Çiğdem Yılmaz – Resmi rakamlara göre 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti, 23 bin 781 kişi yaralandı, 505 kişi de sakat kaldı. 285 bin 211 konutta ağır, orta ve hafif seviyede hasar oluştu. 500 bin kişi evinden oldu. Net bir rakam olmasa da, yüzlerce kişiden de depremden sonra bir daha haber alınmadı. Depremin ardından çeyrek asır geçmesine rağmen, hâlâ yakınlarını arayanların acıları ilk günkü gibi taze…
16 mezar açılmadı
O ailelerden biri Aktürk ailesi. Gamze Aktürk, Marmara depremine altı kişilik ailesiyle birlikte Gölcük’teki evlerinde yakalandı. Enkaz altından 17 saat sonra kız kardeşi ile birlikte çıkarılan Aktürk, annesini, babasını ve babaannesini depremde kaybetti. Fakat 22 yaşındaki erkek kardeşi Zafer Kutluer’in ne dirisi ne de ölüsü bulundu. Çeyrek asırdır kardeşini arayan Aktürk, “31 tane kimsesizler mezarı olduğu tespit edildi. Biz yıllarca bu mezarların açılıp DNA eşlemesi yapılmasını talep ettik. Mahkemeye başvurduk. 15 mezar açıldı ve sadece benim DNA’m eşleştirildi ve açılan bu 15 kişinin DNA’sı da benimle uyumlu çıkmadı. Yıllarca diğer 16 mezarın açılmasını istedik ama açılmadı. Açılan 15 mezardaki kemiklerle de diğer ailelerin eşleşmeleri yapılamadı” dedi.
‘Kayıplar nerede?’
Depremde ağabeyinin eşini ve iki yeğenini kaybeden Arzu Baygutalp da (58) “Her 17 Ağustos’ta bizler aynı günü aynı acıları yaşıyoruz. Annem 2018 yılında vefat etti ve öldüğü güne kadar ağzında ‘Mesut’ kelimesini eksik etmedi.
‘Mesut’ diye diye öldü. 25 yıldır soruyorum, ‘Bu kayıplar nerede?’ Bir kemik parçası, bir mezar taşıydı isteğimiz” ifadelerini kullandı.
‘İğneyle kuyu kazıyorum’
Depremde 6 yaşındaki kızı Gözde’yi kaybeden Nilgün Karamert de kızının sağ olduğunu düşünüyor. Anne Karamert şunları anlattı: “Kızım enkazdan hemen çıkartılmış ve bir albayın kızımı aldığı söylendi. Bunun üzerine polis karakoluna gittim. Olayın peşine düştüm söz edilen albay vefat etmiş, ikinci eşine bulduk konuşmak istemedi. Ama eninim ki o kadın kızımın nerede olduğunu biliyor. Savcı ise olayı, ‘arandı ve bulunmadı’ diye kapattı. Buna itiraz ettim, itirazım sonuçlanmadı. İnanın 25 yıldır bir başıma iğneyle kuyu kazıyorum ama tükendiğimi fark ettim.”
‘Bir haber yok’
Babası Recep Aktaş’ı 25 yıldır arayan Fatih Aktaş ise şunları söyledi: “Biri alıp babamı Gölcük Devlet Hastanesi’ne götürmüş. Ayakta tedavi uygulanmış. Hastaneye götüren kişi, babamın iyi olduğunu görünce yakınlarının yanına gitmiş. Depremzedelerin götürüldüğü tüm hastanelere gittik, babama dair bir iz aradık ama aramalarımız sonuçsuz kaldı.”