Mayıs ayına merhaba dedik. Yeni gelen her ayla birlikte soflarımıza misafir ettiğimiz sebzeler, meyveler değişiyor; hâliyle içerdikleri vitaminler, mineraller de öyle. Bugün sizlere bu meyve ve sebzelerin içerdiği vitamin, mineral ve faydalarından değil, pestisit riskinden bahsedeceğim.
Pestisitler endüstriyel tarımda yetiştirilen ürünler için zararlı olabilecek böcek, ot gibi canlılar ile hastalık etmenlerine karşı, koruma amaçlı kullanılan kimyasal maddeler veya mikroorganizmalardır. Yapılan araştırmalarda bu mikroorganizmalara maruziyetin kanser gibi bazı hastalık türleri ve merkezi sinir sistemi üzerinde olumsuz etkileri olabileceği gösteriliyor.
Aldığımız her gıdanın hem kendi sağlığımıza hem de gezegen sağlığına olan etkisini göz önünde bulundurmalıyız. Yerel ürünler, bitki temelli beslenme çok kıymetli fakat pestisit alarmı da farkında olmamız gereken bir durum.
Mevsim güzelleri
Her yıl Çevresel Çalışma Grubu (EWG), gıdalar üzerinde yaptıkları analizleri ve en çok pestisit içeren gıdaları açıklıyor. 46 meyve ve sebzeden oluşan 47 bin 510 numunenin USDA (United States Department of Agriculture) verilerini inceleniyor, sonuçlar ise endişe verici. Çünkü yıkandıktan sonra, organik olmayan taze ürünlerin yüzde 75’inin pestisit kalıntıları içerdiği belirtiliyor. Yani her dört meyveden üçü pestisit içeriyor. Oranın en yüksek olduğu gıdalar ise sırasıyla; çilek, ıspanak, kale, üzüm, şeftali, armut, nektarin, elma, acı biber ve kiraz.
Temiz belirtilenler
EWG, 15 ürünü ise en düşük miktarda pestisit kalıntısına sahip olarak belirtiyor. Bu örneklerin neredeyse yüzde 65’inde tespit edilebilir pestisit kalıntısı olmadığı bulunmuş. Elbette bu sonuçlar USDA (Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı) verilerine göre düzenlendiği için ülkemize genellemek doğru değil; toprak yapısı, kullanılan pestisit miktarı, ekilen ürüne göre farklı parametreleri göz önünde bulundurmak gerek. Bu ürünler ise sırasıyla; avokado, mısır, ananas, soğan, papaya, bezelye (dondurulmuş), kuşkonmaz, tatlı ve sulu kavun, kivi, lahana, karpuz, mantar, mango, tatlı patates ve havuç.
Nasıl temizlenmeli?
Bireysel olarak değil, üretim noktasında yapılacaklar esas çözüm olsa da hepimizin mutfaklarında dikkat etmesi gereken bazı adımlar var. Ulusal Pestisit Bilgi Merkezi gıdaları akan suyun altında yıkamanın en ideal yöntemlerden biri olduğunu belirtiyor. Patates gibi ürünleri fırçalama, şeftali gibi yumuşak ürünleri akan suyun altında ovalayarak yıkamak, kalıntıları gidermek için en iyi yöntemlerden. Çilek gibi yüksek pestisit tehlikesi taşıyan gıdalarda ise iyice yıkadıktan sonra karbonatlı veya sirkeli suda bekletme yöntemini değerlendirebilirsiniz.
Günümüzde kullanılan pestisitlerin çoğu sistemik olduğunu, yani bitkilerin kökleri tarafından alınıp, tüm bitkiye yayılabileceğini dolayısıyla yıkamanın burada tamamen arındırıcı etkisi olamayabileceğini de hatırlatmak istiyorum.
Pestisitlere maruz kalma konusunda endişe duymanız oldukça normal, kendiniz ve aileniz için en iyi seçimi yapmak için yerel ve mevsiminde beslenmeye özen gösterin, ekolojik pazarları takip edin, sorgulayın. Çözüm doğayla uyumlu üretim ve tüketimden geçiyor.
Mayıs ayı sebzeleri: Kuşkonmaz, enginar, taze bakla, bezelye, barbunya, arpacık soğan, taze sarımsak, madımak, semizotu, deniz börülcesi, ebegümeci, hindiba ve ısırgan.
Mayıs ayı meyveleri: Çilek, yeşil erik, malta eriği ve dut.