Beşiktaş taraftarına çağrı: Artık rafa kaldırın! Lamı – cimi yok

Süper Lig’de Burak Yılmaz’ın ayrılığı sonrası takımın başına geçen Rıza Çalımbay galibiyetle başladı. Beşiktaş – Başakşehir mücadelesini spor yazarları köşelerinde değerlendirdi.

BİLAL MEŞE: HOŞ GELDİN ATOM KARINCA (MİLLİYET)
Beşiktaş sevdalıları (!) bugüne kadar tam tamına 5 başkanı protesto yolunu seçerek, yıldırdılar, bıktırdılar, gönderdiler. Bu düşüncem elbette tüm taraftarlar için değil… Bazıları bu yolu alışkanlık haline getirdiler, ancak biz alışamadık! Başkanları geçtik, ilk kez yerli bir hocayı üstelik Beşiktaşlı Burak Yılmaz’ı aynı yöntemle pes ettirdiler! Bakın, 18 yıl sonra Rıza Çalımbay, çok zorlu ve de çok riskli görevi gözü kapalı kabul etti, yeniden yuvaya döndü. Hiç olmazsa “Atom Karınca”ya sahip çıkın… O malum huyunuzu artık rafa kaldırın. Bu takım sizin pozitif enerjinizle ayağa kalkar, lami – cimi yok arkadaşlar…
***

Demem o ki Rıza Hoca’nın elinde sihirli değnek yok. Kadro belli, sakatı çok, ne var ki bu handikapları aşacak tecrübeye sahip ki, zor günlerin adamıdır. Rıza Hoca, ligde sıkıntılı süreç geçiren Başakşehir karşısına öyle sürpriz sayılacak bir on bir sürmedi. Sadece bazı oyuncuların yerini değiştirdi. Örneğin Bahtiyar’ı kanata taşıdı. Elbette Aboubakar, Kartal’ın en büyük kozu, ee Cenk Tosun da sakat, iş Muleka’ya kaldı. İlk yarıda baskı yapan, üreten Kartal idi. Gelin görün ki Volkan Babacan’ı geçemediler, daha doğrusu çerçeveyi bulamadılar. Hadi bunu geçtik, önce Bahtiyar, ardından da Ghezzal sakatlandı, yani biri düzeliyor, birileri sakatlanıyor.
Konuk takımın kapanması, zamana oynaması doğal… Çünkü her puan onların kurtuluş reçetesi olacak, yadırgamadım, çaresizler!

***
Onur Bulut ve Chamberlain’in oyuna girmelerinden sonra, Kartal ikinci yarıda vites yükseltti, öyle bir baskı kurdu ki, rakip savunmaya nefes aldırmadı. Nitekim 55’de Rebiç, şık bir pasla Muleka’yı buluşturdu, siyahi oyuncu aşırtma vuruşla topu filelere gönderdi, kilidi açan çilingir oldu.
Tek farklı galibiyetler sıkıntı yaratır. Önce Gedson ve ardından Muleka iki net pozisyonu gole çevirseler oyunun son bölümünde Kartal sıkıntı yaşamazdı. Artı, skoru koruma psikolojisi doğal olarak konuk takımın iştahını kabarttı. Ancak Kartal’ın kalesinde Mert Günok, olası puan kaybına set çeken isimdi. Savunmanın göbeğinde kaptan Necip ve Amartey, doksan dakikayı hatasız tamamlayan isimlerdi, birçok tehlikeyi büyümeden önlediler.
İşin özeti, özellikle ikinci yarıda rakibine kabus gibi çöken Beşiktaş, yeni hocalarına üç puanla ‘hoş geldin’ dediler, bize de bol şans dilemek kaldı.

ATTLA GÖKÇE: KIYMETİ BİLİNMEYENLER (MİLLİYET)
Off.. Ne kadar da sıkıntılı bir süreç. Beşiktaş’ta takımdan sonra teknik kadro da dağılmış. Burak Yılmaz, Bodo maçından sonra görevi bırakırken iki Hırvat yardımcı da daha ne olduğunu anlamadan geri dönüşe geçmişler. Doğal olarak Rıza Hoca gelmiş. O gelince “Yuvaya hoş geldin” demek adettendir.
Başakşehir’e bakarsak.. Onlar da son üç maçta galibiyet görememişler… Çağdaş Hoca da hep “içini doldurarak” kurguladığı oyunları neredeyse unutacak.
Her neyse, sıkıntılı süreç, sıkıntılı bir maç sunuyor bize. En azından ilk yarısı öyle… Düşünün koskoca Başakşehir’in isabetli şutu yok. Beşiktaş ilk yarıda 4 kez yokluyor kaleyi… O şutlar da Volkan’a teslim koli gibi. Ama bol bol faul var. Maaşallah (!) kollar, dirsekler, kramponlar peş peşe geliyor. Yerde kalan zor kalkıyor. Zaynutdinov mesela gözüne, şakak kemiğine gelen dirsekle hastaneye gidiyor. Yazarken baktım, faullerde 16-16 eşitlik var. Bu arada 39’da oyuna giren Ghezzal devre arasında yerini Onur’a bırakıyor. Galiba kronik bir sakatlık durumu onunki. Eriyip giden bir kariyer. Trajik ve kronik tablo çok üzücü…
Temposuz, yavaş, didişme halindeki oyunun en canlı bölümü tribündeki taraftarın öfkeden çıkmış eğlenceye dönen hali… Kongre kararı ve peş peşe gelen istifalar ve Avrupa kayıplarından sonra hal ve gidiş normale dönüyor.
Sakatlık ve hastalıktan “raporlu” futbolcular çoğalınca Beşiktaş’ta kıymeti pek bilinmeyen Muleka ile Rebic nihayet bir araya geliyor. İlk yarıda buluştuğu topları ayağında tutan, önünü boşaltamayan ve attığını Volkan’a teslim eden Muleka, 55’te Rebic’in muhteşem asistiyle zor maçı güzelleştiriyor. Burada Rebic’e dikkat etmek gerekiyor. Sol kanatta başarıyla oynayan, Tayfur’a da Onur’a da yardım eden, hücumda tempoyu yükselterek akıllı hamleler ve yaratıcı paslarla ceza sahasındaki arkadaşlarına gollük toplar sunuyor.

Dünkü maçın yıldızı bence Rebic… Artık süreklilik ve devamlılık bekliyoruz. Muleka’nın attığı o güzel golden sonra tempo yükseliyor. Topu kapma savaşı yoğunlaşıyor. Başakşehir’in beraberlik baskısı bunaltıyor. Kalede Mert olunca bu baskıdan kurtulmak mümkün oluyor.
Neyse, geçmiş olsun… İlk vartayı atlatan Rıza Hoca’ya da Beşiktaş’a da… Sıkıntılı süreç henüz bitmiyor… Çağdaş Hoca’nın da Başakşehir’de operasyon yapması, duruma müdahale etmesi gerekiyor. Sabır diliyoruz. Onlara da geçmiş olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir