MELTEM GÜNAY İstanbul – Türkiye’de 40 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiği büyük bir yıkıma neden olan depremde yerle bir olan Adıyaman İsias Otel’de KKTC Gazimağusa Türk Maarif Koleji kız ve erkek voleybol takımı öğrencileri, yoneticileri ve velilerinden oluşan 39 kişilik kafileden 35 kişi yaşamını yitirdi. O çocuklardan biri de 29 Ocak’ta 14 yaşına basan Selin Karakaya’ydı.
Genç kız, aynı gün aynı hastanede aynı saatlerde dünyaya gözlerini açtığı ‘ikizim’ dediği arkadaşı Serin İpekçioğlu’yla birlikte aynı odada birleştirerek yattıkları yatakta hayatını kaybetti. Selin’in babası Enver Karakaya ise kaybettikleri çocuklarının hesabını soracaklarını belirterek, “Ölene kadar bu davanın peşindeyiz” diye konuştu.
‘Keşke oynamasaydı’
Tek çocuklarını kaybetmenin acısını yaşayan Enver Karakaya, yaşadıklarını Milliyet’e anlattı: “Çok yönlü bir çocuktu, pırıl pırıldı. Diğer tüm çocuklar gibi. Benim kızım okula birincilikle girmişti. Altı yaşından beri satranç oynuyordu. Katıldığı turnuvalarda sadece iki kez ikinci oldu hep birinci oluyordu. Hayatta ağladığı günler sayılıydı.
Ben çok ağlayamıyorum çünkü kızım ağlayanı sevmezdi. Sosyal hayatında okulunda başarılı sevilen bir çocuktu. İki senedir voleybol oynuyordu, keşke hiç oynamasaydı. Burada şampiyon olduktan sonra turnuvaya katılmak için Adıyaman’a gittiler. 29 Ocak doğum günüydü. 21 Ocak’ta Antalya’ya gitmişti satranç turnuvasına katılmak için. Doğum gününde geldi eve kutladık. Sonra Adıyaman’a gitti. O gün annesiyle konuşmuş çok yorgunum yarın konuşalım demiş. Bana dört kız birlikte aynı odada kalıyoruz ‘yatakları birleştirdik ikizimle birlikte yatıyoruz’ dedi. Sonra Galatasaray- Trabzonspor maçı vardı o akşam onunla ilgili mesajlaştık. Galatasaraylıydı. Son konuşmamız bu oldu.
Deprem gecesi burası da hiç sallanmadığı kadar sallandı. Hemen dışarı çıktık. Ama nerede olduğunu bilmiyorduk ,sonra Kahramanmaraş’ta olduğunu öğrenince hemen haritaya baktım. Adıyaman’a 150 km uzakta olduğunu öğrenince telaşlandık.”
“Hemen Selin’i aradım ama ulaşamadım. Bu kez gruptaki velileri ve öğretmenleri aradım onlara da ulaşamadım. Bir saat sonra aynı enkazdan sağ olarak çıkan Murat Aktuğralı’ya (oğlu Aras’ı kaybetti) ulaştım. Bana, “Enver üç kişiyiz, otel yok çocuklar yok, mahvolduk” dedi. Ondan sonra herkesi aramaya başladım. Sabah Türkiye’ye gelmek için bilet aldım havalimanına gittim ama uçuşlar iptal oldu. Yetkililerin girişimiyle akşam saatlerinde uçakla Türkiye’ye gelebildik. Hemen enkaz alanına gittik ve orada acı gerçeği gördük. Yıkıntı ve karanlık. Enkaz öylece duruyordu.
Selin ile aynı enkazda yaşamını yitiren Serin, 29 Ocak’ta aynı hastanede bir kaç saat arayla yan yana odalarda gözlerini dünyaya açtı. Doğduğu günü hatırlıyorum. Ben kızımın odasından çıktım hemen yan odanın kapısında Serin yazıyordu. Burası küçük yer herkes herkesi tanır bilir. Ben de onun annesini babasını çocukluğumdan beri tanıyorum zaten. Biz iki çocuğumuzu da yanyana yatakta bulduk. Aynı gün doğdular birlikte can verdiler. Tüm aileler beraberiz tüm Kıbrıs bizimle birlikte. Aileler olarak birlikte hareket ediyoruz.”
‘Bu kadar kaybı savaşta vermiştik’
Acılı baba Enver Karakaya, bu olayın peşini bırakmayacaklarını belirterek şunları söyledi: “Buradan avukatlarımız ve Türkiye’den davaya müdahil olmak isteyen çok sayıda kişiyle birlikteyiz. Tüm ülke bu davanın peşindeyiz. Tüm ülke bizimle birlikte ağlıyor. Bu kadar büyük kaybı en son savaşta vermiştik. Bu dava nereye kadar giderse gitsin biz peşini bırakmayacağız.
Bu inşaatta kimin izni varsa bu oteli kim yaptırdıysa kimin katkısı varsa onların peşinde olacağız. Benim artık hayatta başka bir amacım kalmadı, tek amacım bu. Gelecekteki çocukları kurtarmak için bu işin peşini asla bırakmayacağız.”