Beşiktaş’ın yıldızını öve öve bitiremedi! ‘Adam pire gibi’

Beşiktaş, Spor Toto Süper Lig’in 12’nci haftasında Ümraniyespor’la karşı karşıya geldi. Siyah-beyazlılar Vodafone Park’ta oynanan mücadelede rakibini 5-2’lik skorla mağlup etmeyi başardı. Beşiktaş’ın farklı galibiyeti ve Şenol Güneş’in tercihlerini spor yazarları değerlendirdi. Siyah-beyazlıların tecrübeli futbolcusu performansıyla övgüleri topladı. Usta kalem, Beşiktaş’ın yıldızı için “Adam pire gibi” ifadelerini kullandı.

İşte Beşiktaş – Ümraniyespor karşılaşması sonrası yapılan değerlendirmeler…

ÇİFT SANTRFOR, BEŞLİ SKOR, ÜÇLÜ ŞOV / ATTİLA GÖKÇE

Unutulmaz bir gündü… Şenol Güneş 200. maçla Beşiktaş’a dönerken, açık farklı skorla umut, enerji ve sevinç yarattı. Skor tabelasında 5 gol var… Maç sonunda da “üçlü” çektirdi Şenol Hoca… Önceden bu coşku ritüeline katıldı mı, bilmiyorum… İlk kez gördüm. Gayet güzeldi. Jorge Jesus’tan sonra Şenol Güneş de taraftarla “ünsiyet” içinde… Onlarla dostça ilişkilerini geliştirmek, sevinci ve hüznü paylaşmak istiyor. Güzeel!
Maça bakarsak… Şenol Güneş önde “kanatsız” bir oyun kurgulamıştı. Daha doğrusu, Ghezzal ve Nkoudou’suz bir on birle çıktı sahaya… Daha da ilginç olanı Weghorst-Cenk Tosun’u “çift santrfor” oynattı. Cenk’le Hollandalı’yı ikilerken, “evlat” golcüye bazen orta alanda, bazen sağ kanatta ama tüm hücum organizasyonlarında “güvenerek” rol verdi. Bu oyun biçimi, ne zamandır rakip stoperlerle boğuşurken istediği topları alamayan “yalnız adam” Weghorst’u rahatlattı. Cenk Tosun’la ikisi uyum içinde dans eder gibi futbol oynadılar. İkisi de ikişer golle skor tabelasını zıplattılar. 

Cenk Tosun penaltıyla perdeyi açarken “ikizine” asist yaptı. Rakip oyuncu üzerinden attığı kafa golü de alkışlanacak düzeyde idi. Weghorst’un golleri, dar açıdan kolay atılamayacak sayılardı. İlkini uzak köşeye, ikincisini de rakibiyle birlikte aut çizgisinden dışarı çıkmak üzere iken yine çaprazdan atıverdi. Tayyip Talha’nın kendi topunu havalandırıp, inişinde usta vuruşla attığı gol de çok özeldi. Bravo.

Beşiktaş’ın orta alanı da “toparlanmış” göründü. Gedson Fernandes, bir “silkinme” ve “uyanma” halini sergiledi. Hem mücadele etti, hem de hücum organizasyonlarına katkıda bulundu. Salih, dünkü oyunuyla sahanın her yerine basarken, kendini liderliğe hazırlayan kararlı bir tutum içinde göründü. Dokuz kornerin dokuzunu da ustaca kullandı. Yükü arttıkça gelişecek… Öyle görünüyor. Güneş’in bir türlü form tutmayan Del Alli ile Redmond’a birer devre şans vermesi de bir mesaj: Önyargı yok, çalışın da görelim.  
Zengin skorun yanında “savunma fukaralığı” da söz konusu. Rosier ve Masuaku hücum katkısına çok hevesliler. Sağ ve sol kanadı başarıyla kat ediyorlar. Ama asıl görevleri olan savunmada rakibe yüzde yüz gollük toplar kaptırıyorlar. Rosier tehlikeli bir gol fırsatı verdi Ümraniye’ye… Masuaku da topu kaptırdı gol oldu.

Şenol Hoca’nın son (belki de ilk) dokunuşu kaleye. Ersin’i biraz dinlendirip özel çalışmaya sokacak anlaşılan. Bir ara ağır sakatlıkla üçüncü kaleci durumuna düşen Mert Günok, iki gol yemesine rağmen, kolay değil, iyi bir dönüş yapmış sayılır.
Ümraniyespor, Süper Lig’in talihsiz takımlarından biri. Beşiktaş’a karşı geçiş oyununda çok fırsatlar yaratıp ancak iki gol attılar. İki golcü Del Valle ile Avounou, çok sıcak oyuncular… Serkan, Geraldo ve Umut’la Sackey de atletik koşularla çok çabuk pozisyon yaratabiliyorlar. Ümraniyespor yakın haftalarda özlediği galibiyeti sağlayabilir.
Beş gollü maçın yıldızlarından biri de Beşiktaş taraftarları. Cumhuriyet Bayramı’nın coşkusu ve Şenol Hoca’nın iyi bir oyunla dönüşünü marşlar ve sloganlarla kutladılar. Tempoları çok az düştü, çoğu maçı ayakta  izledi. Takım da onlara özlediğini verdi. Tebrikler!

VALERİEN ISMAEL’İN KULAKLARI ÇINLASIN / BİLAL MEŞE

Beni bilen, bilir, oldum olası, hep yerli teknik adamları savundum, bu düşüncemde yıllardır bir milim sapma olmadı, olmaz da. Valerien Ismael ile yolların ayrılmasından sonra gündeme birçok yerli aday geldi, yönetim Şenol Güneş’i tercih etti, bence hiç sakıncası yok, yerinde bir karar. Neticede Güneş hem yerli, hem de Kartal’da iki kez şampiyonluk yaşadı, artı tribünlerde de kredisi var, yetmez mi? 
Güneş hocamız tecrübeli, bilgi birikimi yüksek, ne var ki işinin kolay olmadığını düşünüyorum. Niye mi? Kartal’ı yarı yolda aldı, takımı bu zorlu zirve yarışında tutmak için elinin altındakilerle yetinecek. Gerek sisteme, gerekse oyun şablonuna bazı dokunuşlar yapacağını dün gördük… Örneğin genelde tek forvetle oynayan Kartal’ı ikiliye döndürdü, Weghorst’un yanına Cenk Tosun’u monte etti. Beşiktaş’ın geçmiş maçlarda, çok basit ve kolay goller yediğini biliyoruz, birçoğu bireysel hatalardan geldi. Güneş hoca bu kronikleşmiş rahatsızlığa mutlaka bir reçete yazacaktır, orayı da derler toparlar. 

Cenk Tosun’un penaltı golüyle öne geçen Beşiktaş’ta 33’te bu kez Weghorst sahne aldı, farkı ikiye çıkardı. Bundan sonra mı? Kartal yine vites küçülttü, oyundan düştü, Ümraniye direnişini sürdürdü, nitekim 45’te Valle, farkı bire indirdi. 
Güneş hocanın ikinci yarının başında Tayfur, Redmond ve Umut’u sahaya sürmesi Kartal’ı biraz ayağı kaldırdı, nitekim Josef’in asistine Tayyip karşılık verdi, farkı yeniden ikiye yükseltti. Ne var ki Kartal bu, farkı ikiye taşıyor, yeniden kalesinde gol görüyor! 57’de Avounou şık bir golle takımını yeniden umutlardırırken, Cenk 62’de ikinci kez tribünleri ayağa kaldırdı.

Ismael’in kulakları çınlasın! Redmond’un Dele Alli’den iki gömlek üstün olduğunu gördük, adam pire gibi, çabuk mu, çabuk. Yararlı mı, yararlı. Kazandığı her topta, oyunu rakip alana yıktı, üretimlere katkı sağladı. Kartal, yine ‘iş kazası yaşar mı’ dedik, Weghorst 78’de harika bir golle bu düşünceye set çekti, farkı ikiye çıkardı, alkışlar arasında kenara alındı.
Maç bitiminde Şenol Güneş hocamızın tribünlere üçlü çektirmesi, bu enerjinin gelecek haftalarda Kartal’ın futboluna müthiş pozitif katkılar sunacağının habercisidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir