Bu konuyu mercek altına alan BBC, işyerinde iklimlendirme önlemlerinin giderek artacağını, işverenlerin çalışanları için ‘sıcak’ araları vereceğini yazdı. Görüşlerine başvurulan İngiltere’deki Teesside Üniversitesi’nin sürdürülebilirlik, uluslararası ticaret, liderlik, yönetim ve insan kaynakları alanlarındaki öğretim görevlisi Mansoor Soomro, “Uzaktan çalışma, hibrit çalışma, haftada dört gün, günde 8 yerine 6 saat çalışma gibi çağdaş çalışma düzenlemeleri, sıcak hava dalgasına karşı yardımcı oluyor. Bu, işe gidip gelmeyi azaltıyor ve çalışanlar enerjisini daha az tüketiyor. Çalışanlar evde sıcakta serbest giyinerek rahat edebiliyor” dedi. Soomro günlük programlarını ayarlayan bazı çalışanların işe daha erken başlayıp sıcaklığın en yüksek seviyeye çıktığı öğleden önce paydos etmek gibi yöntemleri de tercih ettiğini hatırlattı.
Risk altındaki gruplar
Soomro, diğer taraftan bazı işverenlerin de önlem aldığını, daha yaşlı iş gücü, hamileler ve engelli çalışanlar da dahil olmak üzere ani sıcaklık artışlarına karşı daha hassas grupları belirlemek için periyodik ısı riski değerlendirmeleri yürüttüklerini belirterek, “Daha sonra bu insanlara ihtiyaç duyduklarında ödenekler ve ek gelirler sağlanabilir” dedi. Aşırı sıcaklar devam ettikçe daha fazla sayıda işverenin bu kontrolleri yapmaya başlayacağını söyleyen Soomro, şirketlerin çalışanların değişen iklime uyum sağlamasına yardımcı olmak için ısı stresi yönetimi veya zindelik ve beslenme planları üzerine eğitim atölyeleri düşünebileceğini de kaydetti. Soomro, “Şirketler, daha iyi iklimlendirme sistemine sahip sürdürülebilir bina altyapısı da dahil olmak üzere ısıya dayanıklı çalışma ortamları oluşturmaya yatırım yapıyor” dedi.
Isıya bağlı rahatsızlıkların iş performansını ve üretkenliği olumsuz etkilediğine dikkat çeken Soomro, şunları kaydetti:
“Benzer şekilde şirketler, ısıyla ilgili sağlık koşullarının etkilerini mümkün olduğunca önlemek istiyor. Çalışanlar ise hastalanma, maaşı kaybetme endişesi çekiyorlar ve aile yaşamları etkilenebiliyor. İşverenler ise tıbbi tedavinin, üretkenlik kaybının ve yasal anlaşmazlıkların sonuçlarına katlanabiliyorlar.”
Her 1 derece artış yüzde 5 tasarruf
Hava sıcaklığının kısa sürede rekor seviyelere ulaşması, ev ve ofis alanlarında klima kullanımını artırıyor. Ancak bu kullanım hava sıcaklığı derecesi karşısında iç alanlarda çok düşük seviyelerde tutulan esintiler ile sağlanmak isteniyor. Ancak klima sıcaklık ayarındaki her bir derecelik düşüş, enerjide büyük kayba yol açıyor.
Milliyet Home ekinde yer alan habere göre bunun yerine dış hava sıcaklığının birkaç derece altındaki ayarlarda klima kullanımının enerji tasarrufunda büyük önem taşıdığı belirtiliyor. Klimadaki her bir derecelik artışın yüzde 5 tasarruf sağladığını söyleyen ESCON Enerji CEO’su Onur Ünlü, “Yaz aylarında konfor şartlarını sağlayan klima ayarı 24-25 derecelerdir. Üstelik klimanın ayarını 22 dereceden 23’e getirerek yüzde 5, 24 dereceye getirerek ise yüzde 10 gibi yüksek bir tasarruf oranına ulaşmak mümkün” dedi.
Filtre temiz olmalı
Klimanın filtresini temizlemenin verimliliği artırdığını belirten Ünlü ayrıca dış cephe ünitesinin de kuzey cepheye veya güneş görmeyen, iyi hava alan bir yere konulması gerektiğini ifade etti. Ünlü, ilave sıcaklık artışına neden olan ürünlere dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Aydınlatmada verimli armatür kullanılabilir. Güneşlik veya panjur kullanılması klima kullanımını da azaltacaktır. Bulaşık makinesi, fırın gibi beyaz eşyalar, güneşin etkisini yitirdiği saatlerde çalıştırılmalı. Çünkü bu cihazlar ısı yükü de oluşturduğundan klimanın soğutma yükünü artırıyor” diye konuştu.
Binalara yönelik öneriler şöyle:
1-) Doğal aydınlatma, dış cephe yalıtımı, filmli cam, çift kapı veya hava perdesi gibi uygulamalar verimliliği artırırken faturaları düşürür.
2-) Bir depodaki ürünler 4 derece sıcaklık yerine 6 derecede saklamaya da uygunsa bu ayar değiştirilebilir. Böylece tasarruf sağlanır.
3-) Otomasyon sisteminin kontrolü doğru yapılmalı. Atıl bir alanı soğutmak için harcanan enerji, faturaların ciddi ölçüde yükselmesine neden olur.
4-) Proseste sıcak su ihtiyacı varsa ısı pompası kullanılmalı. Isı pompasının bir tarafı ısıtma bir tarafı soğutma yaptığından hem elektrik hem de doğal gazdan tasarruf sağlanır.
5-) Tesisat yalıtımının yapılması ısıtmada ve soğutmada verimliliği artırır.
6-) Basınçlı hava kompresörleri yazın daha serin bir alanda çalıştırılabilir. Bu durum makinenin verimini artıracağı gibi her 5 derecede yüzde 2 tasarruf sağlar.
7-) Soğutmada chiller kullanılıyorsa cihazın dış ünitesine özel bir petek uygulamasıyla su püskürtme uygulanabilir. Cihazın verimliliği yüzde 10 artar.