Ünlü iş adamı Vehbi Koç anlatıyor:
“Bazı kişiler benim Antalya’da sahibi olduğum Talya Oteli’ne gitmeyip de daha mütevazı olan Erdek’teki Pınar Oteli’ne gidişime hayret etmektedir. Ben de onlara:
“Talya Oteli pahalı, onun için Erdek’e gidiyorum” şeklinde cevap verince işi cimriliğime getirip doğru söylediğime inanıyorlar. Halbuki benim Erdek’e gidişimin başka sebepleri var…
Üniversitelerimizden genç asistanlar, doçentler, subaylar, pilotlar ve Almanya’dan gelen işçiler genellikle Erdek’teki otellerde ve kamplarda tatillerini geçiriyorlar.
Bu vesile ile onlarla sohbet edip görüşlerini öğreniyorum. Gençler bana daima yeni şeyler söylüyorlar, onlardan çok şeyler öğreniyorum…”
***
Vehbi Bey 90 yılı aşkın süre yaşadı. Ömrünün sonlarında da başındaki gibi gençti. Gençliğini kuşkusuz düzenli yaşamak kadar yukarda anlattığı kimi ilkelerine de borçluydu.
Tıbbın kabul ettiği ilke şudur:
İnsan beyni tekdüzelik içine girdiğinde tembelleşiyor, çabuk yaşlanıyor. Yeni bilgiler edinmek beyni hareketlendiriyor, insanı gençleştiriyor.
Dostlardaki çeşitlilik iş yerlerinde de geçerli…
Modern dünyada bir işyerinde çalışanların farklı ırk, etnisite, yaş, cins, deneyim sahibi olmalarına önem veriliyor. Bu şekilde hem kişisel hem kurumsal gelişmenin daha hızlı ilerlediği gözlenmiş.
Sonuç… Siz de dostlarınızı çeşitlendirin…
Yarattığınız monoton çevreye takılıp kalmayın…
EŞEKCİK
Şu eşeklerin insanlardan çektiğini herhalde yeryüzünde başka hiçbir hayvan çekmiyor.
Sadece insanların yükünü çekmiyorlar.
Yaşlılıkta da rahat yok onlara.
Biraz çaptan düştüler mi hemen mezbahaya yollanıyorlar…
Hayır eti için değil, derisi için…
Eşeğin derisi etinden çok daha fazla para ediyor…
O yüzden özellikle Afrika’da büyük bir eşek katliamı sürüyor.
Eşek derisi ticareti ta Çin’e uzanıyor.
Çin’de eşek derisindeki jelatin ile yapılan, Ejiao adlı geleneksel bir ilaca talep çok yüksek.
Bu ilacın sağlığı geliştirici ve gençliği koruyucu özelliklere sahip olduğuna inanılıyor.
Ejiao’nun yapımı için eşek derisi kaynatılıyor ve elde edilen jelatin toz, hap veya sıvı halinde tüketiliyor.
Afrika ülkeleri eşek katliamını önlemek için eşek derisi ihracatını yasakladılar. Ne var ki Ejiao’ya yüksek talep sürdükçe bu yasakların para edeceğine kimse inanmıyor.
Zavallı eşekler!
BABALAR
Ünlü Yazar Franz Kafka’nın babasına yazdığı uzun mektup Kırmızı Kedi’den kitap halinde “Babaya Mektup” başlığıyla yayınlandı.
Kafka, bu hüzünlü mektupta babasıyla hiç de iyi gitmemiş ilişkilerini irdeler, çocuk ürkekliği içinde ifade edemediği duygularını sonradan açığa vururken bir psikolojik süzgeçten geçirir.
Kitaptan bir paragrafı aktaralım:
“…Bana doğrudan ve açıkça hakaret ettiğin olmadı hiç. Buna gerek de yoktu zaten, bunu dolaylı olarak yapabildiğin o kadar çok yol vardı ki…
Evde ve özellikle işyerinde konuşurken sürekli herkese hakaret ederdin ve daha küçücük bir çocuk olan ben bu kadar hakaret karşısında haliyle put kesilir, bütün o hakaretleri üstüme alınırdım, çünkü hakaret ettiğin kişilerin benden daha kötü olmadığını düşünür bana kıyasla onlardan daha memnun olduğunu sanırdım.”
Ders: Çocuk ruhu hassastır… Babalar bunu iyi bilmeli…
TCHİBO
Kentin hemen yer yanında Tchibo mağazaları gözümüze çarpıyor.
Tchibo 1949 yılında Hamburg’da posta ile kahve satışı amacıyla Karl Çilingiryan ve Max Herz tarafından kuruluyor.
Karl Çilingiryan 5 yaşında Almanya’ya Türkiye’den göç etmiş bir Ermeni ailesinin oğludur. Büyüyor iş adamı oluyor. Carl ve ortağı Max kısa sürede çok başarılı oluyorlar.
Tchibo, Çilingiryan’ın “Tchi” si ve kahve çekirdeği anlamına gelen “bohnen” sözcüğünün “bo” sunun birleşimiyle oluşuyor. Firma artık yalnızca kahve değil envai çeşit tekstil ve mutfak malzemesi de satıyor. Tasarım ve kalitede çok başarılılar.
Gelelim eleştirimize… Geçende küçük bir kahve makinesi aldık.
Tanıtım broşüründe İsveççeden Çinceye, İtalyancadan Japoncaya kadar 15 dilde açıklama var. Türkçe yoktu.
Okurlarımızdan mağazalarda benzer ihmallerin hâlâ sürdüğü haberleri geliyor…
Ticaret yasaları Türkçe bilgi notunu şart koşuyor oysa… Tekrar hatırlatalım…