Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin ilgili bakanları, doğalgaz ve elektrik fiyatlarında yaşanan yükselişi ve bu duruma karşı alınabilecek önlemleri görüşmek üzere Lüksemburg’da bir araya geldi ama son dönemde hızla artan enerji fiyatları karşısında uygulanabilecek tedbirler konusunda anlaşma sağlayamadı. Toplantı bitiminde açıklamalarda bulunan AB Komisyonu’nun Enerjiden Sorumlu Üyesi Kadri Simson, bakanların enerji fiyatları konusunda atılabilecek adımları belirlemeye çalıştığını söyledi. Simson, pek çok bakanın nükleerin yeşil yatırım sınıflandırmasında yer almasını istediğini ifade ederek, “Her üye ülke, hangi enerji kaynaklarını kullanacağına kendisi karar verir. Ülkelerin karbon nötr olmak konusunda kendilerine özgü yolları vardır. Nükleer enerji, düşük karbonlu bir enerji kaynağı olarak kabul edilmektedir. Ama burada nükleer atıkların olası çevresel etkileri konusunda görüşler ayrışıyor.” diye konuştu. Bazı üye ülkelerin elektik fiyatları oluşumunda yenilenebilir ile doğalgaz kaynaklarının “ayrıştırılmasını” içeren bir teklif sunduğunu bildiren Simson, bu ülkelerin, iki kaynaktan üretim fiyatlarının ortalaması alınarak elektrik fiyatları belirlenmesini istediklerini söyledi. Söz konusu teklife karşı mevcut piyasa tasarımını destekleyen çok sayıda ülke olduğunu aktaran Simson, “Mevcut modelin değiştirilmesi piyasa öngörülebilirliğini, rekabetçiliği ve yeşil dönüşümü riske sokabilir. Elektrik üretimindeki mevcut model, her zaman arz ve talebi bir araya getiriyor.” ifadelerini kullandı. Simson, AB üyesi bazı ülkelerin ortak doğalgaz tedarik sözleşmeleri yapılmasını istediğini, bu sistemin de olası fayda ve zararlarının değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti. AB Dönem Başkanı Slovenya’nın Altyapı Bakanı Jernej Vrtovec de Avrupa’nın iklim dostu ve enerjide bağımsız olması hedefini yakalaması için yenilenebilir enerjiye daha fazla yatırım yapılması gerektiğini söyledi. Vrtovec, yapılacak yatırımlara rağmen enerji ihtiyacının sadece yenilenebilir kaynaklardan sağlanamayacağını, Avrupa’da elektrik üretiminde nükleer teknolojilerin de kullanılması gerektiğini kaydetti. Vrtovec, “AB üyesi pek çok ülke uzun vadede nükleer enerjinin çözümün bir parçası olduğunu düşünüyor. Biz yenilenebilir ve nükleerin enerji bağımsızlığına ve ilkim hedeflerine katkı sağlayacağına inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu. AB ülkeleri arasında enerji tartışmalarında çeşitli gruplaşmalar dikkati çekiyor. Mevcut sistemde AB’deki toptan elektrik fiyatı, toplam elektrik talebini karşılamak için ihtiyaç duyulan son üretici tarafından ve genellikle doğalgaz santrallerince belirleniyor. Almanya, Hollanda, Avusturya, Lüksemburg, Danimarka, Finlandiya, Estonya, İrlanda ve Letonya artan enerji fiyatlarına karşı AB elektrik piyasasının revize edilmesine karşı çıkıyor. Enerji fiyatlarının ilkbaharda ortalama seviyelere dönmesinin bekleyen bu ülkeler, AB gaz ve elektrik piyasalarının uzun yıllarda ve kademeli biçimde inşa edildiği, enerji piyasalarının tasarımına müdahalenin çok dikkatli düşünülmesi gerektiğini düşünüyor. Fransa, İspanya, Yunanistan, Çekya ve Romanya gibi ülkeler AB doğalgaz ve elektrik piyasalarının reform edilmesi ve elektrik üretimindeki kaynak fiyatlarının ayrıştırılması gerektiğini savunuyor. Başını Fransa’nın çektiği 10’a yakın ülke, nükleer santrallerin önemine işaret ediyor. Bu ülkeler, nükleer enerji santrallerinin AB sürdürülebilir ve yeşil finansal yatırım sınıflandırmasında yer almasını talep ediyor.