.