Erdoğan, Türkiye’nin demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğunu belirterek, “Biz de geride bıraktığımız 20 yılda, ülkemizin hukuk devleti vasfını güçlendirmek için önemli reformlara imza attık” dedi. Önümüzdeki dönemde adalet sisteminde yeni iyileştirmeler yapılacağını açıklayan Erdoğan şunları kaydetti:
“Gündemimizin en başında avukatlarımızın sorunlarının çözümü var. Avukatlık Kanununu, Barolarımızla birlikte çalışarak yenilemek istiyoruz… Vatandaşlarımızın yargılama süreçlerinde, çeşitli sebeplerle hak mahrumiyetlerine uğramasından üzüntü duyuyoruz. Bunun önüne geçmek için adli yardım sistemimizi yeniden ele alacağız. Adalet Bakanlığımızın kurduğu bilim komisyonunun teklifleri doğrultusunda hukuki himaye sigortasını hayata geçireceğiz. Yapay zekâyı, yargının ve yargı görevi yapan hâkim, savcı ve avukatlarımızın hizmetine sunmak için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz… Adalete olan güvenini en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız.”
Kirli oyunlar
Gösterilen çabalara karşılık birilerinin ülkemizin adalet sistemini nerelerle bağlantılı oldukları az çok tahmin edilen suç çetelerinin kirli oyunlarına kurban etmek için var gücüyle uğraştığını belirten Erdoğan, “Karşımıza çıkan kim olursa olsun böyle bir rezilliğe asla izin vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin, karanlık mihrakların güdümünde istikamet çizilen bir ülke olmadığını herkes görecek, kabul edecek” dedi.
AİHM kararlarına da değinen Erdoğan şunları söyledi: “Açık ve net söylüyorum; AİHM kararları adil değildir, siyasidir. Konu Türkiye olunca siyasi karar verir ama öbür tarafta Fransa Almanya olunca orada da maalesef ters kararlar verir… Adalete düşmanlık yapmak kabulü asla mümkün olmayan bir davranıştır, hatta ihanettir.”
‘Bataklığı kurutacağız’
“Yürütmenin önüne, kamu görevlilerini tehditten, yalan ve yanlış bilgilerle kurumları töhmet altında bırakmaya kadar uzanan provokatif tutumlarla döşenen taşları, dikenleri gördükçe, ülkemiz adına üzülüyoruz! diyen Erdoğan şöyle devam etti: “Tek gayemiz, ülkemizin zarara uğramaması, milletimizin devletine olan güveninin zedelenmemesi, hukukun üstünlüğü ilkesine halel gelmemesidir. İnşallah, yasama, yürütme ve yargısıyla, en önemlisi de milletimizle birlikte, hepimizin en büyük güvencesi olan adaleti daha da güçlendirerek bu bataklığı da kurutacağız.”
‘Türk yargısını karalama faaliyeti arttı’
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca, FETÖ davaları ve yargılamalarına ilişkin bazı devletlerin Türk yargısını karalama faaliyetlerinin yoğunluk kazandığını belirterek, “Şu bilinmelidir ki Türk yargısı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Anayasamızın koruduğu temel hak ve özgürlükler konusunda bilinçli, eğitimli ve duyarlıdır” dedi. Adli Yıl Açılış Töreni’nde konuşan Akarca, “Yürütme ve idarenin mahkeme kararlarına uyma zorunluluğu hukuk devleti olmanın en belirgin özellikleridir. Yasama, yürütme ve yargı olmak üzere devletin organları arasındaki ilişki Anayasa’da açıkça belirtildiği gibi karşılıklı saygıya dayalı olmalıdır. Siyaset ve bürokrasinin devam eden yargılama süreçlerine ilişkin yorumları yargı bağımsızlığının ve tarafsızlığının zedelenmesine yol açmaktadır” dedi. Karar vermenin hakimin anayasal görevi olduğunu vurgulayan Akarca, “Karar verme yetkisi kamuoyunda olsaydı mahkemelere gerek kalmazdı” ifadesini kullandı.