Mithat Yurdakul – Satın alınan ikinci el aracın kilometre kaydının bozulması gibi sebeplerden ayıplı olması durumunda, “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun” kapsamındaki haklardan yararlanılabiliyor. Bir istasyondan benzin ya da motorin aldıktan sonra, aracında yakıttan kaynaklı hasar geldiğini öğrenenler, tüketici hakem heyetine müracaat ederek, satın alınan akaryakıtın ayıplı olduğunu bildirebiliyor. Turistler de tüketici haklarından muaf değil. Türkiye’den kilim alan bir turist, aldığı kilimin belirtilen niteliklere sahip olmadığını anlarsa, tüketici hakem heyetlerine yaptığı başvuru öncelikli olarak ele alınıyor.
Özellikle ikinci el alışverişinde en hareketli pazarlardan birisi de otomobil piyasası. Otomobilde satış işlemi tamamlandıktan sonra aracın kilometresiyle oynandığı endişesi, ikinci el otomobil alanların en büyük tereddütlerinden birisi. Satın alınan ikinci el aracın kilometre kaydının bozulması gibi sebeplerden ayıplı olması durumunda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamındaki haklardan yararlanılabiliyor. İkinci el satışlarda satıcının ayıplı maldan sorumluluğu en az bir yıl.
SIFIR ARAÇ ‘KAZALI’ ÇIKARSA
Sadece araç için değil, araca konan yakıt için de hak talebinde bulunulabiliyor. Bir istasyondan benzin ya da motorin aldıktan sonra, aracında yakıttan kaynaklı hasar geldiğini öğrenenler, tüketici hakem heyetine müracaat ederek, satın alınan akaryakıtın ayıplı olduğunu bildirebiliyor. Bu sayede hem araçta meydana gelen hasarın tazmini hem de akaryakıt ücretinin iadesi sağlanıyor.
Beş yıl önce sıfır kilometre olarak satın alınan otomobilin satışa çıkarılması sırasında, aracın kaportasında onarım ve boya tespit edilmesi, hasarlı aracın sıfır otomobil olarak satıldığının anlaşılması halinde, zaman aşımı uygulanmadan işlem yapılabiliyor. Garanti süresi dolan bu araçların normalde ayıplı mal sorumluğu, iki yıllık zamanaşımına tabi. Ancak, ayıp ağır kusur ya da hile ile hasar gizlenmişse, zamanaşımı hükümleri uygulanmıyor. Bu durumlarda, alım zamanına bakılmaksızın tüketici, hasarlı araç hakkında zarar tazmini talebi yapabiliyor.
TURİSTİN ‘HALI’ ŞİKAYETİ
Ülkemizi ziyaret eden turistler de tüketici haklarından muaf değil. Örneğin, Türkiye’nin yurtdışında en bilinen turistik ürünlerinden olan halı ya da kilimlerden alan bir turist, aldığı ürünün belirtilen niteliklere sahip olmadığını anlarsa, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dan yararlanabiliyor.
Bu tip uyuşmazlıklar tüketici hakem heyetlerince öncelikli olarak ele alınıyor.
ZARAR TAZMİNİ TALEBİ
Bireysel alışverişler yerine ortak kullanım için alınan ürünler de tüketici kanunu şemsiyesinde yer alıyor. Bu kapsamda, okul aile birliği olarak okula alınan fotokopi makinesinin arızalı çıkması halinde, okul aile birlikleri ile kar amacı gütmeyen dernek ve vakıflar tüketici tanımı içerisinde kabul edildiğinden, satıcıdan zarar tazmini talep edilebiliyor. Ancak, Milli Eğitim Bakanlığı’nca okula alınan akıllı tahtaların arızalı çıkması halinde, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’dan yararlanılamıyor, bakanlıktan yeni tahta talep edilmesi gerekiyor.
ÇOCUĞUN YENİ AYAKKABISI AÇILIRSA…
Okulların açılmasına kısa süre kala, okul alışverişi yapan anne-babaların da herhangi bir olumsuzlukla karşılamaları halinde kullanabilecekleri bazı hakları var. Çocuğu için aldığı ayakkabı kısa süre içinde açılır veya kötü kokuya neden olursa ebeveynler bu sorunu sineye çekmek zorunda değil. Satın alınan ayakkabının ayıplı olması durumunda, iki yıllık zamanaşımı süresi içerisinde tüketici hakem heyetine başvuruda bulunarak mağduriyetin giderilmesini talep etmeleri mümkün.
PLASTİK MEYVELER, MIKNATISLI SÜS YASAK
Çocuklar için kırtasiye alışverişlerinde de güvenlik tedbirlerine dikkat etmek önemli. Çanta, kalem kutusu ve kalemlerde kullanılan oyun unsurlu aksesuarlar gibi tekstil ve plastik içerikli ürünlerin kolay tutuşmayan, alevlenmeyen malzemelerden yapılması gerekiyor. Plastik meyveler, meyve suyu görünümlü sabun ve şampuanlar, mıknatıslı buzdolabı süsleri gibi çocuklar tarafından gıda maddesi sanılarak ağza alınan, emilen veya zehirlenmeye yol açan bu ürünlerin hepsi yasak.
EMLAKÇIYA VERİLEN KAPORA
Son zamanlarda yükselen fiyatlar nedeniyle zorlaşan konut alım satımında da bazı haklar mevcut. Kapora verilerek satış işlemlerine başlanan evin, emlakçı tarafından başka birisine daha yüksek bir bedelle satılması ve kaporanın iade edilmemesi halinde de, maddi limitlerin sağlanması halinde tüketici hakem heyetine müracaat imkanı bulunuyor. Satıcıyla anlaşılıp satış işlemleri tamamlandıktan sonra en önemli konulardan birisi de eşyaların yeni eve güvenli şekilde taşınması. Evden eve nakliyat yapan firma ile anlaşılırken, firmanın ev eşyalarında meydana gelebilecek herhangi bir zararın kendilerinin sorumluluğunda olduğunu ve zarar meydana geldiğinde gidereceklerini taahhüt etmesi önemli. Bu anlaşmaya rağmen, taşınan bir eşya ya da cihazın hasar görmesi durumunda, ürünün değeri de göz önüne alınarak, tüketici hakem heyetlerine veya tüketici mahkemelerine müracaat edilerek hak talep edilmesi mümkün.
YARIN: ‘Piramit satış’ tuzağı nasıl anlaşılır?