Yapay zekalı savaş uçağı, ABD Hava Kuvvetleri Bakanını it dalaşına çıkardı


Yapay zeka, 1990’ların başından bu yana askeri havacılıkta yaşanan en önemli gelişmelerden biri olarak gösteriliyor. ABD Hava Kuvvetleri de bu teknolojiye büyük ilgi göstererek agresif bir şekilde yatırım yapıyor.

Teknoloji henüz tam olarak gelişmemiş olsa da, ABD Hava Kuvvetleri 2028 yılına kadar 1.000‘den fazla insansız savaş uçağından oluşan bir yapay zeka destekli filo oluşturmayı planlıyor. Bu da savaşların yürütülme şeklini kökten değiştirebilecek büyük bir gelişme.

İt Dalaşı, havacılık tarihinin önemli dönüm noktalarından birinin yaşandığı Edwards Hava Kuvvetleri Üssü’nde gerçekleşti. Bu geniş çöl tesisi, Chuck Yeager‘ın ses hızını aştığı ve ordunun en gizli havacılık ve uzay gelişmelerini kuluçkaya yatırdığı yer olarak biliniyor. Gizli simülatörleri ve gözetlemeye karşı kat kat kalkanlı binalarıyla Edwards, havacılığın sınırlarının zorlandığı bir yer.

Yapay zeka hayati öneme sahip

ABD Hava Kuvvetleri Bakanı Frank Kendall‘ın Edwards’a ziyareti de bu bağlamda önem taşıyor. Kendall, yapay zekanın gerçek zamanlı olarak uçtuğunu görmek ve hava muharebelerinde gelecekte oynayacağı role dair kamuoyuna bir güven açıklaması yapmak için oradaydı. Bu ziyaret, yapay zekanın modern savaştaki artan rolünün bir göstergesi olarak yorumlanabilir.

Associated Press‘e verdiği röportajda Kendall, yapay zekanın (AI) savaş uçaklarına entegre edilmesinin hayati önem taşıdığını vurgulayarak: “Buna sahip olmamak bir güvenlik riski. Bu noktada, sahip olmak zorundayız.” dedi. Ayrıca Kendall, yapay zekanın hava muharebelerinin geleceği için kritik olduğuna da dikkat çekiyor.

Vista adı verilen yapay zeka kontrollü F-16, ABD Hava Kuvvetleri Bakanı Frank Kendall’ı saatte 885 kilometrenin üzerinde inanılmaz bir hızla manevralar yaparak gökyüzüne taşıdı. Bu manevralar sırasında Kendall’ın vücudu, yerçekiminin beş katı kadar bir G kuvvetine maruz kaldı. Nefes kesen bu it dalaşında, insan pilotlu ikinci bir F-16 ile 305 metre mesafede birbirlerine yaklaşan iki uçak, birbirlerini savunmasız hale getirmek için dönüp durdular. Bu nefes kesici hava düellosu, yapay zekanın hava muharebelerinde giderek daha önemli bir rol oynayacağının açık bir göstergesiydi.

Bir saatlik heyecan verici bir uçuşun ardından ABD Hava Kuvvetleri Bakanı Kendall, kokpitten gülümseyerek çıktı. Bu süre zarfında, hala geliştirme aşamasında olan yapay zeka pilotun, savaşta silah kullanma kararını verme yeteneğine sahip olduğuna dair yeterince bilgi edindiğini ve güvenini kazandığını açıkladı.

Etik tartışmaları beraberinde getirdi

Yapay zekanın savaş uçaklarında kullanımı, heyecan verici bir teknolojik gelişmenin ötesine geçerek etik tartışmaları da beraberinde getiriyor. Silah kontrol uzmanları ve insani yardım grupları, bu teknolojinin otonom hale gelerek insan müdahalesi olmadan bomba atma potansiyeline sahip olmasından endişe duyuyor ve bu nedenle yapay zekanın kullanımına daha fazla kısıtlama getirilmesini talep ediyorlar.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi, yapay zekanın savaş uçaklarında kullanımı konusundaki endişelerini dile getirerek, “Ölüm kalım kararlarının sensörlere ve yazılımlara bırakılması konusunda yaygın ve ciddi endişeler var.” uyarısında bulundu. Komite, otonom silahların “acil bir endişe kaynağı” olduğunu ve “acil, uluslararası bir siyasi tepki” gerektirdiğini vurguladı. Ancak Frank Kendall, bu endişeleri gidermek için sistemde her zaman insan gözetiminin olacağını söyledi.

ABD ordusunun yapay zeka destekli uçaklara geçişi, üç temel faktörden etkileniyor: güvenlik, maliyet ve stratejik yetenek. Potansiyel bir ABD-Çin çatışması göz önüne alındığında, mevcut insanlı avcı uçaklarından oluşan filo, her iki tarafın da elektronik savaş, uzay ve hava savunma sistemlerindeki gelişmeleri nedeniyle savunmasız hale gelebilir. Bu durum, yapay zekanın insan pilotların karşılaştığı sınırlamalardan bağımsız olarak daha hızlı ve doğru kararlar verme potansiyeline sahip olması nedeniyle yapay zeka destekli uçaklara olan ihtiyacı artırıyor.

Gelecekteki savaş senaryoları, Amerikan insansız uçak filolarının öncü bir rol oynamasını öngörüyor. Bu filolar, düşman savunmasını zayıflatarak ve hava sahası hakimiyeti sağlayarak, ABD’nin pilotlu uçaklarının daha az riskle ilerlemesine olanak tanıyacak. Bu değişimin arkasındaki motivasyon sadece stratejik değil, aynı zamanda mali de. ABD Hava Kuvvetleri, tahmini 1.7 trilyon dolara mal olacak F-35 Müşterek Taarruz Uçağı programındaki gecikmeler ve maliyet aşımlarıyla boğuşuyor.

Hava muharebelerinin geleceğini temsil ediyor

ABD Hava Kuvvetleri Bakanı Frank Kendall, daha küçük ve daha ucuz yapay zeka kontrollü insansız jetlerin hava muharebelerinin geleceğini temsil ettiğine inanıyor. Bu görüş, Vista programının askeri operatörleri tarafından da destekleniyor. Onlara göre, Vista’nın benzersiz yapay zekalı jet teknolojisi, yazılımın milyonlarca veri noktasıyla simülatörde eğitilmesini ve ardından gerçek uçuşlarda test edilmesini içeriyor. Bu sayede elde edilen gerçek dünya performans verileri, simülatöre geri beslenerek yapay zekanın sürekli öğrenmesini ve yeteneklerini geliştirmesini sağlıyor.

Çin’in de yapay zeka destekli savaş uçakları üzerinde çalıştığı biliniyor. Ancak, Vista programının aksine, Çin’in yapay zeka testlerinin simülasyondan öteye geçip geçmediğine dair net bir bilgi bulunmuyor. Vista’nın test pilotları, bazı taktiklerin ve manevraların ancak gerçek uçuşlar sırasında tam olarak öğrenilebileceğini, tıpkı havacılıkta yeni bir subayın eğitimi gibi, simülasyonun her şeyi öğretemeyeceğini savunuyor.

Vista programı, yapay zekalı savaş uçakları alanında çığır açan gelişmelere imza atıyor. 2023 Eylül ayında ilk yapay zeka kontrollü it dalaşını gerçekleştiren program, o tarihten bu yana sadece iki düzine benzer uçuş gerçekleştirse de, yapay zeka sistemleri inanılmaz bir hızla öğreniyor. Vista’da test edilen bazı yapay zeka sürümleri, havadan havaya muharebelerde insan pilotları geride bırakmaya başladı bile.

Vista programındaki pilotlar, yapay zekanın hava muharebelerinde giderek daha önemli bir rol oynadığının ve belki de yerlerini alabileceğinin farkındalar. Bu durum, hem heyecan verici hem de endişe verici bir ihtimal. Pilotlar ABD’nin kendi filosuna sahip olmaması halinde, yapay zeka kontrollü uçaklara sahip bir düşmana karşı gökyüzünde olmak istemeyeceklerini de söylüyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir