14 Mayıs seçimlerine çok az kaldığını, çalışmalara hız kesmeden devam ettiklerini belirten Ali Babacan, iktidarın ekonomi politikalarını eleştirdi. Babacan, “Damat Berat Elbayrak’ın bakanlığı döneminde, ‘Bak ne güzel yönetiyor’ dedirtmek için barajlardaki suları tükettiler. O gün bugündür; Türkiye’deki barajların su seviyesi eski noktaya gelemiyor. Fakat Türkiye’nin bütün sulama problemini 5 yılda çözüme kavuşturacağız. Asıl verim o zaman artakacak” dedi.
‘DÜŞÜNCELERİ YASAKLAYAMAZSINIZ’
Tam demokrasinin hedefleri olduğunu vurgulayan Babacan, “Tam demokrasi gelsin ki; hak yerini bulsun. Hukukun üstünlüğü gelsin. Türk, Kürt, Arap, Laz Boşnak, Alevi, Caferi fark etmez. Herkes bu ülkenin eşit ve onurlu vatandaşı olacak. Eşit vatandaşlık olsaydı; kayyumların gölgesi demokrasinin üstünde gezmedi. Bu topraklarda konuşulan hiçbir dil dışlanmazdı. Meclis kürsüsünde bir milletvekili çıkıp, Kürtçe konuşunca ‘bilinmeyen bir dil’ diye tutanak tutulmazdı. Fikirlerden korkulmaz, düşünceleri yasaklayamazsınız. Ülkemiz, hiçbir dilin ötelenmediği bir ülke olacak. Iğdır’ın 3 ülkeye sınırı var ama bir araştırma hastanesi yok. Sınır illerimizin en önemli sorunu; sürekli düşman üreten, herkes ile kavga eden bu zihniyet. Ne yapacağız? Düşman sayısını azaltıp, dost sayısını artıracağız” diye konuştu.
’14 MAYIS ASLINDA REFARANDUM’
Babacan, 14 Mayıs’ın aslında referandum olduğuna işarek ederek, “O pusulasında cumhurbaşkanı adayları var ama iki tercih olacak. Nedir bu? Otoriterlik mi demokrasi mi? Keyfilik mi hukuk mu? Baskı mı özgürlük mü? Tek akıl mı ortak akıl mı? Korku mu umut mu? Öfke mi sevgi mi? Kriz mi hukuk mu? Yoksulluk mu zenginlik mi? Kara kış mı bahar mı? Eskiden AK Parti ile MHP’ye oy verenler, ‘Elim artık bunlara gitmiyor’ diyor. O yüzden kapı kapı dolaşacağız. O umutla oy verdiğiniz Erdoğan, eski Erdoğan değil; o AK Parti, eski AK Parti değil” dedi.