AYDIN HASAN/ADIYAMAN- Gölbaşı Anadolu Lisesi 3. sınıf öğrencisi Hamza Sönmez, yaşadığı kabus dolu anları şöyle anlattı:
“Köydeki evde dedem (Ali Sönmez), babam (Ökkeş Sönmez), annem (Fadime Sönmez), ağabeyim (Mehmet Sönmez) ile birlikte yaşıyorduk. Sabah 4 sıraları ağabeyim ile uyanıktık. Sohbet ediyorduk. O sıra dedem uyandı. Tuvalete gitti. Yanımıza geldi ‘Saat kaç?’ dedi. 4’ü 10 geçiyordu. Dedem, ‘Daha erken’ dedi gitti sobaya odun attı. Sonra yatağına uzandı. Ağabeyim çıktı. Ben, dedemle aynı odada kalıyordum. Birden her yer sallandı. Dedem, ‘Ne oluyor? dedi. ‘Deprem oluyor dede.’ Bana ‘Saklan’ dedi. Çıkmak için koşarken lamba kafama düştü. Telefonun ışığını açtım, bina üstüme çöktü. Gözümü açtım enkazın içindeydim. Dedemi göremedim. Bağırdım ağabeyimin sesi geldi. Ama onu göremiyorum. Duvarlar üstümüzde. Ağabeyim bir süre sonra çıktı. Üç saat geçti. Babam geldi. ‘Oğlum seni çıkaramıyoruz. Yangın var, oraya gelemiyoruz. Kendi çabanla çıkmaya çalış’ dedi. Babamla helalleştik. O sıra ayağımı sertçe vurdum. Ayağımın dibinden bir kaya yuvarlandı. Oraya doğru süründüm. Birden yüzüme kar düştü. Telefonun ışığını açtım. Çatı yarılmış. Oradan çıktım. Dedemin içeriden çıkamadığını, yangında vefat ettiğini sonra öğrendim.”
‘Oğlum ben yandım!’
Anne Fadime Sönmez, oğlunun hayatta olmasının mutluluğunu yaşıyor. Fadime Sönmez, kayınpederinin yaşadığı dramı anlatırken ise üzüntülüydü. Sönmez, “Eşim, enkazın arasındaki çatlaktan babasının elini tutmak istedi. Elini uzattı. ‘Baba geldim. Tut elimi’ dedi. Babası, “Elini vermemiş, oğlum ben yandım. Sen yanma. Beni bırak. Sen kendini kurtar’ demiş. Babamızı kaybettik” diye konuştu.