Marmaris’te yaşanan orman yangınları ile birlikte, yangınların doğaya verdiği tahribat bir kez daha gözler önüne serildi. Balıkesir’in Kepsut, Dursunbey ve Bigadiç ilçelerinde bulunan kırsal mahalleleri yıllar önce yaşadıkları yangının izlerini sildi.
Kepsut’un Sarıfakılar, Tilkicik, Ovacık, Dombaydere, Sarıçayır gibi köylerini etkileyen ilk yangın 2002 yılında yaşandı. Yaklaşık 3 bin hektarlık alanda etkili olan yangında 14 ev küle dönerken, evden çıkamayan Bedriye-Süleyman Barut çifti ise hayatını kaybetti. Yangın rüzgarın etkisi ile Kepsut ve Dursunbey ilçelerinin arasındaki köyleri adeta yakıp geçerken, 10’a yakın köy de boşaltılmıştı. Yaşanan kötü günler ise hiç bir zaman hatıralardan silinmedi. Sarıfakılar kırsal mahallesi yakınlarında bulunan tabelada yazan ’12 Ağustos 2002 tarihini unutamam’ yazısı bugün yangına karşı bir uyarı niteliği taşıyor.
Bölgede yaşanan 2. yangın ise Sarıfakılar kırsalında çıktı. Elektrik tellerinden çıktığı tespit edilen yangında bin 500 hektarlık ormanlık alan zarar gördü, 50 civarında büyükbaş hayvan telef oldu. Köyler ise yeniden boşaltıldı. Bu yangın ise Kepsut ile Bigadiç ilçeleri arasındaki kırsal mahallelerinde etkili olurken, yangın 3 günde kontrol altına alınabildi.
YAKTI GEÇTİ
Bugün yemyeşil doğası ile kendini gösteren Sarıfakılar, Ovacık, Dombaydere kırsal mahallelerinde yaşayanlar o kara günleri akıllarından çıkartmıyor. Sarıfakılar Muhtarı İlyas İpek, “2002 yılının 12 Ağustosuydu. Sonra 2013’de çıktı. O yangın ilk bu noktada (Sarıfakılar) çıktı ve ilerledi. Tahminim 20 kilometrelik bir alanda etkili oldu. Yanan yer çok büyük. 3 günde kontrol altına alındı ama soğutması falan 1 hafta uğraştık burada. Yangından sonra devletimiz yeşillendirme çalışmalarına başladı. Bugün kendimiz de önlem alıyoruz, orman yetkililerinin bize verdiği su tankerleri var. Bir şey olduğunda ilk bununla müdahale ediyoruz. Geçen sene burada ufak bir yangın oldu, ormanın bile haberi olmadan biz kendimiz halettik. 2002’de yanan bazı yerler dahi aradan 20 sene geçmiş yeni yeni eski haline geldi” dedi.
Yangınları yaşayan Sarıfakılar sakini Muharrem İpek, ise o günleri anlatırken duygu dolu anlar yaşadı. İpek, “Ağustosun 12’siydi. Hafif bir duman vardı. Sonra rüzgar lodos çok hızlandı. Rüzgarla birlikte yaktı geçti her yeri. İhtiyarlar vefat etti. Herkes canını kurtardığına baktı. Dursunbey’e kadar komple yandı, doğu köyleri çok etkiledi. Sonraki yangın elektrik kablolarından çıktı. O yangında poyraz vardı. O rüzgarda Bigadiç ilçesine doğru alevleri götürdü. Bigadiç ile Kepsut arası yandı. O yangın daha hızlıydı. Akşama kadar her tarafı bitirdi” dedi.
Ağaçlandırma çalışmalarını anlatan Muharrem İpek, “Her tarafı yeniden diktiler. Dozerler sürdü, zarar gören ağaçlar kesildi. Fidanlar dikildi, kendiliğinden kalan tohumlarda yeşerdi. Toprak sürüldüğü için onlarda büyüdü. Biz bunu yaşadık, ‘Ya bir şey olmaz’ denmesi nelere mal oluyor? Marmaris’i izledim sabah, aynı günleri yaşadım. Kendi önlemimizi de alıyoruz, en ufak bir olayda kendimiz müdahale ediyoruz” dedi.
BUGÜN YEMYEŞİL
Alevlerle mücadele eden kırsal mahalleler uzun yıllar sonunda yangının kara izlerini sildi. Yapılan ağaçlandırma çalışmaları ile bölge çam, kızılçam, meşe ormanları oluştu. Oluşan ormanlar ise havadan görüntülendi. Ayrıca yangınlardan sonra kırsal mahallelere yangınla mücadele çerçevesinde onlarca su tankeri verildi. Yangını tecrübe etmiş olan kırsal mahallelerin yakınlarına ise helikopterlerin su alabileceği minik göletler de ağaçlandırma alışmalarına ek olarak yapıldı.