Prof.Dr.Cemal Güven – Yunanlıların ‘felaket’ olarak nitelendirdikleri Büyük Taarruz yenilgisi sonrası, Yunanistan iç kargaşalığa maruz kaldığı gibi Anadolu’dan gelen büyük bir göçmen kitlesiyle de karşı karşıya kaldı. Anadolu’da mağlup ve perişan olan Yunan ordularından kurtulabilen kıtalar ile Anadolu haricinde kalan bazı askerî birlikler, Venizelos taraftarı subayların komutları altında Midilli ve Sakız adalarında toplandılar.
Burada bulunan birliklerin komutanlarından olan Albay Plastiras, Albay Gonatas ve Deniz Yüzbaşısı Phokas tarafından bir ihtilal komitesi kurulurken, adalardan başlayan ihtilal hareketi 26 Eylül 1922’de Atina’yı etkisi altına almıştı. İhtilalci subayların istekleri doğrultusunda, 26 Eylül 1922’de Meclis dağıldı, Petros Protopapadakis başkanlığındaki hükümet istifa etti, Kral Konstantin ise veliahdı olan oğlu II. George lehine 27 Eylül’de tahtından feragat etmek zorunda kaldı. Albay Gonatas, Albay Plastiras ve Yüzbaşı Phokas’tan oluşan İhtilal Komitesi, 28 Eylül’de Atina’da iktidarı ele geçirdi ve böylelikle ihtilalin görevi başladı. Hükümetin ileri gelenlerinin, kralcı asker ve sivillerin tutuklanacağı bir döneme girilmişti. Büyük Taarruz’dn sonra Yunanistan’da adeta deprem yaşanıyordu. Bu arada İhtilal Komitesi Paris’te bulunan Venizelos ile irtibat kurarak kendisinden Lozan Konferansı’nda Yunanistan’ı temsil etmesi istiyordu. Yunanistan’ın Anadolu macerasına atılmasının asıl mimarı olan Venizolos görevi kabul edip çalışmalarına başlarken siyasi rakipleri ise Askerî Mahkeme’de hesap vermeye başlamıştı. Mahkemede 8 kişi yargılanmasına rağmen sanıkların 6’sı idam edildiği için Yunan siyasi tarihine “Altılar”, “Altılar Davası”, “Altıların Yargılanması” olarak geçmişti.
Yunanistan da Büyük Taarruz’un ardından hezimetin sorumluları olarak görülen 1921-1922 döneminin önemli siyasi ve askerî ricali Başbakan-Adalet Bakanı Dimitrios Gounaris, Maliye Bakanı-Başbakan Petros Protopapadakis, Dışişleri Bakanı Georgios Baltazzis, İçişleri Bakanı Nikolaos Stratos, Harbiye Bakanı Nikolaos Theotokis, Başkomutan General Hajianestis, Ulaştırma Bakanı General Xenophon Stradigos ve Tümamiral Michael Goudas tutuklanmıştı. Tutuklananlar, Venizelos karşıtı olan Başbakan Gounaris ve bakanları ile askerî yetkililerdi.
19 Ekim 1922’de, İhtilalciler General Theodoros Pangalos başkanlığında bir soruşturma heyeti kurdu. Böylece tutuklanan Yunan siyasi ve askerî ricalinin sorumlulukları ortaya çıkarılacaktı. 23 Ekim’de tutukluların özel bir askerî mahkeme tarafından yargılanacakları basında duyuruluyordu.
Parlamento binasında kurulan ve General Othonaios başkanlığında on subaydan oluşan Askerî Mahkeme’de ilk duruşma 13 Kasım 1922’de başladı. Duruşmalar on beş gün süreyle devam etti. General Papoulas, Albay Passaris ve Spyridonos, Binbaşı Skylakakis, George Rallis ve Rentis iddia makamının tanıkları; Generallerden Trilivas, Valettas, Pallis, Haxadaktylos ve ılımlı politikacılardan Zavitsianos ve Demertzis savunma makamının tanıklarıydı.
Vatana ihanet
Sanıkların özgürce savunma yapmalarına izin verildi. Halk da bu Mahkeme’ye büyük bir alâka gösteriyordu. En önemli sanık olan Gounaris, ilk birkaç oturuma katıldı ancak yargılamanın ilerleyen günlerinde tifoya yakalanarak yüksek ateşle yatağa düştü, tedavisi için bir hastaneye yatırıldı. Durumu giderek ağırlaştığı için 19 Kasım tarihinden itibaren mahkeme huzuruna çıkamadı. Avukatlar suçlamalara maruz kalan bir hükümetin reisinin mahkemede hazır bulunamadığı için yargılamanın devamının mümkün olmadığını iddia ederek yargılamanın tehirini talep ettiler. Ancak Askerî Mahkeme bu talebi ret ederek Gounaris’in yargılanmasına gıyaben devam edilmesine karar verdi. Nihayet beklenen karar 28 Kasım 1922 Salı günü sabah erkenden General Othonaios tarafından okundu. Sanıkların hepsi vatana ihanetten suçlu bulundular.
Averoff cezaevinde bulunan sanıklar mahkeme kararını dinlemek üzere hazır bulunduruldular.
Karara göre, eski Başbakan ve Adalet Bakanı Dimitrios Gounaris, eski Maliye Bakanı ve Başbakan Petros Protopapadakis, eski Dışişleri Bakanı Georgios Baltazzis, eski İçişleri Bakanı Nikolaos Stratos, eski Harbiye Bakanı Nikolaos Theotokis, eski Başkomutan General Georgios Hajianestis ölüme, eski Ulaştırma Bakanı Xenophon Stradigos ve Tümamiral Michael Goudas da ömür boyu hapse mahkûm edildiler. Hajianestis, Stradigos ve Goudas’ın da aynı zamanda rütbeleri geri alınıyordu. Ayrıca Gounaris 200.000, Protopapadakis 500.000, Baltazzis 1.000.000, Theotokis 1.000.000, Stratos 355.000, Goudas 200.000 drahmi para cezasına mahkûm edildiler. Yunan resmî beyanatına göre, sanıklar vatana ihanet suçunu işledikleri için verilen ceza, askerî sözleşmelere ve ceza kanununu hükümlerine uygundu.
Mahkeme’nin sonuçlandığı aynı günün sabahı 28 Kasım 1922’de karar, Averoff cezaevindeki mahkûmlara bildirildi. Gerekli işlemlerin ardından idam mahkûmları öğlene doğru kurşuna dizmek suretiyle idam cezaları yerine getirildi. İngiliz gazeteleri, siyasî bir intikamla idam kararlarının uygulanmasından dolayı son derece ağır eleştirilerde bulundular. Yapılan yorumlarda, Yunanistan’ın bu suretle medenî bir millet olmadığını gösterdiği ve bunun önemli neticeler vereceği belirtilmekteydi.
Fransız gazeteleri de verilen kararı çok ağır bulmuş, bunun Lozan’da Venizelos’un vazifesini daha müşkül hale koyacağı ifade edilmişti. İstanbul’da yayımlanan Rum gazeteleri ise idam kararlarının tatbikini memnuniyetle karşılamışlardı.
Başkomutan General Hajianestis