Mourinho, maçtan sonra yaptığı değerlendirmede, Türkiye’deki tutkunun, futbola duyulan aşkın, heyecanın kendisinin futbola olan tutkusuyla örtüştüğünü belirterek, “Ama tabii ki bazı şeyler benim kontrolüm dışında, bunlar kültürel şeyler. Ama öyle gözüküyor ki benim bunlara adapte olmam gerekiyor. Çünkü bu durum tam tersi değil. Benim adapte olmam gerekiyor. Çünkü buraya gelen benim. Yabancı olan benim. Bu durumu değiştiremem. Dolayısıyla benim adapte olmam gerekiyor.” dedi.
Göztepe Teknik Direktörü Stanimir Stoilov’la daha önce iki kez karşılaştığının hatırlatılması üzerine Mourinho, şöyle konuştu:
“Kendisi gerçekten iyi birisi, bütün Bulgarlar gibi aynı zamanda iyi bir teknik direktör. Şampiyon olamadı ama takımını üst lige çıkarttı. Oyun stiline saygı duyuyorum. İyi bir ilişkimiz var. Maçtan önce konuştuk, maç bittikten sonra selamlaştık. Birbirimize iyi dileklerimizi ilettik. Kariyerimde karşılaştığım bütün Bulgarlarla olduğu gibi kendisiyle de iyi bir ilişkim var.”
Mourinho, futbolda hiçbir şeyin tesadüf olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Maçın ikinci yarısında ilk yarıda bulamadığımız boşlukları bulduk, üçüncü golü atıp maçı bitirecek fırsatlar yakaladık. Maç 2-1’e geldikten sonra da yakalamış olduğumuz net pozisyonlar vardı. Birisi Cenk Tosun’un arka direğe çıkardığı top, bir tane de ondan önce Saint-Maximin’in solda girmiş olduğu bir pozisyon vardı. Dolayısıyla birinci sebep olarak bunu gösterebilirim. Maçları bitiremiyoruz. Maçları öldürecek fırsatları değerlendiremiyoruz. Diğer bir sebep olarak da şunu söyleyebilirim, yeteri kadar akıllı davranmıyoruz saha içerisinde rakiplerin bize karşı yapmış olduğu gibi.”
Oyuncularının da rakiplerinin yaptığı gibi zaman geçirmesi, gerekirse yerde yatmaları, sakatlık taklidi yapmaları gerektiğini kaydeden Mourinho, şöyle konuştu:
“Eğer bunları yaparsak hakem 6 dakika bile verse biz maçı öldürecek fırsatı yakalamış oluruz. Bizim de dolayısıyla maçı öldürecek fırsatları iyi değerlendirmemiz lazım. Oyuncuların bunu düşünmesi gerekiyor. Devre arasında öndeyken de oyuncularıma bundan bahsettim. ‘Hırslı olmalıyız, maçı bitirecek fırsatları değerlendirmeliyiz.’ dedim. Ben sihirbaz değilim sadece tecrübeliyim. Ama oyuncularıma şunu söyledim eğer bir gol yersek, bir gol bulurlarsa taraftarın desteği de arkalarında olur. Dolayısıyla maç ortada olur. İkinci yarıda dediğim gibi oldu, inanılmaz bir destek vardı taraftarlarından. Dolayısıyla sebep olarak bu ikisinin karışımı diyebilirim. Hem maçları bitirecek, öldürecek hırsa sahip olmamak hem de diğerleri gibi akıllı davranmamak. Bazı ülkelerde buna anti futbol deniyor. Bazı ülkelerde akıllı davranmak deniyor. Bizim de onlar gibi olmamız gerekiyor.”
Mourinho, maç sırasında Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç’la ilgili yaşananlarla ilgili bir soru üzerine, “Ne olduğunu bilmiyorum, gerçekten görmedim. Tek görmüş olduğum şey orada çok büyük bir kalabalık vardı. Oyuncular da bunun ne olduğunu anlamadı. Oyuncular gördüler ama anlamadılar. Hakemin oyunu niye durdurduğunu da anlamadım. Orada ne olduğunu anlamadım. Ben maça odaklanmıştım ve oyuncuların konsantrasyonunu sağlamaya odaklanmıştım.” dedi.
Ev sahibi taraftarların her zaman maça etki ettiğini belirten Mourinho, “Bu maçta da böyle oldu ama eğer siz maçı bitirmeyi becerirseniz o zaman taraftarın etkisini bitirmiş olursunuz. Ben bu maçta oyuncularımın bunu denemesini istedim. Eğer üçüncü golü atsaydık daha fazla destek kalmayacaktı. Ama rakibe bir gol atma fırsatı verdiğiniz zaman, o zaman özellikle de duran toptan ki bunu çalışmıştık. Rakibimizin güçlü yönünün bu olduğunu biliyorduk. Oyuncularıma açıklamıştım. Uzun boylu oyuncuları var. Uzun boylu oyunculardan kurulu bir takım. ‘Onların uzun top oynamasını engellemeliyiz, uzun topları iyi savunmalıyız.’ demiştim. Böyle bir golü yediğiniz zaman rakibe hayat vermiş oluyorsunuz. Aynı zamanda pozitif bir şey de söylemek istiyorum, şunu söylemekten memnuniyet duyuyorum ki bu maçta hakem iyiydi.”