Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra İşletme Müdürlüğü bünyesindeki maden ocağında 14 Ekim 2022’de meydana gelen faciada 42 işçi hayatını kaybetti, 10 işçi de yaralandı.
TBMM Amasra Maden Kazası Araştırma Komisyonu’nun raporu beklenirken, CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz sosyal medya hesabından; kaza günü işçilere giden talimatın TTK kaynaklarından alınan ses kaydını paylaştı.
“KOMPLE BOŞALTIN”
Eksi 300 kotundaki işçilerle yapılan ses kaydında, “Selamünaleyküm, ayağı boşaltın, boşaltın komple” ifadeleri yer aldı. Ayrıca kayıtta, telefonu kapatmadan önce bir işçinin, “Tamam anlaşıldı” dediği, ardından arkadaşlarına “Ayağı boşaltın” diyerek bağırdığı duyuldu.
SON KONUŞMA KAYDI
Yavuzyılmaz, paylaşımında, “Amasra’da grizu patlamasının yaşandığı dakikada 300 kottaki madencilerle son konuşma kaydı. Merkez Gaz İzleme operatörü, ‘Derhal ayağı boşaltın!’ Bu sayede bu ayaktaki 10 madenci kurtulurken, 1 işçi hayatını kaybetti. Maalesef diğerleri için çok geçti” dedi.
İSTENEN CEZALAR BELLİ OLDU
Bartın’ın Amasra ilçesinde 42 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasıyla ilgili yürütülen soruşturmada savcılık, 4 yönetici hakkında 1080’er yıl hapis cezası talep etti.
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Amasra Müessese Müdürlüğü’nde 14 Ekim’de yaşanan maden faciasında 42 madenci hayatını kaybetti, 10 işçi yaralandı. Amasra Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında kurumda çalışan 23 kişi gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen 23 kişiden 8’i tutuklanırken, 15 kişi adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Amasra Cumhuriyet Savcısı Ozan Mert Alıcı tarafından hazırlanan fezleke Bartın Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildi. Hazırlanan fezlekede, tutuklu bulunan Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural için ‘Olası kastla öldürme’ suçundan 42 kez ayrı ayrı olmak üzere 1050’şer yıl, ‘olası kastla yaralama’ suçunu işledikleri gerekçesiyle 10 kez ayrı ayrı olmak üzere 30’ar yıla, toplamda 1080’er yıl hapis cezasıyla cezalandırılmaları gerektiği belirtildi. ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçundan ise 4’ü tutuklu diğer 19 şüpheli hakkında ise 15 yıla kadar hapis cezası verilmesi talep edildi. Ayrıca, 19 şüphelinin ‘Taksirle yaralama’ suçundan 3 yıla kadar cezalandırılması da istendi.
Amasra Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan, Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen 23 şüpheli hakkındaki fezlekede, hayatını kaybeden madenci yakınlarından 106 kişi ise müşteki olarak yer aldı.
KUSURLAR BELİRTİLDİ
Fezlekede, 31 Ekim bilirkişi raporu işaret edilerek, müessese müdürü Cihat Özdemir’in patlamanın meydana gelmesine neden olan etkenlerden metan drenajı, havalandırma, kömür tozu mücadelesi, teknik personel sayısındaki eksiklik ve iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlarla ilgili, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekçi ve İşletme başmühendisi Mehmet Tural’ın kömür tozu, havalandırma ve iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlar, iş sağlığı güvenliği ve eğitim başmühendisi ve aynı zamanda iş sağlığı güvenliği ve eğitim şube müdürü Volkan Soylu’nun ise havalandırma ve iş güvenliği eğitimleri ve acil durumlara yönelik tatbikatlar ilgili kusurlu bulunduğu belirtildi.
‘KUSURLULUK DÜZEYİNİN BİLİNÇLİ TAKSİR DÜZEYİNİ AŞTIĞI’
Fezlekede 4 yönetici hakkında şu değerlendirme yapıldı:
“Bilirkişi raporu kapsamında maden ocağında ve işlerinde tecrübeli olan şüpheliler Cihat Özdemir, Selçuk Ekmekci, Mehmet Tural ve Volkan Soylu’nun dahil oldukları yönetim ve karar alma süreçleri kapsamında gerekli teknik altyapı oluşturulmadan, yeterli yatırım yapılmadan ve iş güvenliği önlemlerinin alınmasını sağlamadan maden ocağında üretimin devam etmesine izin verdikleri, eksik ve tehlikeli çalışma yöntemini sürdüren şüphelilerin kusurluluk düzeylerinin bilinçli taksir düzeyini aştığı, anlatılan eksiklikler ve aykırılıklar dolayısıyla meydana gelen sonuca kayıtsız kalıp olayı kabullendikleri, böyle bir olayda öngörülmekle birlikte gerçekleşmeyeceği düşünülen bir neticeden bahsedilemeyeceği anlaşıldığından gerçekleşen neticeden olası kast hükümleri uyarınca sorumlu tutulmaları gerektiği ve olası kastla öldürme suçunun unsurlarının oluştuğu öngörülmüştür” denildi.