Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, bugün Konya’ya geldi. Kent Ormanı’nda düzenlenen İslam İzcileri Dostluk Kampı’nı ziyaret eden Erbaş, burada düzenlenen ‘Suda Sıfır İsraf Arma Ödül Töreni’ ne katıldı. Erbaş, suyu israf etmenin haram olduğunu belirterek, şunları söyledi:
”Hepimiz Adem’deniz. Adem Aleyhisselam topraktandır. Bizim birbirimize üstünlüğümüz, ancak takva iledir. Kim ki rabbimize, onun emirlerine en iyi bir şekilde itaat ederse, nehiylerinden, yasaklarından, haramlarından en titiz bir şekilde kim kaçınırsa, Allah indinde en üstün olan odur. Bizim yaratılışımızı Cenabıhak bize hatırlatıyor. Buyuruyor ki, biz insanı en güzel bir surette yarattık. Bunu bize hatırlatıyor ve şu vazifeyi veriyor bütün kullarına; ‘Sizi yaratmış olduğum bu güzelliği muhafaza ediniz. Eğer bu güzelliği muhafaza edemezseniz, aşağıların en aşağısı olursunuz.’ Dolayısıyla bizim vazifemiz, yaşadığımız müddetçe nefes aldığımız müddetçe, Cenabıhakk’ın bize yaratmış olduğu o güzelliği o eşrefi mahlukat olmuşluğumuzu muhafaza etmektir. Bunun için peygamberler gönderilmiştir. Gönderilen bütün peygamberlerin gönderiliş amacı insanoğlunun o güzelliğini muhafaza etmesidir. İşte biz de bunun için, ahlaklı olmayı, iyi olmayı, iyi insan olmayı, dünyayı iyiliğin değiştireceğini, dünyayı iyi insanların dengede tutacağını her vesileyle dile getiriyoruz.” dedi.
‘İSRAFIN HER ÇEŞİDİ HARAMDIR’
Ali Erbaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Suyu israf etmek haramdır. Yiyecekleri israf etmek haramdır. Zamanı israf etmek haramdır. İsrafın her çeşidi haramdır. O yüzden diyoruz ki sıfır atık, sıfır israf, helallerle meşgul olalım. Haramların her çeşidinden uzak duralım diyorum.”
‘KERBELA’DAN DERS ÇIKARMAYA MECBURUZ’
Ali Erbaş, törenin ardından izcilerle birlikte kamp alanında cuma namazı kıldı. Namazı kıldıran Ebraş, cuma hutbesinde ise Muharrem Ayı ve Kerbela konusuna dikkat çekti. Erbaş, hutbede şöyle konuştu:
“Kerbela, mezhebi, meşrebi ve düşüncesi ne olursa olsun bütün ümmetin ortak acısıdır. Allah’a ve Resulüne iman eden, Ehl-i beyte muhabbet besleyen her Müslümanın yürek sancısıdır. Neredeyse her evinde bir Hasan, bir Hüseyin, bir Ali, bir Fatıma bulunan ve gönlü evladı Resul aşkıyla yanıp tutuşan aziz milletimizin Ehl-i beyt muhabbeti asırlar geçtikçe daha da artmaktadır. Milletimiz bu sevgiyi yüreklerinin ta derinliklerinde hissetmeye devam etmektedir. Bizler, Kerbela hadisesinin hüznünü yaşarken, aynı acıların bir daha yaşanmaması için Kerbela’yı ibret nazarıyla okumaya ve ondan dersler çıkarmaya mecburuz. Kerbela’dan çıkaracağımız ilk ders, onu ayrılık ve gayrılığa değil, tevhide ve kardeşliğe vesile kılmak, gönül birlikteliğine dönüştürmektir. Sevinç ve tasayı, muhabbet ve meşakkati paylaşmaktır. Yüce Rabbimizin ‘Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın…’ emrine kulak verip sımsıkı kenetlenmektir. Fitneye, fesada ve tefrikaya karşı vahdete sarılmak, kardeşliğimize kastedenlere fırsat vermemektir.”
Erbaş, cuma namazından sonrası kentte yapımı devam eden millet bahçesindeki cami inşaatında incelemede bulundu. Erbaş, daha sonra İl Müftülüğünde basına kapalı olarak gerçekleşen evlenme aşamasında olan 33 çifte yapılacak çeyiz yardımı programına katıldı.