AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman CNN Türk Özel Haber Şefi Fulya Öztürk’e yaşadıklarını anlattı. AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, “Aile evine dayanamıyorum. Kardeş acısı çok zor. Herkese yardım ettim ablama edemedim. Halkımızın acısıyla kendi acımı biraz olsun unutmaya çalışıyorum.” dedi.
Yayman’ın açıklamaları şöyle; Aziz milletimiz sağolsun. Allah hiç kimseye böyle bir acı yaşatmasın. Size de teşekkür ediyoruz. Bizim acımızı bütün Türkiye’ye dünyaya göstermeye çalıştınız. Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın. Ben hiç bu kadar ağladığımı hiç hatırlamıyorum. Hep kendimi güçlü bir insan sayardım. Anadolu’da güzel bir söz var. Ateş düştüğü yeri yakar diye. Aslında sadece ateş düştüğü yeri yakmadı. Ateş 85 milyonun yüreğine bir ateş düştü. Ve gerçekten herkesin kalbi Hatay ile Antakya ile diğer bölgelerleydi. Bizim acımız çok daha büyük. Neden büyük? Biz bu depremlerde en fazla etkilenen vilayetlerden bir tanesiyiz. Şehrimizde birinci depremde uzmanların söylediğine göre 500 atom bombası atıldığında oluşacak hasar kadar bir hasar oluşturdu.
“İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASINDA DAHA DRAMATİK GÖRÜNTÜLER VAR”
Öyle bir şey ki… İkinci Dünya Savaşı sonrasında Berlin’deki görüntülerden daha dramatik görüntüler var şehrimizde. Arkamızda Meclis binamız var. Bu meclis binası Hatay Devleti’nin meclis binası. Burada gerçekten bir tarih yatardı. Meclis binamızın yıkıldığına mı üzlülelim, belediye binamızın yıkıldığına mı yanalım?
Servilerin olduğu yer Antakya Ulu Cami… Bu şehrin hafızasını ve kimliğini oluşturan mekanlardan bir tanesi. Habib Neccar Cami, Hatay Valilik binası, Hatay Valilik Konutu, AFAD binası, havalimanı, hastane, PTT… Aklına gelebilecek bizim şehrimizin kimliğini oluşturan binalar yıkıldı. Hayatını kaybeden vatandaşlara mı üzülelim, öksüz yetim kalan yavrulara mı üzülelim, kendi abime mi, ablama mı üzüleyim? Gerçekten burada acımız büyük. Hep şu duygu çok önemli.
Ben ‘Allah verdi, Allah aldı’ sözünün bu kadar insanı rahatlatan bir söz olduğunu çok az hatırlıyorum. Kendi kendime duygularıma teslim olmamalıyım diyorum, metin olmalıyım diyorum ama öksüz kalan, yetim kalan çocukları, kimsesiz kalan çocukları devletimiz alacak, koruyacak. Kimsenin şüphesi olmasın.
“BİZ MİLLETİMİZİN BÜYÜK OLDUĞUNU BİLİYORDUK, BİR KEZ DAHA GÖRDÜK”
Bakanlarımızla sürekli görüşüyoruz. Cumhurbaşkanımız geldi. Arkasına Meclis binasını alarak konuştu. Burada Allah razı olsun devletimizden, milletimizden, polislerimizden, gönüllülerden. Biz milletimizin büyük millet olduğunu biliyorduk. Böylesine büyük bir millet olduğunu bir kez daha gördük.
Şöyle derler; İnsanın karakteri zor zamanda belli olur. Evet bu millet ne kadar asil ne kadar büyük bir millet olduğunu bizim acılarımızı paylaşarak, yardım, su, çadır, battaniye… Allah razı olsun, aldık. Şunu hissettik. Bütün Türkiye’nin 85 milyonun kalbi, duyguları bizimle. Allah bir daha göstermesin. Biz çok büyük bir acı yaşadık. Çok büyük bir imtihan verdik. Yeni bir imtihan ile karşı karşıyayız. Hatay’ı ayağa kaldıracağız. İnşallah milletimizle beraber yeni bir Hatay inşa edeceğiz.
“HATAY TÜRKİYE’DİR, BUNU UNUTMAMAK LAZIM”
Bunları konuşmaktan haya ediyorum. Daha cenazelerimiz ortadayken, yasımızı yaşarken insanların şunu bilmesi lazım. Biz Hatay ile ilgili ajansları, haberleri takip edemiyoruz. Pek çok kirli bilginin dolaştığını duyuyoruz. ‘İnsanlar burayı terk etti, gittiler’, ‘Hatay küçük Suriye olacak’ başka bir takım iddialar. Bunların hiçbiri doğru değil. Burası bolluğun, bereketin medeniyetlerin şehri. Burası kardeşliğin şehri. Hatay Türkiye’dir bunu unutmamak lazım.
Bu deprem şunu gösterdi; Bana deseniz ki, ‘Sen depremi yaşayan bir insan olarak bu depremden yaşadığın hikaye nedir?’ Deprem Türkiye’de milli güvenlik sorunudur. Biz yandık başka şehirler yanmasın. Biz yandık başka gerçekten yüreklere ateş düşmesin. Allah’tan gelene çok şükür. Bunu kadercilik anlamında söylemiyorum. Gerçekten hissederek söylüyorum. Burada acımız çok büyük. Bunu çok önemli buluyorum. Cumhurbaşkanımız Hatay’ın hamisi olacağını söyledi.
“CUMHURBAŞKANIMIZ DA TEMİNATINI VERDİ”
Biliyorsunuz Mustafa Kemal Atatürk hasta yatağından kalktı ve dedi ki; ‘Hatay benim şahsi meselemdir.‘
Buranın STK’ları ve kanaat önderleri Cumhurbaşkanımıza bir çağrıda bulundu. ‘Mustafa Kemal’in emaneti sizdedir ve siz bu şahsi meseleye sahip çıkmalısınız.’ diye.. Ve Cumhurbaşkanımız da bunun teminatını verdi. Biz şükranlarımızı sunuyoruz. Bu depremin üssü her ne kadar Kahramanmaraş gözükse de bu depremin etkileme gücü en fazla yer burası oldu. Bazen kelimeler boğazınızda düğümlenir. Bu an öyle bir an. Biz umudumuzu koruyoruz. Biz Hataylılarla beraber bu barışın, kardeşliğin şehrini yeniden kendi küllerinden yeniden doğuracağız.