Kaza, 29 Mayıs’ta saat 18.00 sıralarında organize sanayi bölgesinde meydana geldi. E.B.G., iddiaya göre babasının iş yerine ait 58 ABA 629 plakalı hafif ticari aracı izinsiz alarak trafiğe çıktı. E.B.G. yönetimindeki hafif ticari araç, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde memur olan Fatih Yılmaz’ın kullandığı 58 AFH 778 plakalı motosiklete çarptı. İhbar üzerine kaza yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından Yılmaz, kaldırıldığı Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yapılan tüm çabaya rağmen kurtarılamadı. Kaza, çevredeki bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Kaza sonrası gözaltına alınan E.B.G., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanıp cezaevine konuldu.
‘ARACIMIN HIZI NORMALDEN BİRAZ FAZLAYDI’
E.B.G hakkında Sivas Çocuk Mahkemesi’nde ‘taksirle adam öldürmeye teşebbüs’ suçundan dava açıldı. E.B.G. iddianamede yer alan savcılık ifadesinde, “Babamın arabasını kimsenin olmamasını fırsat bilerek iş yerinin önünden aldım. Arkadaşımla birlikte araçla gezmeye başladık. Yaklaşık 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Ben yol hakkının motosiklette olduğunu bilmiyordum. Aracımın hızı normalden biraz fazlaydı. İbreye bakmadım, bir anda motosikletin çıkmasıyla çarpıştım. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum” dedi.
Davanın 3’üncü duruşmasında E.B.G ‘kaçacağı yönünde bir şüphe bulunmaması’ nedeniyle yaklaşık 3 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildi.
‘BENİM TORUNLARIM BABASIZ KALDI’
Tahliye kararına tepki gösteren Fatih Yılmaz’ın annesi Nimet Yılmaz, “16 yaşındaki ehliyetsiz çocuğa arabayı vermişler. Hızla giderken benim çocuğum normal yolunda giderken gelip çarpmışlar. Çocuğumu kaybettim. Ben mahkemede ‘maddi kaybım yoktur, ama manevi kaybım var’ dedim diye beni davadan düşürdüler. Ben çocuğumu parayla mı satacağım. Karşı taraf 3 ay hapis yatıp çıktı. Şu anda o yiyip, içip geziyor ve benim çocuğum ise toprağın altında. Benim torunlarım babasız kaldı. En büyük ceza neyse onla yargılanmasını istiyorum. Ailenin de yargılanmasını istiyorum. 38 yaşındaki çocuğum en genç zamanında kara toprağın altına girdi. Bir insanın hayatı bu kadar ucuz olmamalıdır” diye konuştu.