Bilim insanları, 66 milyon yıl önce Dünya’ya çarparak dinozorların neslinin tükenmesine neden olan asteroidin kökenini nihayet belirledi.
Yapılan kapsamlı araştırmalar, bu ölümcül göktaşının Güneş sistemimizdeki gaz devi Jüpiter’in çok ötesinden, daha uzak bir bölgeden geldiğini ortaya koydu.
Dinozorların neden bir anda yok olduğu sorusu, paleontologları uzun yıllar boyunca meşgul etmişti.
Yapılan çeşitli araştırmalar sonucunda, Meksika’daki Yucatán yarımadasına çarpan devasa bir asteroidin bu kitlesel yok oluşa neden olduğu belirlenmişti. Ancak, bu asteroidin nereden geldiği sorusu hala cevap bekliyordu.
BİLİM İNSANLARI YAKINDAN İNCELEDİ
“Chicxulub asteroiti”nin oluşturduğu yeryüzü katmanını inceleyen bilim insanları, söz konusu asteroitin, C-tipi denilen karbonlu kondrit türü nadir bir asteroit olduğunu keşfetti.
Çalışmayı yürüten uluslararası araştırma ekibi, çarpmanın oluşturduğu yeryüzü katmanından alınan örneklerde eser miktarda rutenyum metali buldu.
Bulgular, dinozorların neslinin tükenmesine yol açan “Chicxulub asteroiti”nin, Jüpiter’in yörüngesinin ötesinde, Güneş Sistemi’nin oluşumunun ilk dönemlerinde ortaya çıkan çok nadir karbonlu kondrit türde bir asteroit olduğunu ortaya çıkardı.
Çalışmanın, Meksika’nın Yucatan Yarımadası’ndaki Chicxulub köyü yakınlarında, deniz yatağının altındaki çarpma kraterinde 2016’da yapılan araştırma ile uyumlu olduğu kaydedildi.
DÜNYADA NADİR, GÖK CİSİMLERİNDE 100 KAT DAHA FAZLA
Araştırmanın başyazarı, Köln Üniversitesinden kozmokimyacı Dr. Mario Fischer-Gödde, rutenyumun Dünya’daki nadir elementlerden olduğunu, öte yandan, Güneş sistemindeki gök cisimlerinde 100 kat daha fazla bulunduğunu belirtti.
K-Pg sınırı da denilen, Kretase-Paleojen yok oluşu döneminde oluşan yeryüzü katmanlarından alınan 5 örnekte inceleme yapan Fischer-Gödde liderliğindeki ekip, rutenyumun 7 kararlı izotopunun oranının bütün örneklerde aynı olduğunu keşfetti.
Ekip, bilinen karbonlu meteoritlerde ölçülen değerlerle de uyumlu olan bulgunun, söz konusu katmanın “Chicxulub asteroiti” kaynaklı olduğuna işaret ettiğini belirtti.
Öte yandan araştırma ekibi, 36 milyon ila 470 milyon yıl önceye tarihlenen diğer beş çarpma kraterindeki rutenyum oranlarının, K-Pg sınırındakinden farklı olduğu ve Güneş’e daha yakın oluşan silisli (S-tipi) meteorların değerleriyle örtüştüğünü tespit etti.
Karbonlu kondrit içeren asteroitlerin, Güneş sisteminin oluşumunun hemen sonrasına yani 4,6 milyar yıl öncesine tarihlenen kalıntılar olduğu, Güneş’in sıcaklığıyla kolayca buharlaşabilen çok miktarda su, karbon ve diğer uçucu moleküller içerdiği biliniyor.
C-tipi asteroitlerin Dünya’ya ilk 1 milyar yıl boyunca çarptığı ve yaşamın oluşmasına yardımcı olabilecek su ve organik molekülleri sağladığı düşünülüyor.
Gezegenlerin çekim kuvvetlerinin, halen Mars ve Jüpiter arasındaki asteroit kuşağının dış bölgelerinde bulunan söz konusu asteroitleri Güneş sisteminin iç bölgelerine yönlendirdiği, “Chicxulub asteroiti”ne yakın büyüklükteki asteroitlerin ise her birkaç yüz milyon yılda bir Dünya’nın yörüngesiyle kesişecek yörüngelere fırlatılabileceği kaydediliyor.