Müjde Işıl – İlk defa bir Zeki Demirkubuz filmi En İyi Uluslararası Film kategorisinde Oscar aday adayı oldu. 97. Oscar Ödülleri’nde Türkiye’yi “Hayat” temsil edecek. 1964-2023 yılları arasında Türkiye, toplam 30 film gönderdi Oscar yarışına. Rekor Nuri Bilge Ceylan’da. 30 filmin altısı (“Uzak”, “Üç Maymun”, “Bir Zamanlar Anadolu’da”, “Kış Uykusu”, “Ahlat Ağacı” ve “Kuru Otlar Üstüne”) Ceylan imzalı. Bunlar arasında sadece “Üç Maymun” kısa listeye girmeyi başardı. Yani Demirkubuz’un Ceylan’ı intihalle itham ettiği ve Ceylan’ın reddettiği o tartışmanın kaynağı olan yapım. Oscar yarışını yakından takip eden sinema yazarlarına “Hayat”ın şansını sorduk.
“İsabetli karar”
Uğur Vardan: Bence geçen yıl vizyona çıkan yerli yapımlar arasında en iyisi “Hayat”tı. Dolayısıyla Oscar’a Zeki Demirkubuz filminin gönderilmesi son derece isabetli bir karar. Akademi’nin bu yapıtı beğenme ihtimali var. Çünkü “Hayat”, insan denen varlığın karanlık taraflarında gezinen etkileyici bir yana sahip ve yerelden evrensele ulaşmayı başarıyor. Demirkubuz da yapıtını “İnsanın yazgısını ve bu yazgı karşısındaki çaresizliğiyle ilgilenen, ne yapılırsa yapılsın bir türlü geçmeyen ve geçmeyecek olan ‘imkansızlık duygusuna dair eski bir hikâye’ olarak tanımlamıştı. Bu yanıyla “Hayat”, Akademi’nin geniş perspektifte gezinen üyelerinin gönlünde yer edinebilir.
“Şansı yok”
Selin Gürel: Seçici Kurul’un bunca yıldır Akademi’nin şifresini çözememesine hayret ediyorum. Her yıl toplanıp “oy çokluğuyla”, kişisel beğenilerine göre ve çoğunlukla sinemasına aşina oldukları yönetmenleri dikkate aldıkları bir seçim yapıyorlar. Bu oldubitti zihniyeti devam ettiği sürece bu kulvarda umut beslememize gerek yok. “Hayat”ın da ne yazık ki en ufak bir şansı yok. Çünkü Zeki Demirkubuz sinemasını bu topraklarda etkileyici kılan ne varsa, dışarıdan bir gözle bakıldığında geçerliliğini yitiriyor. Nadiren büyük yurt dışı festivallerinde varlık gösterememiş filmlerin aday olduğu da oluyor ama daha önce Amerika’da seyirci karşısına çıkıp bir dalga yaratması çok önemli. Bu yıl kısa listeye kalabilecek bir film izlemedim ama ben olsaydım “Yurt”u gönderirdim.
“Sınavı süre verecek”
Burçin S. Yalçın: “Hayat”, Akademi üyeleri nezdindeki esas sınavını üç saat 13 dakikalık süresi üzerinden verecek. En İyi Uluslararası Film kategorisinde Oscar’a aday gösterilen toplam 340 filmin yalnızca 14’ü, üç saat ve daha uzun süreli filmler. Bunlardan sadece Bondarchuk’un “Savaş ve Barış”ı ile Bergman’ın “Fanny ve Alexander”ı ödül kazanmış. Hikâyelerini fazlasıyla bu ülkenin kodları üzerinden kuran Demirkubuz’un filminin adaylık yolunda başarılı olması kişisel olarak beni çok şaşırtır. Ama kim bilir, son yıllarda sayılarıyla birlikte etnik ve demografik çeşitliliği de artan Akademi üyelerinin bizi şaşırtma zamanı gelmiştir artık!
“İyi tanıtım gerekli”
Hasan Nadir Derin: “Hayat”, Zeki Demirkubuz’un son dönemdeki en iyi filmi. Ancak Oscar’da iddialı olabilmek için iyi olmak, tek başına yeterli olmuyor. Dünya genelindeki büyük festivallerde adını duyurmak ve/veya Amerika’da, Oscar yarışında tecrübeli bir dağıtımcı ile çalışmak gerekli. “Hayat” her iki açıdan da kriterleri sağlamıyor. Özellikle süresi bu kadar uzun bir filmin, Akademi üyelerinin ilgisini çekebilmesi için tanıtımının iyi yapılması gerekli. Henüz pek çok ülkenin adayları belirlenmiş olmasa da “Hayat”ın şansı düşük görünüyor. İlerleyen günlerde bir Amerikalı dağıtımcı bulursa belki şansını biraz artırabilir.