Nasıl geçiyor hayatının şu dönemi?
Çok keyifli geçiyor… ”Yıllar sonra” beni çok mutlu eden bir çıkış yaptı. Yaklaşık bir buçuk ay olmasına rağmen 1 milyonu geçti izlenmeleri. O yüzden keyfim çok yerinde.
Neden bu şarkı?
Aslında ben iki tane cover şarkı yaptım. Birincisi yıllar önce yaptığım; Sezen Aksu’ya ait olan ”Gel Günaha Girelim” vardı. O şarkı ilk çıktığında keşke bu şarkıyı ben okusaydım demiştim. Ne mutlu ki 12 sene sonra kısmet oldu. Sonra bir Sezen Aksu şarkısını daha coverladım. O da yıllar önce Aşkın Nur Yengi’nin seslendirdiği ”Hadi Git” şarkısıydı. Bir daha artık cover yapmam derken, bir şarkı arayışına girdim. Ama içime sinen yeni bir şarkı olmadı. Bir gün tam arabada giderken Rafet’in bu şarkısı çalıyordu. Zaten çok seviyordum ve neden olmasın dedim.
Devler ligi gibi bir ekiple çalıştım demiştin…
Mustafa Ceceli’ye çok teşekkür ediyorum. Hadi Git’de de birlikte çalıştık. Şahane bir müzisyen. Çok iyi bir müzik adamı. Bir şarkıcının böyle bir müzisyenle çalışması büyük bir konfor. Bundan sonra da yolumuz uzun onunla. Tabi çok fazla emeği geçen isim var; Ayşen, Feyyaz Kuruş o isimlerden sadece bazıları…
Öncesinde de Aşkın Nur Yengi’nin yıllar önce Hadi Git’i dinlemiştik. O da çok iyi geri dönüşler aldı. Bu cover’ların devamı gelecek mi?
Bilmiyorum artık büyük konuşmuyorum. Güzel bir şey çıkarsa neden olmasın.
Şarkıda bir ayrılık acısı anlatılıyor… Peki Zeynep Mansur bu ayrılık acılarıyla nasıl başa çıkar?
Ben çok içine kapanan bir insanım. Her türlü üzüntüde o acımın uyuyarak geçeceğini düşünüyorum.
Sen yıllar sonra o sevdiğin, âşık olduğun adamla karşılaşsan nasıl davranırsın?
Bilmiyorum o ne tepki verir beni görünce acaba? O nasıl ayrıldığına ve o kişinin sende ne bıraktığına bağlı.
Bu kadar yıldır bu sektörde olmana rağmen özel hayatınla çok fazla gündeme gelmedin. Bunu nasıl başarıyorsun?
Oldukça büyük çaba sarf ediyorum. Çok özveride bulundum bu konuda. Ben bunu tercih etmiyorum ama herkesin kendi kararı ve tercihi. Özelim özel kalmalı. Adı üstünde özel hayat.
Aşk şu an senin için ne ifade ediyor?
Aşk çok güzel bir duygu ama şu an için uzun cümleler kurabileceğim bir duygu değil benim için.
Bu kadar uzun yıllardır bu sektörde tek başına ayakta kalabilmek kolay değil. Nasıl başardın bunu?
Gerçekten zorlu bir süreçti. 17 yaşımdan beri şarkı söylüyorum. Ankaralıyım ve orada başladım. Uzun yıllar Ankara’da sahne aldıktan sonra 1999 yılında İstanbul’a geldim. Burada bir albüm yapmak için de bayağı uğraş verdim. Birkaç yıl da onun için uğraşıp sonra ilk albümü çıkardım. Kolay bir süreç değil tek başına aile desteği de olmadan bunu yapmak. Çünkü ailem Ankara’da kaldı. Onlar buraya gelmeyi tercih etmedi. Tek başına böyle bir bilmediğiniz bir platformda mücadele vermek zordu.
Zeynep Mansur’un hayatımın dönüm noktasıdır dediği an neresi?
İstanbul’a geldikten sonra oldu. Çünkü albüm yapmam gerekiyordu ve ilk albümü yaptığım zaman benim için çok kıymetliydi. Küçük küçük paralar kazanıp onları biriktiriyordum. Ancak single çıkartabiliyordum. O zamanlar single falan yoktu tabi. Benimki parasızlıktan olmuştu.
Peki güzel bir kadın olmanın zorlukları oldu mu hiç?
Olmadı. Ben nerede, nasıl bulunmam gerektiğini bilen bir kadındım. Hayatıma çok fazla kalabalıklar sokmamaya çalıştım. Hala da bu böyle. Evime de çok az insan sokarım.
Genç yaşlarda bir trafik kazası geçirdin. Bu kaza sana ne öğretti? Hayata bakış açını değiştirdi mi?
Tabi ki hayata bakış açımı çok değiştirdi. Hayatta her anlamda hem madden hem manen beklentisiz olmayı öğretti. Çünkü her şey o kadar değersiz ve önemsiz geliyor ki bana… O gün yanımda arabayı kullanan arkadaşım vefat etti. O zaman 22 yaşındaydı. Benim o bir yılım hiç yok hayatımda. 19 yaşımdaydım. Beynimde kan pıhtılaşması oldu, bacağım kırıldı, boynum ezildi. Yani sağlığımdan çok ciddi bir şey götürdü hayatımda. Tabii ki hiçbir şey aynısı olmuyor. Böyle büyük bir şey atlattığınızda hayata bakış açınız kesinlikle çok değişiyor.
Yıllar geçse de hep aynı güzellik ve aynı Zeynep var karşımda. Formunu nasıl koruyorsun?
Çok emek veriyorum. Diyet yapıyorum, mümkün olduğunca spor yapıyorum. Günde en az 10.000 adım atıyorum. Hatta 15- 20 bin bile oluyor. Yürümek bana çok iyi geliyor ve beni sakinleştiriyor. Saat 18:00’den sonra bir şey yemiyorum. Kötü bir alışkanlığım yok. Bir kez çok genç yaşta sağlığımı kaybedince sonra çok dikkatli olmam gerek gibi bir hisse büründüm.
Sence bu meslekte güzel olmak avantaj mı?
Bence aksine dezavantaj. İnsanlarda ön yargı oluyor.
Sen hayallerinin peşinden giden ve bu hayallerin çoğunu da kendin başarmış birisin. Peki sırada ne var gerçekleştirmek istediğin?
Oyunculuktan çok keyif almıştım. O yüzden yeniden oyunculuk yapmayı istiyorum.