Kacır, “Dijital Kapsayıcılık Evrensel ve Anlamlı Bağlanabilirlik, Dijital Devlet- Güvenilir ve Kapsayıcı Dijital Kamu Altyapısı İnşa Etmek, Çevrimiçi Doğru ve Güvenilir Bilgi ve Dijital Ekonomide Güven ile Sürdürülebilir Kalkınma ve Eşitsizliklerin Giderilmesi İçin Yapay Zeka” başlıklarında düzenlenen iki ayrı oturumda konuştu. Bakan Kacır, Türkiye’nin dijital açıdan kapsayıcı bir toplum oluşturma hedefine sahip olduğunu belirterek, “Özellikle merkezlere uzak bölgelerde bağlantıyı genişletiyor ve elektronik iletişim altyapımızı geliştiriyoruz. Sabit ve mobil genişbant ağları kurarak yüksek hızlı, güvenli ve uygun fiyatlı internet sunuyoruz.” dedi. Yapay zekanın sağladığı faydaların tüm insanlığın kullanımına sunulmadığında, eşitsizlikleri daha da derinleştireceğini söyleyen Kacır, “Tarih, ahlaki ve etik ilkeler doğrultusunda yönlendirilmediğinde, teknolojik ilerlemelerin insanlık için büyük felaketlere yol açtığı sayısız örnekle doludur. Bu durum, Filistin’de yaşanan olaylarda da çok net bir şekilde görülmektedir. Filistin’deki zulüm, teknolojik gücün etik ilkeler doğrultusunda kullanılmadığında, insanlık için nasıl bir yıkıma yol açabileceğini açıkça göstermektedir.” ifadesini kullandı.
Kacır, bazı sosyal medya platformlarının Filistin’e destek mesajlarına kısıtlama getirmesini, “G20 üye devletleri olarak; bazı dijital şirketlerin dünyadaki hükümetlerin yasama egemenliğine müdahale eden, rastgele, öngörülemez ve gayri-şeffaf karar verme süreçleri aracılığıyla ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı eylemlerine kararlılıkla karşı durmalıyız.” diyerek eleştirdi.
Brezilya temaslarına ilişkin sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Kacır, şu ifadeleri kullandı. Brezilya’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen G20 Dijital Ekonomi Bakanları Toplantısı’na iştirak ettim.
Dijital dönüşümün insanlık için önemli bir fırsat olduğunu ancak kaydedilen onca teknolojik ilerlemeye rağmen, dünya nüfusunun üçte birinin halen internet erişiminden yoksun bir şekilde yaşadığını ifade ederek, acil küresel inisiyatifler başlatmanın elzem olduğunu vurguladım.
Birleşmiş Milletler Teknoloji Bankası’nın ev sahibi ülkesi olarak, kuruluşun dijital uçurumu kapatma konusundaki rolünün altını çizdik.
Türkiye olarak, dijital altyapımızı güçlendiriyor, özellikle merkezlere uzak bölgelerde yüksek hızlı, güvenli ve uygun fiyatlı internet sağlamak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. G20 ülkeleri arasında en uygun internet fiyatları sunan ikinci ülkeyiz.
E-Devlet Kapısı platformumuzla 66 milyon vatandaşımıza 8 binden fazla hizmet sunuyoruz. Bu sayede, vatandaşlarımıza en hızlı ve etkili şekilde hizmet ediyor, dijital devlet anlayışında öncü bir rol üstleniyoruz.
Yapay zekânın şeffaf, etik ve sorumlu bir şekilde geliştirilip kullanıldığında, kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınmanın katalizörü olacağını ifade ettim.
Yapay zekanın dev şirketlerin haksız ve manipülatif pazarlar oluşturan olumsuz davranışlarının daha da yaygınlaşmasını önleyecek şekilde demokratikleşmesinin küresel etik değerlerin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmesi gerektiğini belirttim.
G20 üye devletleri olarak; bazı dijital şirketlerin hükümetlerin yasama egemenliğine müdahale eden, şeffaf olmayan ve öngörülemez karar verme süreçleri aracılığıyla ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı eylemlerine kararlılıkla karşı durmamızın şart olduğunun altını çizdim.
Gazze’deki zulmün, teknolojik gücün etik ilkeler doğrultusunda kullanılmadığında, insanlık için nasıl bir yıkıma yol açabileceğini açıkça göstermekte olduğu anlattım.
Türkiye, bir yandan mevcut eşitsizliklerin daha da derinleşmesini önleyen, öte yandan dijital dönüşümün beraberinde getirdiği faydaların herkese erişilebilir kılındığı bir geleceğe katkıda bulunmaya devam edecektir.
Toplantı sonunda, herkes için internet erişimi, dijital devlet hizmetlerinin genişletilmesi ve yapay zekânın faydalarının adil paylaşımı için G20 üyelerinin birlikte çalışacağını taahhüt eden Bakanlar Bildirgesini kabul ettik”
ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI
Bakanlar toplantısının ilk oturumunda konuşan Kacır, her bireyin, konumu ne olursa olsun, fırsatlara erişiminin sağlanmasının elzem olduğunu söyleyerek, “Kaydedilen onca teknolojik ilerlemeye rağmen, dünya nüfusunun yaklaşık üçte birini oluşturan 2,6 milyar insan hâlâ internet erişiminden yoksundur. Bu dijital uçurumu kapatmak için acil küresel inisiyatifler geliştirmek gerekmektedir. Dijital eşitsizliği azaltma konusunda ulusal çabalar önemlidir, ancak sürdürülebilir kalkınmanın elde edilmesinde uluslararası iş birlikleri elzemdir.” dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFİ
1971 yılında 25 ülkenin En Az Gelişmiş Ülkeler (LDC) olarak tanındığı kategorinin oluşturulmasının 53. yıldönümü olduğunu hatırlatan Kacır şöyle devam etti: “‘Kimseyi geride bırakmama’ ilkesi ışığında; 2030 yılına dek Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine (SDG) ulaşmak bilhassa da en az gelişmiş ülkelerde ciddi bir çaba gerektirmektedir. Birleşmiş Milletler Teknoloji Bankası’nın ev sahibi ülkesi olarak, kuruluşun dijital uçurumu kapatma konusundaki hayati rolünü vurguluyor, dijital teknolojilerin, en az gelişmiş ülkelerde ‘daha iyi bir gelecek inşası’ ve büyüme ivmesini yeniden kazanmak açısından önemli bir itici güç olduğunu belirtiyoruz. Dijital uçurumu kapatmak; güvenilir, sürdürülebilir ve dayanıklı dijital altyapının kurulmasını gerektiren koordineli küresel eylemi zorunlu kılmakla mümkün olabilir.
Son bir yıl içinde, 40 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini, Gazze’de 2 milyondan fazla insanın zorla yerinden edildiğini belirten Kacır, “Filistin’de devam eden felaket ve Filistinlilere yönelik zulüm, teknolojik gelişmelerin insanı insan yapan temel etik değerlerle yönlendirilmemesi halinde, insanlık için felaketler yaratabileceğinin bir başka kanıtıdır. G20 üye devletleri olarak, insan haklarını koruma, gizliliği ve mahremiyeti temin etme ve dijital kapsayıcılığı ilerletme gibi temel hedefler etrafında birleşmeliyiz.” diye konuştu.
EKONOMİK BÜYÜMENİN KATALİZÖRÜ OLABİLİR
Bakanlar toplantısının “Çevrimiçi Doğru ve Güvenilir Bilgi ve Dijital Ekonomide Güven ile Sürdürülebilir Kalkınma ve Eşitsizliklerin Giderilmesi İçin Yapay Zeka” oturumunda konuşan Kacır, kaydedilen ilerlemelerin kapsayıcılık, büyüme ve refah açısından muazzam fırsatlar sunduğunu söyledi. Kacır, “Yapay Zeka, sanayi devrimine kıyasla dahi, dünyayı çok daha fazla değiştirme potansiyeline sahiptir. Şeffaf, etik ve sorumlu bir şekilde geliştirilip kullanıldığında Yapay Zeka, kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınma ile ekonomik büyümenin katalizörü olabilir.” dedi.
KAPSAYICI YAKLAŞIM TÜBİTAK
Yapay Zeka Enstitüsünde yürütülen projelerin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan Türkiye’nin Ulusal Yapay Zeka Stratejisinin kapsayıcı yaklaşımı yansıttığını hatırlatan Kacır, “STK’lar da dahil olmak üzere ilgili tüm tarafların katkıları ve uluslararası kuruluşların yapay zeka politikalarının temel unsurları, Türkiye Ulusal Yapay Zeka Stratejisi hazırlanırken dikkate alınmıştır. Türkiye, yapay zekanın kamu yararına kullanılması ve yapay zekanın faydalarının adil bir düzende herkesin istifade edebileceği şekilde dağıtılmasını sağlamaya kararlıdır. Bu anlayış; dünyanın en az gelişmiş ülkelerinin de faydasına olan bir anlayıştır.” ifadesini kullandı.
FİLİSTİN ÖRNEĞİ
Yapay zekanın sağladığı faydaların tüm insanlığın kullanımına sunulmadığında, eşitsizlik ve farklılıkları daha da derinleştireceğinin altını çizen Kacır şöyle devam etti: “Tarih, ahlaki ilkeler ışığında yönlendirilmediğinde, teknolojik gelişmelerin insanlık için büyük felaketlere yol açtığı sayısız örnekle doludur. Bu durum, Filistin’de yaşanan olaylarda da çok net bir şekilde görülmektedir. Gazze’deki zulüm, teknolojik gücün etik ilkeler doğrultusunda kullanılmadığında, insanlık için nasıl bir yıkıma yol açabileceğini açıkça göstermektedir.”
KARARLILIK MESAJI
Ülkeler arasındaki dijital uçurumun daha fazla genişlememesini söyleyen Kacır, “Yapay zekanın bazı şirketlerin haksız ve manipülatif pazarlar oluşturan olumsuz davranışlarının daha da yaygınlaşmasını önleyecek şekilde demokratikleşmesi küresel etik değerlerin ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilmelidir. G20 üye devletleri olarak; bazı dijital şirketlerin dünyadaki hükümetlerin yasama egemenliğine müdahale eden, rastgele, öngörülemez ve gayri-şeffaf karar verme süreçleri aracılığıyla ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı eylemlerine karşı kararlılıkla durmalıyız. Türkiye, bir yandan mevcut eşitsizliklerin daha da derinleşmesini önlerken, diğer yandan dijital dönüşümün beraberinde getirdiği faydaların herkes için erişilebilir kılındığı bir geleceğe katkıda bulunmaya devam edecektir.” diye konuştu.
ELE ALINAN KONULAR
Bakan Kacır’ın da katılım sağladığı, Dijital Kapsayıcılık Evrensel ve Anlamlı Bağlanabilirlik oturumunda; Herkesin yüksek kaliteli ve uygun maliyetli internet bağlantısına ve dijital araçlara erişiminin temin edilmesi, dijital becerilerin ve dijital okuryazarlığın artırılması, Dijital Devlet- Güvenilir ve Kapsayıcı Dijital Kamu Altyapısı İnşa Etmek oturumunda Dijital kamu hizmetlerine ve dijital kimliğe herkesin erişiminin artırılması, Çevrimiçi Doğru ve Güvenilir Bilgi ve Dijital Ekonomide Güven oturumunda Dijital platformların rolü ve sorumluluğu, bilgi ekosistemindeki dijitalleşmenin yanlış bilgilendirme, dezenformasyon, nefret söylemi ve diğer ayrımcılık biçimlerini tetiklemesi, Sürdürülebilir Kalkınma ve Eşitsizliklerin Giderilmesi İçin Yapay Zeka oturumunda ise Yapay zekâ kaynaklarının ve altyapısının ülkeler arasında eşit dağılımı, yapay zekanın ülkeler arası eşitsizliği tetikleme konusunda yarattığı potansiyel risk konuları ele alındı. BAKANLAR BİLDİRİSİ YAYIMLANDI Brezilya Dönem Başkanlığında gerçekleşen toplantı sonunda, herkes için internet bağlantısı ve erişimi sağlamak, dijital devlet hizmetlerini daha geniş kitlelere ulaştırmak, doğru ve güvenilir bilgiyi temin ederek dezenformasyonla mücadele etmek ve yapay zekanın faydalarının ülkeler arasında eşit dağılımını sağlamak üzere G20 üyelerinin birlikte çalışacağını taahhüt eden bir Bakanlar Bildirisi yayımlandı.
İKİLİ GÖRÜŞMELER GERÇEKLEŞTİRDİ
Bakan Kacır, G20 Dijital Ekonomi Bakanları Toplantısı kapsamında bir dizi görüşmeler gerçekleştirdi. Kacır, Brezilya İletişim Bakanı Juscelino Filho ile yaptığı görüşmede; iki ülke arasındaki alt yapı imkanları ve yatırımlar başta olmak üzere dijital şirketlerle olan ilişkiler ve yürütülen çalışmalar ile ilgili iş birliği imkanlarını ele aldı. Brezilya Bilim, Teknoloji ve Inovasyon Bakanı LucianaSantos ile görüşmesinde, Yatırım Ortamının İyileştirilmesi ile Türk yatırımcıların ve müteahhitlerin Brezilya’da Hükümet projelerinde yer almasının sağlanması ve bilişim teknolojileri konuları gündeme geldi. Suudi Arabistan Dijital Devlet Kurumu Başkanı AhmedAlsuwaiyan ile görüşmede, dijitalleşme, enerji ve girişimcilik sektörlerinde ortak çalışmanın önemi vurgulanırken, Türkiye’deki yapay zeka ekosistemi ve iki ülke arasındaki iş birliği olanakları, doğal dil işlemede Türkçe ve Arapça’nın birlikte çalışma olanakları ile otonom sürüş sistemleri konuları değerlendirildi. Güney Afrika Cumhuriyeti İletişim ve Dijital Teknolojiler Bakanı Mmoba Solomon Malatsi ile görüşmede ise, Türkiye-Güney Afrika 2. Bilim ve Teknoloji Ortak Komitesi tarihinin netleştirilmesi, TÜBİTAK ve NRF arasında iş birliğinin güçlendirilmesi gibi konular görüşüldü.
ABD Dışişleri Bakanlığı Dijitalleşme Konusunda Özel Yetkili Büyükelçi Nathaniel C. Fick’i kabulünde, 5G yatırımları ve iki ülke arasındaki olası iş birlikleri ile yapay zeka şirketlerinin Ar-Ge yatırımları konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Kacır, ayrıca Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) Genel Sekreteri Doreen Bogdan Martin’i de kabul etti.