ERZURUM Milliyet – Sözleşmeli besicilik ile tarımda “yerli ve millî üretim” hamlesinde yeni bir aşama kaydedildiğini belirten Kirişci, “Bu proje ile, alım garantisi ile maliyete göre fiyat politikasıyla üreticimize mutlak kârlılık sunuyoruz. Öncelikle bu alanda uzmanlardan oluşan bir maliyet komisyonu kurulacak. İşletmelerin ölçek durumu ile bölgesel girdi fiyatlarına göre aylık maliyetler belirlenecek ve bu rakamlar kurum web sitesinde yayınlanacak” bilgisini verdi.
Asgari 5, azami 200 baş
Kırmızı et tedarik zincirinin çok aktörlü bir yapı olduğunu kaydeden Bakan Kirişci sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aktör sayısı arttıkça tedarik zinciri zayıflamakta ve manipülasyona açık hale gelmektedir. Sözleşmeli model ile ara aktörler olmayacak, alıcı ile satıcı doğrudan muhatap olacak. Burada hedef kitlemiz küçük ve orta ölçekli üreticilerimizdir. Asgari 5, azami 200 baş için sözleşme yapılacak. Sözleşmeler, yıllık olacak, her yıl yenilenecek ve 5 yıl devam edecek.”
Verime dayalı teşvik
Sözleşmeli besicilik uygulamasının önemli yanlarından biri de verime dayalı olarak verilecek teşvik primleri olacak. 200 kilogram karkasın üzerine teşvik primi verilecek. Bakan Kirişci prim detaylarını, “201-250 kilogram arası her kilogram için 2.5 TL, 251- 300 kilogram arası her kilogram için 3.5 TL ve 301-350 ve üzeri her kilogram için 5 TL verimlilik primi verilecektir. Böylece hem her bir hayvandan en ideal parametrelerde et üretimini hedefliyoruz hem de emeğinizin karşılığını almanızı sağlıyoruz” sözleriyle anlattı.
Hedef fiyat istikrarı ve piyasa regülasyonu
Sözleşmeli besicilik ile kırmızı ette fiyat istikrarı ve piyasa regülasyonunu hedeflediklerini kaydeden Bakan Kirişçi, sistemle Besi Kayıt Sisteminin oluşacağını ve işletmelerdeki hayvan sayılarının ve kesim programlarının kayıt sistemi ile izlenebileceğini vurguladı. Kirişci şunları kaydetti:
“Böylece ‘canlı hayvan stok yönetimi’ yapmak da mümkün olacak. Et ve Süt Kurumu, piyasa şartlarına göre erken kesim veya geç kesim primleri ile canlı stokunu yönetecektir. Ayrıca besi periyodunun sonuna doğru kurumumuzun imkanları ölçüsünde avans verilecektir. Bu sistemle hem üreticimizi hem de tüketicimizi korumayı hedefliyoruz. Üreticilerimiz hayvanlarını yetiştirirken ‘yarın ne olacak’ diye endişe etmesinler, her türlü sorunlarında destek olalım istiyoruz. Amacımız verime dayalı gerçekçi fiyat politikası ile hem üreticimizin hem de tüketicimizin memnuniyetini sağlamaktır. Sözleşmeli besiciliğin, çok geniş anlamda faydalar sağlamasını bekliyoruz. Biliyorsunuz, yaşanan doğal afetlerin artması, mevsimlerdeki değişiklikler nedeniyle iklim değişikliği son yıllarda en çok konuşulan konuların başında geliyor.”
Model olacak
Söz konusu projeyle iklim değişikliğini etkileyen faktörleri azaltmayı hedeflediklerini de belirten Bakan Kirişci bunu şöyle açıkladı:
“Karbon salımını azaltacak çiftlik operasyonlarına katkı yapacağız. Sözleşmeli besicilik yapan üreticilerimizin örnek bir model oluşturacağına inanıyoruz. Bu modelle rasyonel çiftlik yönetimini oluşturmak istiyoruz. Hayvansal gübrelerin, toprağın ihtiyaç duyduğu zamanda ve miktarda kompost şeklinde kullanılmasını sağlayacağız. Hayvan beslemede doğru rasyolar hazırlamak suretiyle enterik metan emisyonunu azaltacağız.”
7-8 aylık gelir hesabı
Bakan Kirişci salonda kendisini dinleyen üreticilere yaptığı bir hesap ile verime dayalı olarak yapılacak teşvik primi ile elde edilecek ortalama geliri şöyle anlattı:
“Türkiye şartlarında besiye alınmış karkasların ortalama ağırlığını 320 kg kabul edersek 100 başlık bir işletmede, 7-8 aylık bir besi sonrası 100x320x5 = 160.000 TL teşvik verilecektir. Kilogram başına 5 TL kar olarak hesaplarsak 320 bin TL. 7-8 aylık bir gelir söz konusudur. Bu da ülkemiz şartlarında iyi bir gelir olarak kabul edilebilir.”