Tırtıldan sonra fiyat endişesi

Duygu ERDOĞAN- Ayçiçek ekili alanlarda yayılan ve hızla ilaçla müdahale başlatılan ‘çayır tırtılı’nda kontrol sağlandı. Bölgelerde alanların taranması ve gerekli görülen yerlerde ilaç uygulaması yapılması uyarıları devam ediyor.

Trakya başta olmak üzere Marmara’da çayır tırtılı sorununun veriminde yüzde 5 ila 6 arasında bir olumsuz etkisinin görülmesi bekleniyor. Ancak Adana, Konya gibi sorunsuz alanlarda ise yağlık ayçiçek ekiminde ‘fiyat’ endişesi var. Adana’da hasat bu hafta başlarken, birlikler tarafından henüz avans fiyat açıklanmadı; piyasada 9-10 lira bandında fiyat oluştu. Üreticinin beklentisi ise 14 lira. Bunun altında bir kazançla maliyetlerin sürdürülebilir olmayacağını belirten üreticilerin, gelecek yıl için ayçiçek yerine gelir getirici başka ürünler ekebileceği endişesi var.

Konya’da ise hasat ağustos ortasında başlayacak. Düşük fiyattan açılan piyasanın endişesini Konyalı üreticiler de taşıyor. Ağustos ortasında hasada hazırlanan bölgede de düşük fiyata karşı üreticilerin ayçiçek ekimini azaltma riski olduğu ifade ediliyor.

‘Unutuyoruz…’

Geçen yıl pandemi kaynaklı tedarik ve lojistik sorunlar, ardından Rusya-Ukrayna savaşı ile ayçiçek yağı ithalatında çıkan sıkıntıları hatırlatan Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, “Şimdi fiyat dünyada düşmeye başlayınca o günleri unutuyoruz. Sürdürülebilir bir üretime, bunun için de çiftçi maliyetleri desteklenirken ürünün değerinde alınmasına ihtiyacımız var” dedi. 

Dünyada ham yağ ve çekirdek fiyatlarındaki gevşeme neticesinde sanayicinin piyasaya girmekten çekindiğini anlatan Doğru, “Tahıl koridoru ile açılan imkanlar, dünyada yüksek verim beklentisi fiyatları düşürüyor. Fiyat geriye gidiyor ama neticede çiftçi en zor zamanlarda üretimi artırmak için, kat be kat yükselen maliyetlerle ekim yaptı hasada geldi. Şimdi ‘dünyada fiyat düşük’ diye üreticiye destek olmazsak, gelecek yıl ekim azaldığında yine sorunlarla karşı karşıya kalırız” diye konuştu.

Artan üretimle birlikte 2.2 milyon tonun üzerinde yağlık ayçiçek çekirdeği üretimi beklendiğini belirten Doğru, Türkiye’nin ihtiyacının ise 3.3 milyon ton seviyesinde olduğunu söyledi. 

Fiyatın 9-10 lira bandında seyrettiğini ancak yağlık ayçiçek üreticisinin 14-15 lira fiyat beklentisi olduğunu anlatan Doğru, bu konuda iki öneri sunuyor. Doğru, “Fiyat düşük giderse, ayçiçeği priminin yükseltilmesiyle çözüm aranabilir. Bu sayede hem tüketiciye yansıması olmaz, hem de çiftçimiz kazanır ve üretime devam eder. İkinci olarak ise, birlikler ve kooperatifler aracılığıyla devlet finansman desteği verecek ürünler satın alınacak. Bu sürede piyasa da regüle edilebilecek bir sistem uygulanabilir. Türkiye rekoltede artış trendine girmişken, üretciyi küstürmeyelim. Dünyada gıda öyle bir hale geliyor ki, ülkeler ürün olsa bile satmıyor stok tutuyor, erişim zorlaşıyor. Bunları unutmayalım” dedi.

‘Alım primi uygulanabilir’

Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, Ukrayna’nın durumunun dünya piyasaları açısından önemine dikkat çekerken, dünyada daha önce Ukrayna’nın en önemli üretici konumunda olduğunu, savaş süreci nedeniyle birinciliğe Rusya’nın geçtiğini hatırlattı. Yıldırım, “16 liraya kadar çıkan fiyat şimdi 10 liraya kadar düştü. Üretici 10 liraya sattığı zaman zarar edeceği bir gerçek. Buğday ve arpada olduğu gibi üzerine alım primi ödenmesi sağlanabilir. Ton başına bir ödeme. Bunun gibi bir formül üzerinde çalışılıyor. Büyük olasılıkla böyle bir modelle devam edilecek. Ayçiçeği üretimi artsın diye ciddi uğraş verildi. Bunu sağlamaya başladıktan sonra fiyata bağlı olakrak üretici vazgeçerse yeniden sıkıntılar yaşarız. Yağlık ayçiçek fiyatı her zaman buğday fiyatının iki katı olmuştur. Buğday şu an 7.5 lira seviyesinde. Ayçiçek de 15 lira bandında alınmalı” diye konuştu. 

‘Mısır ekimine yönelme olabilir’

Türkiye yağlık ayçiçeği üretiminden yüzde 15 pay alarak bu alanda giderek tek başına daha fazla söz sahibi olan Konya’da hasat ağustos ortasında başlayacak. Ancak Adana’daki fiyat Konyalı üreticileri de endişelendiriyor.

Fiyatların düşük seyretmesiyle üreticilerin gelir getirici başka ürünlere yönelebileceğini anlatan Ziraat Odalarına danışmanlık veren Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Soylu, bu açıdan özellikle mısır ekimine kayma olabileceğini söyledi.

Soylu, “Fiyat 9-10 lira bandında giderse ciddi bir sıkıntı demektir. Girdi maliyetleri bir yılda üç kat arttı. Çiftçinin ekime devam etmesi için 13-14 lira fiyat taban alınmalı. Türkiye kendi üretimiyle tüketiminin yüzde 60-65’ini karşılıyor. Geri kalanı ithal ediliyor. Ancak büyük üretici olan Ukrayna ve Rusya’nın durumu malum. Geçen yıl da en çok ayçiçek yağı fiyatlarını konuşmuştuk. Her üründe kendi üretim garantimizi sağlayacak güçteyiz. Bu nedenle srüdürülebilir politikalar yürütmemiz lazım. Üretici düşük fiyat endişesi taşımamalı. Birlikler fiyatları erken açıklamalı. Devletin de dahil olup yönlendirmesi lazım” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir