Derleyen: Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – ‘Resim sevinci’ isimli televizyon programı ile milyonlarca kişiye ulaşan ve geniş bir hayran kitlesine sahip olan Robert Norman Ross, 29 Ekim 1942 tarihinde Daytona Beach, Florida, ABD‘de doğdu. Sıradan bir ailenin sıradan bir çocuğu olan Ross, çocukluk yıllarında yaralı hayvanları tedavi etmesiyle tanınıyordu. Ross, bu amaçla ailesinden habersiz eve getirdiği yaralı timsahı evin banyosunda tedavi etmeye çalışmıştı ve yardımseverliği ile ön plana çıkmaya başladı. Ergenlik yıllarında babasının marangozhanesinde çalışmaya başlayan Ross, 14 yaşında atölyede çalıştığı sırada yaşanan bir kaza sebebiyle sol işaret parmağının bir kısmını kaybetti. Küçük yaşta yaşadığı bu kazanın ardından hayatına bir süre daha sivil olarak devam eden Ross, 1961 yılında 18 yaşındayken okulu bırakarak hayatının önemli bir bölümünü geçireceği ABD Hava Kuvvetleri’ne katıldı. Hava Kuvvetleri’nde tıbbi kayıt teknisyenliği yapmaya başlayan Ross, 20 yıl boyunca görev yaptığı orduda eğitimden sorumlu başçavuşluğa kadar yükseldi.
ALASKA HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
Bob Ross’un hayatındaki en büyük dönüm noktalarından birisi de orduda görev yaptığı sırada tayin edildiği Alaska’da yaşandı. Alaska’nın doğasına büyük bir hayranlık besleyen Ross’un resim çizmeye olan merakı burada başladı. Bob Ross, tablolarında sıklıkla yer verdiği karlı dağları, hayatında ilk kez Alaska’da görmüştü.
Ross, Alaska’da görev yaptığı sırada bölgenin doğasına hayran olmuş olsa da yaşamıyla ilgili önemli bir şey fark etti. Günümüzde birçok kişi ünlü ressamı güler yüzlü ve sıcakkanlı olarak tanımış olsa da, onunla ilk kez orduda tanışan birçok kişi Ross’u kendilerine bağıran, emirler veren sert bir subay olarak tanımıştı. Bu durumun farkında olan Ross, askerliğin kendisine göre bir meslek olmadığını düşünmeye başlamıştı. Ross, yıllar sonra hissettiklerini dile getirirken şunları söyledi:
“Ben insanlara tuvaletleri fırçalatan, yatakları toplattıran, geç kaldığında bağıran bir adamdım. Bu iş kaba, sert bir insan olmayı gerektiriyordu ve ben bundan bıkmıştım. Kendime, eğer bundan kurtulursam artık böyle olmayacağına dair söz verdim.”
ORDUDAYKEN SANAT DERSLERİNE KATILDI, TEKNİĞİ BULDU
Orduda görev yaptığı sırada boş zamanlarında sanat dersleri almaya başlayan Ross, derslerin kendisi için yetersiz olduğunu düşünüyordu. Ross, yaşananları “Size bir ağacın nasıl yapıldığını söylerlerdi ama bir ağacın nasıl boyanacağını söylemezlerdi” şeklinde özetledi. Bu duruma kısa zaman için de çözüm bulan Ross, aynı zamanda çok kısa sürede eksiksiz tablolar yapmanın da bir yolunu bulmuştu.
Bob Ross 1970’lеrdе ressam Bill Alexander’in geliştirdiği ‘wеt-on-wеt painting tekniğini’ çok severek kullanmaya başladı. Bu teknikte hem boyanın kendisi hem de tuval ıslaktı ve resimler çok daha hızlı bir şekilde bitebiliyordu. Sürеkli Bill’in ‘Thе Magic of Oil Painting’ (Yağlı Boyanın Büyüsü) programını izliyordu. Ross, kendine artık yeni bir gelir kapısı bulmuştu. Geliştirdiği teknik sayesinde hızlıca tablo yapabilen Ross, “Resim yapma yöntemlerini son derece hızlı geliştirdim. Öğle yemeğinde eve giderdim ve sandviçimi yerken birkaç tane tablo yapardım. Öğleden sonra da gidip onları alıp satardım” şeklinde anlattı.
KENDİNİ RESİME ADADI, PARAYA PARA DEMEDİ
Tablo yapmaya başladıktan sonra kısa süre içinde bu işten ciddi bir gelir elde etmeye başlayan Ross, bu gelir ordudan aldığı ücreti geçince 1981 yılında ordudan ayrılmaya karar verdi ve Bill Alexander’ın yanında çalışmaya başladı. 1982 yılında Walt ve Annette Kowalski ile tanışan Ross, çiftin üzerinde büyük bir etki bıraktı ve milyonlarca kişi tarafından izlenen ‘Resim Sevinci’ programı ortaya çıktı. Ross’un programı beklenenden ciddi bir ilgi gördü. Her gün yüzlerce mektup alıyordu ve çoğu zaman insanlar ona yaşadıkları şehir ve köylerin fotoğrafını yollayıp bir sonraki bölümde resmini çizmesini rica ediyordu. Reklamlar o kadar ses getirdi ki, televizyon yapımcılarından arka arkaya teklifler gelmeye başladı. Programlar aynı anda 60 televizyon kanalından birden yayınlanıyordu.
Ross’un saçları her zaman ilgi odağı oldu ve onun tarzının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Ünlü sanatçı, bu durumun farkın olduğu için saçlarının bu halini sevmiyor olsa da zaman içinde onlara alıştı ve saçları olduğu gibi bırakmaya karar verdi. Ressam Bob Ross, geç evre lenfoma tanısı konulmasıyla birlikte programına devam edemedi. 15 Mayıs 1994’te son programını yaptı ve 4 Temmuz 1995’te hayatını kaybetti. Bob Ross televizyon programı için 1000’den fazla manzara çizdi.