Süper Lig’de yeni sezon heyecanı başladı. Spor Toto Süper Lig’in 1. haftasının kapanış maçında Fenerbahçe, tarihinde ilk kez Süper Lig’e çıkan Ümraniyespor ile karşılaştı. Valencia’nın attığı 2 golle ilk yarıyı 2-1 öne kapatan Fenerbahçe, 2. yarıda Ümraniyespor’un ataklarına engel olamadı ve bir ara 3-2 geriye düştüğü maçta 90. dakikada Berisha’nın attığı golle eşitliği sağladı ve sahadan 3-3 beraberlik ile ayrıldı.
Sezona 1 puanla başlayan Fenerbahçe’nin Ümraniyespor karşılaşmasını spor yazarları sizler için değerlendirdi.
PAROLA ‘ŞAMPİYONLUK’, İŞARET ‘REZALET’!.. / ERCAN GÜVEN – MİLLİYET
Tribünlerin, camianın ve dahi bu takıma parasını, emeğini koyanların şoka girmesinden doğal ne olabilir? Müthiş hocası, geniş kadrosu, parası, pulu, tıka basa stadı ile futbolun çınarı Fenerbahçe, ilk kez Süper Lig’de sahaya çıkan Ümraniyespor’la zor güç berabere kalarak sezona kapıyı bırakıp pencereden girdi. Üst baş perişan moral yerlerde.
Parola “şampiyonluk” işaret “rezalet”… Bu ne biçim başlangıç böyle?
Üstelik Kadıköy’deki skandalın bahanesi bile yok. Olsa olsa, Ümraniyespor’u hafife alıp Zajc’sız tek orta sahalı ofansif bir takım kurmayı ve rakibe fark atmayı planlayan Jesus’un ihtirası.
Pahalıya patladı… Çünkü, “kapalı kutu” Ümraniyespor ilk Süper Lig maçıyla açıldığı anda içinden on bir tane çetin ceviz döküldü Fenerbahçe sahasına… Formaları değiştir, asıl o Fenerbahçe!
Ev sahibi önde baskıyla rakibi çıkartmıyor mu; Ümraniyespor aynısı. Fenerbahçe topu kaptığında direkt kaleye mi gidiyor; Ümraniyespor daha iyisini yapıyor. Üstelik yok hükmündeki Fenerbahçe orta sahasına karşılık Oğuz’un organize ettiği çok daha dirençli bir orta sahası var ligin yenisinin.
Bakmayın ilk yarıda Fenerbahçe’nin attığı iki gole, oyun kurdurtmadı Ümraniyespor rakibine. Baskı kurup topu kazansa bile kullanmasına izin vermedi. Geri alıp Fenerbahçe kalesine indi. Fenerbahçe gollerinin biri penaltıdan diğeri geçişte doğru koşa atan Rossi’nin kale önündeki Valencia’ya al da at dediği toptan. Hiç olmazsa Ümraniyespor gibi kornerlere iyi hazırlansaydı bari Fenerbahçe.
Henüz 48. saniyesinde Altay’ın refleksi ile mağlup duruma düşmekten kurtulan, Valencia’nın kötü, King’in yok gibi, Peres’in Geraldo karşısında çaresiz kaldığı, Glumac’ın Szalai üzerinden kafayla gol attığı Fenerbahçe’nin sorunu Jesus’un oyunu değildi… Takımın o oyunu oynayamaması, daha doğrusu Recep Uçar’ın çok iyi hazırladığı Ümraniyespor’un oynamasına izin vermemesiydi.
Bu da yeni adamlar alarak ortadan kalkacak bir sorun değil, iskeleti belli takımın sahada organize olabilmesi meselesi. Dinamo Kiev maçından alınan ders olsa gerek, maçın ikinci yarısına sarı kartlı Arao yerine İsmail’i alarak başladı Jesus. Sekiz dakika sonra Emre’yi Bruma, Valencia’yı Zajc ile değiştirdi ki, orta saha daha güçlensin. Aslında sahaya çıkarken yapması gerekenlerdi bunlar.
Lakin 66. Dakikada oyuna yeni girmiş George’nin ayağından gelen çalışılmış Ümraniyespor golüne engel olmadı. Üç dakika sonra Peres durduramadığı Mrsic’i yere indirince penaltı ve artık Ümraniyespor Kadıköy deplasmanında öndeydi.
Ve Jesus’un bitirici hamlesi!.. Rossi ile King dışarı, Serdar ile Berisha sahaya. Topun ağzındakiler kurtarıcı topçular oldu son yirmi dakika. Berisha attı beraberlik golünü, yenilmekten kurtardı Fenerbahçe’yi.
Ders gibi bir maçtı Fenerbahçe için… Bu dersi cebine koyup hemen alfabenin ilk harfinden işe girişmesi lazım Fenerbahçe’nin.
Çünkü “çok tehlikeli bir avantaja” sahip Fenerbahçe…Kalabalık kadro, uzun futbol yarışında büyük bir avantajdır fakat bir o kadar da kırılgandır. Beklenmedik anda paramparça olup izleyenin gözüne, oynayanın ayağına batmaya başlar. Hele böyle ilk haftadan işler kötü giderse.
HISIM-AKRABA TAKIMI – ŞANSAL BÜYÜK / MİLLİYET
Maç başladı, gözlerime inanamadım, “yanlış mı görüyorum acaba“ diye gözlüğümü taktım… Meğer doğru görmüşüm… Fenerbahçe o kadar berbat, Ümraniye o kadar etkili başladı ki, şaşırmam ve kusuru gözlerimde aramam son derece normal…
Del Valle daha ilk dakikada mutlak fırsatı kaçırmasa, başka bir ifadeyle Altay sol eliyle mucize bir kurtarış yapmasa, Fenerbahçe rakibine “hoş geldin” demeden önce, Ümraniye güçlü rakibine “hoş bulduk“ diyecekti…
Fenerbahçe kötü başladığı maçı, önde bitirmesine rağmen ilk yarının sonuna kadar bu kötü oyunu sürdürdü… Üç stoper ile oynadığı maçta, Glumac’ın kafa golüne engel olamadı…
Çek takımı Slovacko, Fenerbahçe‘nin üstüne gelmediği için savunmanın makyajı dökülmemişti… Ümraniye’nin her gelişinde “takke düştü, kel göründü…” Gustavo Henrique‘nin ne kadar ağır olduğu çok açık ortaya çıktı…
Sağdan Ferdi; Del Valle‘yi, soldan Peres; Geraldo‘yu sürekli kaçırdı… Arao savunmanın arasına giremedi, top kesemedi… Ayrıca Arao her ikili mücadelede rakibine kontrolsüz geliyor… Bir anlamda kırmızı kart cebinde oynuyor…
Fenerbahçe orta alanında rakibin gelişini önleyecek, kelimenin tam anlamıyla ön stoper görevini yapacak, rakibe basacak tek oyuncu yoktu… Ümraniye en ufak temasla karşılaşmadan geldi de geldi…
Görünen tek adam Emre Mor‘du, etkiliydi… Ama o da kendine mi oynuyor, takıma mı oynuyor belli değil… Lincoln Henrique, bir maç önce herkese umut aşılamış, tatlı hayaller kurdurmuştu… Bu maçta kendi yarattığı hayalleri kendi yıktı… O kadar etkisizdi…
Bunu söylemeliyim; bu Joshua King‘i “Fenerbahçe de oynar“ diye transfer edenleri, Fenerbahçe‘ye layık görenleri tebrik (!) ediyorum… Ya Fenerbahçe’nin büyüklüğünü bilmiyorsunuz, ya da transfer yapmasını…
Ayrıca bu Peres nereden çıktı… Çok mu aradınız… Tek doğru hamlesi olmadı… Sol bek olarak kadroda bulunan Ferdi, Novak, dünya para verilip alınan Peres’den elli kat daha iyi…
Maçı iki takım oynadı ama özellikle ilk yarıda VAR, iki takımdan daha fazla öne çıktı. Penaltıyı iyi yakaladı. Ancak Ümraniye golünde ciddi anlamda ofsayt vardı. Valencia’nın kırmızı kartlık hareketinine gözünü kapatınca, bu kusur sarı kartta kaldı. Peres’in ceza alanı içinde Geraldo’nun vücudu ile buluşan tabanı, en azından VAR incelemesini hak ediyordu. Ümraniye’nin penaltısı ise ceza alanı içinde mi dışında mı tartışılır. Ancak sanki dışarıda gibi…
İkinci yarıda görüntü değişmedi… Fenerbahçe‘nin “berbat“, Ümraniye’nin akıllı ve etkili oyunu devam etti… Şunu çok açık görüyorum; Fenerbahçe futbolla inatlaşıyor… Bu takım orta alanda Crespo-Zajc ile başlar, başlamıyorlar… Arda daha fazla süre alır, vermiyorlar… Valencia penaltı atmaz, attırıyorlar… “Baba“ bir santrafor Allah’ın emri, Fenerbahçe camiasına, futbola inat almıyorlar …
Berisha, Serdar Dursun, Valencia, Jashua King; bir maçta dört santrafor oynatıyorlar, dördünü toplasanız, bir santrafor yapmıyor… Çünkü Fenerbahçe kalitesinin çok gerisinde kalıyorlar…
Büyük Hoca denen Jesus, kendi egoları uğruna geçen yılın güzelim takımını darmadağın etti, eski tanıdıklarından, geçmişte birlikte çalıştıklarından “hısım – akraba“ takımı kurdu… Onlara ayrıcalık yapıyor, öncelik tanıyor… Olmaz… Olmazzz…
Futbol affetmez… Futbol inada gelmez… Futbol ego tanımaz… Öğrenin artık bunu…
OFANSİF KADRO KAZANAMADI /SENAD OK – MİLLİYET
Ofansif bir kadro ile sahadaydı sarı-lacivertliler. Ancak fazla ofansif isimle çıkması üretkenliği sağlamadı. Jesus’un oyun planında orta sahayı çabuk geçmek gerekiyordu. Bu da yerleşik Ümraniye savunması arasında topların erimesine sebep oldu. Konuk ekip de kazandığı bu topları savunma arkası hızlı hücumlarla değerlendirmeye çalıştı maç boyu. İlk dakikada Emre Mor’un top kaybı sonrası Altay karşı karşıya net fırsatı çıkararak kötü başlangıca izin vermedi. 19’da elle oynama sonrası kazanılan penaltıyı Valencia gole çevirdi: 1-0 Konuk ekip, golü köşe vuruşundan buldu. Etkili kullanılan vuruşta Glumac iyi yükseldi ve skoru 29’da eşitledi: 1-1
İlk yarının uzatmalarında Ümraniyespor öne geçmek için fazla adamla öne çıkınca sarı-lacivertliler aradığı fırsatı buldu. İlk kez bu kadar az adamla rakibini yakalayan sarı-lacivertlilerde Valencia golü buldu: 2-1 Konuk ekip ilk yarıda birçok kez yaptığı gibi yine savunma arkasına sarktı. Bettaieb’in attığı gol ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. 55’te Ferdi ve Emre ile gole yaklaşan sarı lacivetliler 67’de kalesinde golü gördü.
Bir köşe vuruşu organizasyonu daha geldi konuk ekipten. Oğuz çıkardı. Gheorghe çok iyi vurdu ve skoru eşitledi: 2-2 Savunma arkasındaki boşlukları maç boyu zorlayan Ümraniyespor bunun neticesini sonunda almayı başardı.Onur’un yerde kaldığı pozisyonda kazanılan penaltı vuruşunu Mrsic 73’te çok soğukkanlı kullandı: 2-3. Sarı-lacivertliler uzatmanın ikinci dakikasında skoru Berisha ile eşitledi: 3-3