Paris bu sene bahar ve yaz aylarına farklı bir motivasyonla hazırlanıyor. Önce Roland Garros devamında Fransa Bisiklet Turu ve en sonunda 26 Temmuz’da başlayacak olan olimpiyat oyunları dünyada Paris’i şimdiden sporun başkenti yapmış durumda.
Olimpiyat açılış törenini Sen Nehri’nde benzeri görülmemiş bir şekilde yapmaya hazırlanan Paris’te, şehir yavaş yavaş en yakındaki organizasyon olan Roland Garros’a odaklanmaya başlıyor. Yılın ikinci grand slam turnuvası olan Fransa Açık eleme turları ile geçen hafta başladı, turnuvada ana tablo maçları ise bugün start alacak. Turnuvayı akredite yazar olarak takip edeceğim ve bütün sıcak gelişmeleri bu sayfalardan sizinle paylaşıyor olacağım.
2005’TEN BU YANA…
Bu seneki turnuva çok özel, çünkü bir Roland Garros kahramanı, Fransa Açık’ı tam 14 kez kazanan, kort bölgesine heykeli dikilen Rafael Nadal sezon sonunda tenis kariyerine nokta koyacak. Dolayısıyla İspanyol oyuncu bu sene son kez Paris’te korta çıkacak. Nadal, Roland Garros’a ilk defa 2005 yılında katıldı, genel olarak bakarsak İspanyol oyuncu 18 yıl katıldığı turnuvada 105 maç oynamış ve 102 galibiyet almış. Tüm bu yıllar içinde bu galibiyet sayısı ve kazanılan 14 şampiyonluk ile Nadal, böylece büyük ihtimalle bir daha göremeyeceğimiz bir rekor performansa da imza atmış oldu. Sadece rakamlar da değil, İspanyol oyuncunun savaşçı yapısı ve tenisi ile Roland Garros ruhunun ete kemiğe bürünmüş hali olduğunu söyleyebiliriz. Şampiyonluk kupasının bile adının ‘Şilahşörler Kupası’ olduğu Roland Garros’ta kupa bile sanki Nadal için dizayn edilmiş.
BÖYLESİ ZOR GELİR
‘Hayatımın anlamlarından birisi ve en önemli turnuvası’ dediği Roland Garros’a veda edecek olması sadece Nadal için değil, Fransızlar için de fazlasıyla hüzünlü bir gelişme. Her kayıpta insan sadece giden için değil, geride kalan ve hiçbir zaman eskisi gibi olamayacak olan kendisi için de üzülür, gidenle beraber sizin de bir parçanız geçmişe karışır ve kaybolur. İşte Fransızlar da gelecekte böyle bir sporcuya ve sembole sahip olmanın mümkün olmadığını bilerek, buruk duygular içinde Nadal’ı yolcu etmeye hazırlanıyorlar. İspanyol oyuncunun bu sene Paris’teki her maçı artık bir son dans veya gösteri anlamına geliyor.
2024 Roland Garros’a belli ki ayrılıklar damga vuracak. Eski Amerika Açık şampiyonu, Roland Garros’ta iki yıl üst üste defa final oynayan, bir zamanlar Nadal’ın topraktaki veliahtı olarak gösterilen Avusturyalı Dominic Thiem de son kez Paris’te kortlara çıktı. Bir türlü geçmeyen bilek sakatlığı yüzünden 30 yaşında tenis kariyerini sonlandırma kararı alan Thiem, bu sene sonunda bırakacak. Paris’te yıllar içinde defalarca canlı olarak izlediğim bu harika Avusturyalının erken vedası da aslında Nadal kadar üzüntü veriyor. Vedalar bununla da bitmiyor. Andy Murray ve Venus Williams da büyük ihtimalle son kez Paris’te oynayacak. Çok formda olmasına rağmen kronik sakatlığı bir türlü iyileşmeyen Danielle Collins, 34 yaşında kariyerine nokta koymaya karar veren Alize Cornet ve Arjantinli Diego Schwartzman’da Paris’e bu sene veda edecek üst düzey oyuncular olacak.
İLK RAKİBİ ALEXANDER ZVEREV
Henüz emeklilik kararını resmi olarak almasa da sene sonunda 39 yaşında olacak Stan Wawrinka’nın da bu sene son kez Roland Garros’ta sahne alacağını düşünüyorum. Bütün bu isimlere baktığımızda aslında bu sene Paris’te bir devri kapattığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz. İlk tur maçları ise çok ikonik ve eskinin yarı finalleri gibi, ilk turda Nadal-Zverev ve Andy Murray-Stan Wawrinka maçları oynanacak. Böylece eskilerin finalleri veda döneminde ilk turlara taşınmış oldu.
‘Hayatımın anlamlarından birisi ve en önemli turnuvası’ dediği Roland Garros’a veda edecek olması sadece Nadal için değil, Fransızlar için de fazlasıyla hüzünlü bir gelişme. İspanyol raketin bu sene Paris’teki her maçı artık bir son dans veya gösteri anlamına geliyor.
TURNUVANIN FAVORİLERİ
Biraz da kalanlara ve favorilere bakalım… Erkeklerde Novak Djokovic için Roland Garros-Wimbledon-Olimpiyatlar ve Amerika Açık dörtlüsünü içeren yaz dönemi çok önemli, Sırp oyuncu bu turnuvaların hepsini kazanmak istiyor. Mayısa kadar olan dönemde çok formda görünmeyen hatta bazı turnuvalara da katılmayıp kendini saklayan Djokovic’in yaz performansı tenis dünyasında fazlasıyla merak ediliyor.
Roland Garros’ta Carlos Alcaraz, Casper Ruud, Andrey Rublev olağan favoriler arasında bulunuyor. Daniil Medvedev toprak kort oyunundan pek hoşlanmıyor, bu yüzden Rus oyuncuya biraz mesafeli yaklaşarak bu sene özelinde Stefanos Tsitsipas ve tekrar geri dönüş yapan Grigor Dimitrov’a ayrıca dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu iki oyuncu da şampiyon olmasalar bile dengeleri değiştirecek sonuçlara imza atabilirler.
Kadınlarda Iga Swiatek dominasyon seviyesini biraz artırmış gibi görünüyor. 2024 yılında Doha, Madrid ve Indian Wells’i kazanan Iga oldukça formda, doğal olarak da Paris’e bir numaralı favori olarak gelecek. Aryna Sabalenka ve başka bir formda oyuncu olan Elena Rybakina da şampiyonluk için ön sıralarda bulunuyor.
Ancak bunların hepsi tabii ki kağıt üzerinde görünenler, sürprizlere çok açık olan kadınlarda Roland Garros için aslında çok sayıda gizli şampiyonluk adayı var. Daha net tabloyu kura ve ilk hafta performansları belirleyecek. Çünkü Roland Garros’un altın kuralını hep hatırlamak gerekiyor: “Dünya bir numarası olsanız da Paris’te asla favori yoktur!”
TOPRAK ZEMİN OYUNU GERÇEK TENİS Mİ?
Bu sorunun cevabı için Andrey Rublev’e kulak verebiliriz: “Toprak zeminde oynanan bence gerçek tenis değil. Ama toprak tenisi ağırlıklı olarak oyuncunun yeteneklerine, verdiği kararlara, dayanıklılığına ve oyun zekasına dayanıyor. Dolayısıyla kortu nasıl açmanız gerektiğini bilmeniz, savunmanızı ve korttaki hareketlerinizi çok iyi bir şekilde ayarlamanız gerekiyor.”
Bu noktada aslında Rublev gerçek tenisi tarif etmiş. Çünkü diğer zeminlerde oynamak bazen kontrolü otomatik pilota bırakmaya benziyor; servis ve vuruşlarda zeminden destek alabilirsiniz, böylece işler biraz kolaylaşabilir. Ancak toprakta zemin tamamen size karşı olduğu için sürekli olarak manuel uçuyorsunuz, burada sonucu oyun yapınız ve zekanız belirliyor, toprakta süreci kolaylaştıran bir şeyler bulmak çok kolay değil. Bu anlamda oyuncunun Rublev’in işaret ettiği pek çok elementi aynı anda harekete geçirmesi gerektiği için, en gerçek tenisin aslında ‘toprak zemin tenisinin’ olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
ROLAND GARROS’TA 2024 YENİLİKLERİ
Bu seneki en önemli yeniliklerden birisi de Suzanne Lenglen Kortu’nun çatısının kapanması olacak. Kort bölgesinin 2. büyük stadyum kortu olan Lenglen’in çatısı 100 metre uzunluğunda ve 20 metre genişliğinde paneller ile kapatılacak. Tüm kort çatısı 15 dakika içinde kapanabiliyor. 2 senedir kapalı olan Roland Garros Müzesi de bu sene açılacak. Müze sadece Roland Garros değil, Fransa tenis tarihi açısından da pek çok önemli eser barındırıyor.
Organizasyon komitesi özellikle oyuncuların bulunduğu ve vakit geçirdiği yerlerde de yenilemeler yaptı. Korttaki oturma grupları, soyunma odaları ve oyuncuların yemek yediği restoranlarda revizyonlar ve iyileştirmeler yapıldı. Seyirciler için de farklı yenilikler tasarlandı. Kort bölgesinde de özellikle ailelerin iyi vakit geçirmesi ve özellikle çocukların tenisin içinde olması için özel alanlar oluşturuldu. Ziyaretçiler kort bölgesinde plaj tenisi oynayabilecek veya belirli günlerde açık olan kortlarda gerçek bir tenis deneyimi yaşayabilecek. Bu seneki ana tema, çocukları tenise ısındırmak ve sevdirmek üzerine olacak.
ZEYNEP SÖNMEZ FIRTINASI
Grand Slam turnuvalarında ana tabloya kalmayı başaran 5. Türk tenisçi olan Sönmez’in yükselişi hızla devam edecek. Bizler adına Zeynep gibi bir oyuncuya sahip olmak gerçekten heyecan verici.
‘İlk hedefim bulunduğum yerde kalıcı olmak ve sonrasında yavaş yavaş yükselmek. Turdaki her oyuncu ile rahatlıkla oynayabileceğimi çok iyi biliyorum, kazanırım veya kaybederim ama geri adım atmam’. Zeynep Sönmez gelecek hedefini 6 ay önce böyle tanımlıyordu. Kendine güvenen, yeteneklerinin farkında olan ve farklı bir enerjisi bulunan Zeynep’in sırası beklenenden önce gelecek gibi görünüyor.
Roland Garros’ta eleme turlarında 3 rakibini de eleyerek ana tabloya kalan ve muazzam bir başarıya imza atan Zeynep, ana tablo ilk maçında dünya 24 numarası Amerikalı Emma Navarro ile karşılaşacak. Aslında bu maçın sonucu hiç önemli değil, çünkü biz artık Zeynep’in yakın gelecekte teniste bu ülkenin hiç görmediği seviyeleri bize göstereceğini çok iyi biliyoruz. Antrenörü Mert Ertunga ile birlikte çok iyi bir uyum yakalayan 22 yaşındaki oyuncunun yükselişi hızlanarak devam edecek. Dünyanın en önemli bireysel sporu olan teniste Zeynep gibi bir oyuncuya sahip olmak ve büyük hayaller kurabilmek gerçekten çok heyecan verici…