Derleyen: Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr – Dünyaya hükmetmek, elindeki güç sayesinde yüzyıllar boyunca adından bahsettirmek isteyen her hükümdar aynı kaderi paylaşmıyor. Bazı hükümdarların ebedi istirahat yerleri ülkelerinin en turistik bölgelerinde yer alırken, bazılarının ise bir mezar yeri bile yok. İşte isimleri tarihe kazınan ancak bugün birçoğunun mezar yeri tam olarak belli olmayan 5 hükümdarın hikâyesi.
1- KLEOPATRA
Kleopatra, 39 yaşında ölene kadar Mısır’daki Ptolemaios Krallığı’nın hükümdarıydı. Hayatı boyunca hem baştan çıkarıcı hem de büyüleyici bir kişilik olarak bilinen Kleopatra, cazibesini önce Jül Sezar’ı baştan çıkarmak, Mısır’ın Roma ile ittifakını pekiştirmek ve ardından haleflerinden biri olan Marcus Antonius‘u cezbetmek için kullanmıştı. İddialara göre Mısır’ın güzel firavunu Kleopatra, savaş sonrası esir düştüğünde kendi isteğiyle vücuduna tuttuğu bir yılanın ısırığından zehirlenerek hayatını kaybetmişti. Rivayete göre sevgilisi ünlü Romalı komutan Marcus Antonius da yanındaydı ve iki âşık birlikte bir anıt mezara gömülmüştü. Ancak gömüldükleri yer yüzyıllar boyunca bulunamadı.
2 bin yıldan fazla süredir kayıp olan ve büyük merak konusu olan Kleopatra’nın mezarıyla ilgili son gelişme, arkeolog Kathleen Martinez’in, Mısır’ın bir zamanlar başkenti olan İskenderiye’nin yakınlarındaki antik Taposiris Magna Tapınağı’nın altında yeni keşfettiği bir tünelle yaşandı. Martinez’in yaptığı çalışmalara göre, bu tünel önümüzdeki zaman diliminde Kleopatra’nın mezarına çıkabilir. Araştırmacılara göre eğer bu tünelin Kleopatra’nın mezarına çıktığı ortaya çıkarsa yapılan keşif 21’inci yüzyılın en büyük buluşlarından biri olacak. Ancak bazı uzmanlar ise Kleopatra ve Antonius’un kalıntılarının başka bir yerde olduğuna inanmaya devam ediyor.
2- NEFERTİTİ
Antik Mısır’ın en ünlü kadın figürlerinden biri olan Kraliçe Nefertiti, kocası Firavun Akhenaten ile birlikte ülkesini, eski Mısır tarihinin en zengin dönemi olarak tanımlanan bir dönemde yönetti. Bazı araştırmacılara göre muhteşem güzelliği ve gücüyle tanınan Nefertiti, firavun Kral Tutankhamun’un üvey annesiydi. Nefertiti’nin, kocasını M.Ö. 1336’da kaybettiği ve daha sonra Mısır’a tek başına hüküm sürmüş olabileceği de iddialar arasındaydı.
Araştırmacılara göre Nefertiti, kocasından yaklaşık altı yıl sonra o sırada Mısır’ı vuran veb salgını yüzünden hayatını kaybetti. Arizona Nefertiti Üniversitesi’nden İngiliz arkeolog Nicholas Reeves, yaptığı bir açıklamada, Tutankhamun’un mezarının yanında Nefertiti’nin de bir mezar odası olduğunu ve Nefertiti’nin mezarının Tutankhamun’un mezar odasının duvarlarının arkasındaki boşluklarda olabileceğini söylemişti. Ancak gerçekleştirilen radar taramalarının sonunda, Tutankhamun’un mezarının hemen bitişiğinde hiçbir gizli oda olmadığı sonucuna varılmıştı.
3- ANKHESENAMUN
Ankhesenamun, Mısır Firavunu Akhenaten ve eşi Nefertiti’nin bilinen altı kızının üçüncüsü ve Tutankhamun’un eşiydi. Evli olmalarına rağmen, Ankhesenamun ve Tutankhamun üvey kardeştiler. Farklı annelerden dünyaya gelmişlerdi ancak babaları Akhenaten’dı. Tutankhamun saltanatının 9. yılında yaklaşık 18 yaşındayken aniden yaşamını yitirdi ve Ankhesenamun 21 yaşında tek başına kaldı.
Daha sonra Ankhesenamun, M.Ö. 1327’den 1323’e kadar hüküm süren Ay ile evlendi ancak Ay’ın ölümünün ardından Ankhesenamun tarihi kayıtlardan kayboldu. 2010 yılında Mısır’ın Krallar Vadisi’ndeki KV21 mezarında bulunan iki mumya üzerinde yapılan DNA testleri Tutankhamun’un mezarında bulunan ikizlerin annesinin Ankhesenamun’un olduğunu ortaya koydu. Ancak geçici bir tanımlamadan fazlasını yapabilmek için yeterli veri elde edilemedi. Ankhesenamun’un antik heykeltıraşlar tarafından göz kamaştıran altın figürlerin ötesindeki görünümü dışında hakkında fazla bir şey bilinmiyor ve mezar yeri hâlâ gizemini koruyor.
4- BÜYÜK İSKENDER
Büyük İskender olarak bilinen III. Alexander, MÖ 336 ve 323 yılları arasında kuzey antik Yunanistan’da bir devlet olan Makedon kralıydı ve tarihin en başarılı komutanlarından biriydi. Girdiği hiçbir savaşta yenilgiye uğramayan Büyük İskender, 32 yaşında hayatını kaybetmeden önce MÖ 323’te Yunanistan’dan Hindistan’a uzanan geniş bir imparatorluk inşa etti. Enfeksiyon, alkol bağımlılığı ya da cinayetten öldüğü düşünülen Büyük İskender’in naaşı ilk olarak Mısır’ın Memphis kentine gömüldü. Ardından 4. yüzyılın sonlarında veya 3. yüzyılın başlarında yeniden İskenderiye’ye nakledildi.
Büyük İskender’in mezarını bulmak için bugüne kadar 100’den fazla resmi girişimde bulunuldu. 2021’de Mısırlı bir yetkili, Büyük İskender’in mezarının Mısır ile Libya sınırına yakın bir kentsel alan olan Siwa Oasis’te olduğunu iddia etti ancak bu iddia herhangi bir şekilde doğrulanmadı. Günümüzde İskenderiye genellikle Büyük İskender’in mezarının gerçek yeri olarak kabul edilse de ünlü hükümdarın mezarı ve ölüm nedeni hâlâ tam olarak bilinmiyor.
5- CENGİZ HAN
Moğol İmparatorluğu’nun kurucusu Cengiz Han (MS 1162 – 1227) Asya’ya yayılan ve bu süreçte yaklaşık 40 milyon insanın ölümüne neden olan bir devlet yarattı. Kendi topraklarında yüzlerce çocuğun babası olarak biliniyordu. Bazı bilim insanları Cengiz Han’ın bugün hayatta 16 milyon erkek torunu olduğunu düşünüyor. Cengiz Han, Ağustos 1227’de öldüğünde, Moğol İmparatorluğu Orta Asya ve Çin’in geniş bir bölümünü kaplıyordu. Moğol İmparatoru toplamda Büyük İskender’in topraklarının neredeyse dört katını fethetti. 1227’de 72 yaşında ani bir hastalıktan öldükten sonra Cengiz Han henüz keşfedilmemiş gizli bir yere gömüldü. Üstelik Moğol hükümdarı öldüğünde cenazesinin gizli tutulmasını da özel olarak istemişti.
Efsaneye göre, Cengiz Han, Kuzeydoğu Moğolistan’ın tozlu bozkırlarının altında bir yerde gömülü. Hatta o kadar gizli bir yere gömülü ki iddialara göre cenaze ile karşılaştığını söyleyen kişiler tam da bu cümleleri sonrasında idam edildi. Ayrıca Cengiz Han’ın mezarının Moğol İmparatorluğu’nun dört bir yanından gelen hazineler içerdiğine de inanılıyor. Bir başka yaygın inanışa göre Cengiz Han’ın mezarı bulunduğunda kıyametin kopacağı düşünülüyor.