AK Parti’li Akbaşoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, kamu çalışanları ve emeklilere yönelik verdiği müjdelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Akbaşoğlu, “Kamuda yer alan yaklaşık 70-80 bin çalışanla ilgili de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı çalışıyordu. Seçimler nedeniyle Meclis çalışmalarına ara verildi. Bu çalışmaları da 14 Mayıs’tan sonra kaldığımız yerden devam edip, kanun teklifine dönüştürmek suretiyle nihayetleştireceğiz” dedi.
‘HAZİRAN SONU TEMMUZ BAŞI İTİBARİYLE YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞ OLACAK’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, en düşük memur maaşının 22 bin TL olacağına ilişkin açıklamasını hatırlatan Akbaşoğlu, “Bu müjdeyi bizler de 14 Mayıs’tan hemen sonra, Meclis’te yasal düzenlemeye dönüştürmek ve bunu 28’inci Dönem’in ilk icraatlarından birisi olmak üzere kanun teklifine dönüştüreceğiz. Haziran sonu temmuz başı itibariyle yürürlüğe girmiş olacak. Bu kanun teklifi ile de en düşük memur maaşının 22 bin TL olarak gerçekleşmesini temin edeceğiz. Aynı şekilde bu düzenlemeden bütün emeklilerimiz de yararlanmış olacak” değerlendirmesinde bulundu. Akbaşoğlu, bu kaynakların Türkiye’nin milli kaynaklarından karşılanacağını kaydetti.
Gabar Dağı’nda çıkan petrol ile birlikte artık Türkiye’nin dışa bağımlılığının biteceğine dikkat çeken Akbaşoğlu, “Bugüne kadar hep milli ve yerli politikalarla bu başarılara imza attık. Muazzam işleri gerçekleştirdik. Hep milletimizle beraber yol yürüdük” dedi.
Akbaşoğlu, seçimlere yönelik kamuoyu araştırmalarını da değerlendirerek, “İlk turda Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, açık ara farkla cumhurbaşkanı yarışını sahada göğüsleyeceğini ve bitireceğini müjdeliyor. En güzel anketler, sahada vatandaşlarımız arasında yapılan anketlerdir. 14 Mayıs’ta en gerçekçi anket olan milletin iradesinin sandığa yansıyacağını göreceğiz” diye konuştu.
MUHARREM İNCE AÇIKLAMASI
Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesine ilişkin kararını değerlendiren Akbaşoğlu, “Sayın Muharrem İnce açıklamasında FETÖ’nün, PKK’nın ve CHP’nin kendisine cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında saldırdığını, büyük bir mobbing uyguladıklarını ifade etti. CHP’nin ve bu ittifakın adayının, FETÖ’nün, PKK’nın, Kandil’in ve Biden’ın desteklediği Kılıçdaroğlu’yla ilgili kaybedeceği gerçeğini onun da gördüğü anlaşılıyor. Bunun sorumlusu olarak, kendisinin gösterilmemesi için böyle bir kararı aldığını kamuoyuna deklere etti. Daha önce Sayın Baykal ile ilgili bir kaset kumpası ile CHP’nin başından götürülerek, Sayın Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin başına getirildiği gerçeği hatırlanır. Bugün bir adayın demokratik yarıştan çekilmek durumunda bırakıldığı gerçeği önümüze çıkıyor. Karşımıza çıkan tablo şudur; bizzat FETÖ’nün uygulayıcı olarak görev aldığı bir projenin, FETÖ eliyle Türkiye’de yürürlüğe koyulduğu, Baykal’ın CHP’nin başından uzaklaştırılarak Kılıçdaroğlu’nun getirildiği süreç içeresinde de, Kılıçdaroğlu’nun ve aynı odakların farklı yöntemlerle Türkiye’deki sistemi ve şahlanışı engellemek için yapıldığını görüyoruz” dedi.