7 noktada taarruzun izlerini sürdüler

Gökhan Karakaş – “Demir Atlarla Süvarinin İzinden” isimli etkinlik için Türkiye’nin 24 ilinden gelen motosikletliler, Afyonkarahisar 26 Ağustos Milli Parkı’nda üç gün geçirdi. Gece ile gündüz sıcaklık farkı 25 dereceyi bulan ortamdaki çadırlarında yatan modern süvariler, 5. Süvari Kolordu Komutanı Fahrettin Altay’ın süvari birliğinin izlediği rotaları takip etti. Süvari Kolordusu’nun geçtiği yerlerde şanlı zaferin nasıl kazanıldığını anlamaya çalışan motosikletliler, önce Balmahmut isimli köye gitti. Motosikletliler, Yunan kuvvetlerinin ikmal ve yardım hatlarını kesmek için Türk süvarisinin yaptığı ilk tren istasyonu baskınının yaşandığı Balmahmut’ta Milli Mücadele’nin zorluğunu deneyimledi. Büyük Taarruz sırasında iletişim hatları kesilen Yunan kuvvetlerini takip eden süvari kolordusunun izlerini Ayvalı ve İlbudak köylerinde de süren motosikletlilerin yaşadığı duygu yükü, Yıldırım Kemal Kasabası’nda daha çok arttı.
Grup, İzmirli olduğu için düşmanı İzmir’e kadar kovalayarak kente giren ilk süvarilerden olmak isterken şehit olan 24 yaşındaki Teğmen Yıldırım Kemal’i andı.

Motosikletliler Yıldırım Kemal Tren İstasyonu’nda ve şehitliğinde duygusal anlar yaşarken çok sevdiği memleketinin bağımsızlığını göremeden şehit olan Teğmen Kemal için İzmir’den toprak getirdi. Tan Erdem’in motosikletiyle İzmr’den taşıdığı toprak, Teğmen Kemal’in mezarına serpildi.

Daha sonra Türk süvarileriyle cephe savaşı yaparak 6 bin kayıp veren Yunan birliklerinin bozguna uğradığı Aslıhanlar-Allıören mevkiindeki “ölüm çukuru” adlı ovaya geçen süvarileri, Türk Yıldızları takımı karşıladı. Yüzlerce motosikletliyi alçaktan uçarak selamlayan Türk Yıldızları büyük gurur verdi. Motosikletliler başka bir süvari şehidi olan Yüzbaşı Harputlu Şekip Efendi’nin kabrini ziyaret etti. Komutasındaki süvari bölüğünün en önünde çarpışarak 200 düşmanı esir alan ve açılan top ateşiyle şehit olan Yüzbaşı Şekip Efendi ölümünün ardından Binbaşı rütbesine terfi ettirilmişti.

Son durak Dumlupınar

Modern süvarilerin son durağı Kütahya ili sınırlarındaki Dumlupınar oldu. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa’nın şahsen yönettiği Büyük Taarruz’un kesin bir Türk zaferine dönüştüğünü yerinde anlayan motosikletliler, milli mücadelenin üç komutanı olan Mustafa Kemal Atatürk, İsmet Paşa ve Fevzi Çakmak anısına yapılan anıtı gezdi. Modern süvariler tüm şehitler için yapılan anıt mezarlara da saygı duruşunda bulundu.

Motosikletliler, 24 yaşında şehit olan Yıldırım Kemal’i adının verildiği kasabada andı, Şehit Teğmen’in kabrine memleketi İzmir’den getirdikleri toprağı serpti.

Milli Mücadele’nin az bilinen kahramanı

İzmirli Yıldırım Kemal, Büyük Taarruz’dan 4 yıl önce düşmanla işbirliği yapan çetelerle savaşırken yaralandı. Büyük Taarruz hazırlıkları sırasında yaralı olduğu için Ankara’daki hastanede tedavi oluyordu. Dört yıl önce ayrıldığı işgal altındaki İzmir’i kurtarmak için Büyük Taarruz’a katılmak istedi. Doktorlar sağlık gerekçesiyle izin vermeyince gizlice cepheye gelmişti. Yaralı olduğu için cephe gerisinde görev verilen Teğmen Yıldırım Kemal, düşmanı İzmir’e kadar kovalamak istediğini söyleyince 2. Süvari Tümeni 2. Süvari Alayı 3. Bölük Takım Komutanı olarak atanmıştı. Düşmanın ikmal hatlarının kesilmesi için birliğiyle birlikte bugünkü Sinanpaşa ilçesine bağlı Küçükköy Tren İstasyonu’na baskın düzenleyen Yıldırım Kemal, telgraf hatlarını keserek Yunanlılar’a gelecek yardımı engelledi. Dört subay ve 30 askerle birlikte 28 Ağustos 1922 günü şehit oldu. Milli Mücadeleye eşsiz katkı sunan Teğmen Kemal’in zaferi görmeden şehit oluşu tüm süvari alayında büyük üzüntü yarattı. 9 Eylül’de İzmir’e süvari kolordusuyla giren Fahrettin Altay’ı karşılayan Teğmen Kemal’in babası İzmir Nüfus Müdürü Hasan Askeri Bey, oğlunu sorduğunda büyük bir hüzün yaşanmıştı. Hasan Askeri Bey ile güçlükle konuşan Fahrettin Altay, yıllarca bu anı hiç unutamadığını anlatmıştı.

Milliyet muhabiri Gökhan Karakaş, Büyük Taarruz’un ve Zafer Bayramı’nın 100. yılı anısına düzenlenen etkinlikte 300 motosikletliden biri olarak yer aldı, izlenimlerini yazdı.

Uçurumlar sarp geçitler dik inişler…

Ulusal kurtuluş mücadelemizin kırılma noktası olan ve 26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz ile 30 Ağustos’ta kazanılan büyük zaferi, motosiklet sürücüleri üç gün süren çadır kamp ve dağ sürüşleriyle yaşadı. Kurulan çadırlarda gece boyu Büyük Taarruz’un anlamı konuşulurken, sabah yapılacak geçişler ve şehitlik ziyaretlerinin planlanması büyük titizlikle sürdürüldü. Biz de Yunan birliklerinin arkasına sızarak cepheyi yaran Fahrettin Altay komutasındaki 5. Süvari Kolordusu’nun izlediği dağ rotasını Yamaha Tenere 700 ile geçtik. 300 motosikletliden, arazi sürüşü deneyimi olan ve doğa koşullarına dayanıklı 89 ‘Enduro’ motosikletçinin izlediği rota çok çetindi. 100 yıl geçmesine rağmen aynı doğa koşullarının sürdüğü dağ yollarında 1900 metre rakımlarda başlayan süvari geçişi, yağan yağmurla daha da zorlaştı. 26 Ağustos 1922 gecesi kibrit bile çakmadan ve son derece sessiz geçilen dağ geçitleri, süvarilerin kritik harekâtının kazanılan zaferdeki payını hatırlatıyordu. Uçurumlar, sarp geçtler ve dik inişler Yunanlılar’ı rahatlatıyordu.

İmkansız sanılan geçitleri aştılar

Dar geçitlerin kenarlarındaki uçurumlar kadar 60 dereceyi bulan dik eğimli arazi atlı askerlerin ilerleyişini çok zorlaştırmıştı. Yunan birlikleri doğa ve arazi koşullarının Kocatepe’den başlayan geçişi imkansız kıldığını düşünüyordu. Tenere 700 ile geçtiğimiz rota boyunca 89 motosikletçinin aynı milli duygularla ‘Süvarinin İzinden’ ruhuyla motosikletlerini Anadolu’nun özgürlüğüne sürdüğünü gördük. Afyon Valiliği, Milli Parklar Genel Müdürlüğü ile Yamaha ve Honda motosiklet markaları, süvari sürüşünü destekleyerek 100’üncü yılın coşkusuna yakışacak bir etkinlik olmasına katkı sağladılar.

–BİTTİ–

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir