ÇİĞDEM YILMAZ- İstanbul’da yaşayan ve hâkimlik yapan S.A., 2020 yılının Ocak ayında diz kapaklarındaki rahatsızlık nedeniyle Haydarpaşa Numune Eğitim Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Burada yapılan tetkikler sonucunda S.A., her iki diz kapağından da ameliyat oldu. Kıkırdak ve menüsküs lezyonları için yapılan ameliyat sırasında S.A.’nın diz kapağında halk arasında neşter olarak bilinen bistüri kırıldı. Kapalı olarak yapılması planlanan ameliyat, neşter kırıldığı için açık ameliyata çevrildi. Ameliyatın ardından hâkim S.A.’nın iyileşme süreci uzadı ve bacağında büyük ölçüde iz kaldı. S.A. ameliyatta neşterin kırılması sonucu ameliyatın sınırlarının genişletilerek bacağında tahribata yol açtığı, nitelikli hizmet kavramı içerisinde ameliyatta kullanılan malzemenin seçimi ve malzemenin alımı, bakımı gibi bütün unsurlarının bulunduğunu ve bu hizmetin kendisine kalitesiz bir malzeme kullanılarak sunulduğunu ifade etti. Ayrıca 30 seans fizik tedavi gördüğünü ve hâlâ görmeye devam ettiğini belirtti.
Hastane kusurlu
Hâkim S.A. yaşadığı mağduriyetler karşısında avukatı Cesim Parlak aracılığıyla Sağlık Bakanlığı’na 100 bin TL maddi ve 300 bin TL manevi tazminat davası açtı. Bakanlık savunmasında, ameliyatta S.A.’nın sol dizinin usulüne uygun ameliyat edildiği, sorun yaşanmadığı belirtilerek, “Sağ dizin ameliyatı sırasında bistüri ile optik görüntüleme aleti ile girildiği, antero medial portal girişi için iğne ile giriş yeri belirledikten sonra 11 numaralı bistürinin eklem kapsülünü delerken bistürinin iç kısmının sapına bağlantı için açılan deliğinin bittiği yerden kırılarak eklem içerisine düştüğü, eklem açılarak bistüri parçası çıkarıldığı, bistüri ucu çıkarıldıktan sonra ameliyata son verildiği; ameliyat sonrası ağrı kesici uygulaması yapıldığı, hastanın ameliyattan çıktıktan sonraki ağrılarının normal olup çıkarılmış olan bistüri ucunun diz ekleminde ağrı yapmasının bilimsel olarak mümkün olmadığı” açıklaması yapıldı. İdarenin ağır bir hizmet kusurunun bulunmadığı ve tazminat talebinin reddi gerektiği talebinde bulunuldu. Davayı karara bağlayan 12. İdare Mahkemesi, idarenin hizmet kusurunun olmadığını belirtip, maddi tazminat talebini reddetti. Ancak bistürinin kırılması sebebiyle de hastaneyi kusurlu bulup, 50 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.