Sezon bitti, kulüplerimizin hali ortada, o yüzden artık daha rahat yazabilirim.
Türk futbol hakemlerinin kalitesi ve başarısı konusunda, ben ülkedeki genel görüşün tam karşısında duruyorum.
Bizdeki yaygın yorumlar, Türk hakemlerinin başarısız, niteliksiz, kalitesiz ve yetersiz olduklarına yöneliktir.
Bu tarz düşünenlere göre, Türk hakemleri etki altında kararlar verir, büyük takımları her zaman gözetir, onlara karşı daha yumuşak ve hoşgörülü davranırlar.
★★★
Türk hakemlerine olumsuz bakanlar, maçlarda verilen kararlardan memnun değildirler, çok fazla hata yapıldığını ileri sürerler, kuralların doğru uygulanmadığından yakınırlar.
Bu şikayetler daha da uzayıp gider.
O yüzden, hepsinde bir “yabancı hakem” hayranlığı vardır, ki Türkiye Ligi’nde onların görev almasını, maçlarımızı yabancı hakemlerin yönetmesini talep ederler.
Hatta “VAR” hakemliğine bu sezonun ortasında yabancıları oturttular bile..
★★★
Bense tamamen aksi fikirdeyim.
Israrla söylüyorum ki, Türk hakemleri son yıllarda dünyanın en iyi ve en başarılı hakemleri arasında yer alıyorlar.
Kaliteleri, enerjileri, bilgileri ve maç yönetimleri, yabancı hakemlere göre çok daha üst düzeydedir.
Bana inanmayanların Almanya, Fransa, İngiltere ya da hayranlık duydukları hangi ülke varsa, oraların maçlarını ve hakemlerini izlemelerini öneririm.
Bir kaç hafta boyunca yabancı ligleri takip etsinler ve hakemlerin performanslarını görsünler.
★★★
Avrupalı futbolseverler, teknik adamlar, futbolcular ve yöneticiler, ne olursa olsun, maçlardan sonra hakemleri hedef tahtasına oturtmuyorlar, olan hataları da olgunlukla karşılıyorlar.
Kendi başarısızlıklarını, futbolcu hatalarını ya da yenilgilerini hakemlere fatura etme alışkanlığına sahip değiller.
Herkes kendi sorumluluğunu bildiği ve üstlendiği için, sorunu başkasının üzerine atma numarasına kaçmıyor.
★★★
Bizim sıkıntımız ise, tam da bu noktalarda başlıyor.
Maalesef Türkiye’deki kulüp yöneticileri, teknik adamlar ve futbolcular, kendi eksikliklerini ya da hatalarını kabul etmek, sorumluluk üstlenmek yerine, bir günah keçisi bulmayı tercih ediyorlar.
Buldukları en yakın günah keçisi de hep hakemler oluyor.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar, gerçekler öyle değil.
Hakemlerimiz, her anlamda yöneticilerden de, teknik adamlardan da, futbolculardan da daha başarılı performansa sahiptirler.
Devamlı günah keçisi olarak gösterilmeyi ya da yabancı hakemlerle kıyaslanmayı asla hak etmiyorlar.
★★★
Türk futbolunun kalitesiz, kusurlu ve problemli tarafı hakemler değil, tam tersine kulüp yönetimleri, teknik adamlar ve futbolculardır.
Futbolumuzdaki sıkıntılara gerçekçi çözüm aranıyorsa, işe buralardan başlanmalıdır.
Ve eğer bir şeyleri örnek alacaksak, Avrupalı kulüp yöneticilerini ve teknik adamlarını almalıyız.
Hakemlerini değil..