Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye Yüzyılı Zirvesi’nde önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Nebati’nin açıklamaları özetle şöyle:
İnanıyorum ki bu salondaki herkes Türkiye Yüzyılı’na katkıda bulunmuş ve bulunacaktır. Bundan 100 sene evvel İstiklal mücadelemizden zaferle çıktıysak bugün de zaferle ayrılan bizler olacağız. Korona döneminde Türkiye diğer ülkelerden pozitif ayrılmıştır.
MİLLİ GELİRİMİZ FAİZE DEĞİL YATIRIMA GİDİYOR
Milli gelirimiz faize değil yatırıma gidiyor. Bütçede yatırım harcamasının sermaye giderlerinden oluştuğunu bilmezlikten geliyorlar.
Muhalefet faiz lobilerinin emrinde gibi davranıyor. Turizmin altın yılı olan 2019’un da üzerinde bir performans göstermeyi başardık.
ENFLASYON MESAJI
Yıllık enflasyonun düşüşü Aralık’ta da devam etti. Ekonomideki tüm paydaşlarla enflasyonu indirmeyi başardık. İnşallah daha da indireceğiz.
BAKAN NEBATİ’DEN PAYLAŞIM
Bakan Nebati sosyal medyadan yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı:
Bundan 100 sene evvel, nasıl ki milletimizin her bir ferdiyle topyekün bir İstiklal Mücadelesi verdiysek, Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Türkiye Yüzyılı vizyonu da esasen ülkemizin İstikbal Mücadelesidir.
Salgının, savaşın, gıda ve enerji krizlerinin, resesyon beklentilerinin, iklim krizi ve jeopolitik gerilimlerin ardı ardına yaşandığı, adeta bir krizler çağında dahi ekonomimiz, neredeyse tüm makro göstergelerde diğer ülkelerden pozitif ayrışarak güçlenmeye devam etmiştir.
Biz, düşük faiz ortamında vatandaşımızın birikimleri yatırıma gitsin, ülkemizin refahı daha da artsın diyoruz; muhalefet faiz lobilerinin sözcüsü gibi davranıyor. İşte bizimle muhalefet arasındaki asıl fark budur.
Türkiye Ekonomi Modeli, üretim odaklı ve kapsayıcı bir büyümeyle inşa etmeye devam ettiğimiz güçlü yarınlarımızın, yani Türkiye Yüzyılı’nın da teminatı niteliğindedir.
Yakın dönemde 14 yeni KGF paketiyle 250 milyar liralık kredi tutarını milletimizin kullanımına sunduk. Bu kredileri kullandırırken de teminat sorunu yüzünden krediye erişmekte güçlük çeken firmalarımıza öncelik veriyor, kimseyi asla geride bırakmıyoruz.
İstanbul Finans Merkezi’nin yakın bir zamanda, hem yerli hem de yabancı yatırımcıların ilgisiyle bölgesel bir finans ve teknoloji üssüne dönüşeceğine birlikte şahitlik edeceğiz.