Yaşar Güler’in A-400M açıklaması ne anlama geliyor? ‘Her dönemde rolü çok kritik’

Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, geçtiğimiz günlerde CNN Türk’te Posta Gazetesi Ankara Temsilcisi Hakan Çelik’e gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Terörle mücadeleden savunma sanayi alanında yürütülen çalışmalara kadar birçok konuda önemli detaylar paylaşan Yaşar Güler, Türk Hava Kuvvetleri’nin ihtiyaçları için ek olarak da adlandırılan Airbus A400M tedariki yapılacağını bilgisini paylaştı. Peki, ek kargo uçağı alımı ne anlama geliyor? Havacılık fotoğrafçısı ve havacılık araştırmacısı Cem Doğut, olası kargo uçağı alımının önemi ve bu konuda yaşanması muhtemel senaryoları Milliyet.com.tr için yorumladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin harekat sahasının genişlemiş olması sebebiyle kargo uçaklarına duyulan ihtiyacın arttığını ifade eden havacılık fotoğrafçısı ve havacılık araştırmacısı Cem Doğut, ‘Koca Yusuf’ lakaplı A-400M’lerin Türk Hava Kuvvetleri için özel bir uçak olduğunu belirterek, “Türk Hava Kuvvetleri’nin elinde bulunan en uzun menzilli ve taşıma kapasitesi en yüksek olan uçaktır ve yoğun olarak kullanılırlar. Sayın Yaşar Güler’in de belirttiği gibi Türkiye şu an birçok farklı bölgede faaliyet gösteriyor. Bu bölgelere sağlıklı bir ikmal yapılabilmesi için bu tarz uçaklara duyulan bir ihtiyaç mevcut” şeklinde konuştu. 

A-400M

Askeri kargo uçaklarının savaş ve barış zamanlarında da çok önemli görevler üstlenebildiğine dikkat çeken Doğut, “Bu uçaklar barış zamanlarında da önemli görevler icra edebiliyor. Örnek vermemiz gerekirse 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin ardından batı bölgelerinden gelen yardımlar kargo uçakları ve helikopterlerle taşındı. Bu uçaklar bu anlamda sadece Türkiye için değil dost ve kardeş ülkelerde yaşanabilecek olası afetlere müdahale edilebilmesi için kritik görevler alıyorlar. Pandemi döneminde de Çin’den satın alınan aşıları A-400M uçaklarımız gidip almıştı. Yine o dönem Çin’de bulunan vatandaşlarımız da bu uçaklarla tahliye edildi. Yani bu uçaklar hem savaş hem de barış zamanlarında ihtiyaç duyulan uçaklar” dedi.

‘EN MANTIKLI SEÇENEK A400-M GİBİ GÖRÜNÜYOR’

Türkiye’nin olası kargo uçağı alımında çeşitli alternatiflere de sahip olduğunu ifade eden Cem Doğut, son dönemde birden fazla ülke tarafından tercih edilen Brezilyalı üretici Embraer’in KC-390 uçaklarının da alternatifler arasında değerlendirilebileceğini belirterek şunları ekledi:

“KC-390 yeni bir alım olacağı için maliyeti yüksek bir tercih olacaktır. Çünkü o uçak için yeni bir altyapı da oluşturmanız gerekiyor. Bence şu an ondan önceki alternatifimiz daha önce bu konuda İngiltere ile görüşüldüğüne dair duyumların olduğu ve İngiltere’nin envanterden çıkardığı C-130J uçakları. Bu uçaklar bizim elimizde bulunan C130B ve C130E tipi uçakların daha gelişmiş modelleri. Bu uçakların alımıyla ilgili bir planlama yapılırsa böyle bir alternatif en iyi, en hızlı ve en ekonomik olacak bir alternatif olabilir. C-130 uçakları bizim hakim olduğumuz, Kayseri Hava İkmal ve Bakım Merkezi Komutanlığı’nda her türlü bakımını yapabileceğimiz bir uçak. Bu noktada sadece motorun yeni olduğuna dikkat çekmek lazım. C-130J uçaklarından bizim elimizde bulunan C-130’lardan farklı bir motor var. Bu uçakların alındığı bir senaryoda sadece motor konusunda bir altyapı kazanımıyla uçakların faal tutulabilmesi konusunda herhangi bir sorun yaşanabileceğini düşünmüyorum.”

C-130J

A-400M üretim hattının halihazırda açık olduğunu ifade eden Doğut, daha önce yüksek adetli siparişler veren bazı ülkelerin sipariş edilen uçak sayısını azaltmak istediğini belirterek, “Bu da Airbus’un elinde uçak kalacağı anlamına geliyor. Farazi bir örnek vermek gerekirse herhangi bir ülke 20 uçaklık bir sipariş vermişti ancak şu an 15 uçak almak istiyor. Eğer Türk Hava Kuvvetleri’ne bu uçaklardan ek alım yapılacaksa bu noktada yapılabilecek bir anlaşmayla sipariş sayısını azalatmak isteyen ülke için üretilecek olan uçaklar Türkiye için üretilebilir. Bunun dışında Türkiye’nin yeni siparişleri üretim planlaması kapsamında sıraya konulur ve yine bu planlama kapsamında üretilir” bilgisini paylaştı.

“Kargo uçakları konusunda yerli bir çözümün çok cazip olmayacağını düşünüyorum. Alanda rakibiniz çok ve Türkiye’nin bu sınıfta çok yüksek adetli uçak alması gerekmiyor. Bu da böyle bir çözümün ekonomik anlamda sürdürülebilir olmasını zorlaştırıyor. Her ihtiyacınızı yerli çözümlerle karşılama şansınız yok. Savaş uçakları üretiyoruz çünkü bize satmıyorlar ve bu uçaklardan yüksek adetlerde üretilecek. Ancak kargo uçakları için böyle bir durum söz konusu değil. Şu an için ek uçaklara ihtiyaç duyuluyor ancak halihazırda Türkiye’nin iyi bir kargo filosu da mevcut. Hafif sınıfta CN-235 uçaklarımız, orta sınıfta C-130 uçaklarımız ve ağır sınıfta da A-400M uçaklarımız mevcut. C-130 uçaklarımız Erciyes Programı kapsamında modernize ediliyor ve daha uzun yıllar kullanılması planlanıyor.” – Cem Doğut

Türkiye’nin üretici ortaklarından birisi olduğu A-400M projesinin başında 26 uçak sipariş ettiğini hatırlatan Cem Doğut, “Bu sayı ilk etapta yanlış hatırlamıyorsam 16 ila 18 uçağa düşürüldü. Sonrasında alınan yeni bir kararla da sipariş sayısı 10’a düşürüldü. Kararların alınmasında hem maliyet hem de hava kuvvetlerinin planlaması etkili olmuş olabilir. Benim düşüncem 10 adetlik bir A-400M filosunun Türkiye gibi bir ülke için yeterli olmadığı yönünde. Bu konuda yeni ve farklı tip bir uçak almanızda personel eğitimi ve altyapı konusunda yeni maliyetler yaratacağı için en mantıklı seçenekler İngiltere’nin elindeki C-130J’ler ve A-400M’ler. Türkiye A-400M uçaklarına retrofit işlemleri gerçekleştirebilen ülkelerden birisi. Bu yetenek Avrupa dışında sadece bizde mevcut. Böyle bir yetenek düşünüldüğünde de A-400M uçakları mantıklı bir seçenek haline geliyor” detayını verdi.

‘BANA KALIRSA HEM A-400M HEM DE C-130J ALINABİLİR’

C-130 ve A-400M uçaklarının birbirlerinin muadili uçaklar olmadığını ifade eden Cem Doğut, İngiltere’nin elinde bulunan C-130J uçaklarıyla birlikte A-400M tipi uçakların aynı anda satın alınabileceğini düşündüğünü söyleyerek “Dediğim gibi İngiltere’nin elden çıkarmak istediği uçaklar da alınabilir. Bizim için bir kabiliyet artışı da sağlar. C-130J’ler elimizde bulunan C-130’lardan daha yeni, motorları daha güçlü ve kabin boyları bizim elimizde bulunan C-130’lardan daha uzun. Bu sayede çok ağır olmasa da iri bir yükü taşıma şansınız oluyor, önemli bir kabiliyet artışı olabilir. Planlayıcıların bu ihtimali de değerlendirdiğini düşünüyorum” dedi.

“A-400M tipi uçakların artısı olduğu kadar bazı eksileri de var. İlk alım maliyetleri çok yüksek olan A-400M’lerin işletme maliyetleri de yüksek. A-400M tipi uçaklarda bulunan turboprop motorlar dünyadaki en büyük turboprop motorlar. A-400M uçakları yüksek sürate sahiptir ve bu sürate bu güçlü motorlar sayesinde ulaşır. Güçlü motor demek fazla yakıt tüketimi demektir. Bu motorların bakımlarının maliyetli olması, pervane sisteminin özel olması gibi hususlar A-400M uçaklarının işletmesinin kolay ve sürdürülebilir olması bakımından onu biraz zor bir uçak yapıyor. Muhtemelen Türk Hava Kuvvetleri’nin proje başında verdiği 26 uçaklık siparişi azaltmasının sebeplerinden biri de bu. Ancak C-130J uçaklarını da alsanız yine A-400M kullanmaya devam edeceksiniz. Çünkü bu uçaklar onlardan çok daha yüksek menzile ve taşıma kapasitesine sahip. Bu sebeple her iki uçağın da alınacak olma ihtimali bana kalırsa daha yüksek.” – Cem Doğut

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir