Çalışma hayatında bazı iş kolları için, çalışma koşulları ve hakları cephesinden bakıldığında farklı uygulamalar geçerli oluyor. Denizcilikte yer alan gemiadamları da bu sınıfta yer alıyor. Deniz İş Kanunu kapsamında olan gemi adamlarının iş sözleşmelerinin sona ermesi halinde birikmiş yıllık izin haklarının ücretlerini alıp alamayacakları yakın zamana kadar tartışma konusu idi. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bir kararlar tartışma doğuran hüküm iptal edildi.
Aşçı garson, hemşire…
Kaptan, zabit ve tayfalara “gemiadamı” deniyor. Ve Yargıtay’a göre; “Gemiadamının mutlaka geminin işletilmesi veya teknik sevk ve idaresinde yer alması şart değildir. Aşçı, garson, doktor ve hemşire gibi gemide çalışan diğer kimseler ise mürettebat niteliği taşımayan gemiadamlarıdır. Bu kimselere gemiadamı sıfatı kazandıran husus iş sözleşmesi ile gemide istihdam edilmiş olmalarıdır.”
Birikmiş izin konusu
Gemiadamlarının da kural olarak birikmiş yıllık izin haklarına ait ücretleri, iş sözleşmesinin sona ermesi halinde talep etme hakları vardı. Fakat Kanundaki ilgili hüküm, hangi sona erme nedenlerinin birikmiş yıllık izne ait ücrete hak kazandıracağını düzenlemişti. Bayrağından ayrılması nedenlerinden biri ile sona ererse gemiadamı birikmiş yıllık izin ücretini alabilmekteydi. Fakat aynı maddenin ilk bendinde yer alan; gemiadamının herhangi bir limanda geminin hareketinden önce gemiye dönerek hizmete girmemesi veya gemiye hiç dönmemesi, gemiadamının gemide hizmet görmesinin tutukluluk, hapis veya gemide çalışmaktan menolunması gibi sebeplerle imkansız bir hal alması, gemiadamının işveren veya işveren vekiline karşı, kanuna, hizmet akitlerine sair iş ve çalışma şartlarına aykırı hareket etmesi, gemiadamının işveren veya işveren vekiline karşı denizcilik kural ve teamüllerine veya ahlak ve adaba aykırı hareket etmesi nedenlerinden biri ile sözleşme sona ererse gemi adamı birikmiş yıllık izinlerinin ücretini alamıyordu.
Diğer kanunlarda hak var
Diğer iş kanunlarında belirtilen nedenlerle de olsa iş sözleşmesi sona erdiğinde işçiler birikmiş yıllık izin ücretlerini alabiliyorlar. Yıllık izin hakkı fesihten bağımsız düşünülen bir hak olarak karşımıza çıkıyor. Dinlenmeyi esas alan bu hakkın zamanında kullandırılması esas. Hatta işverenin tamamını kullandırmak şartıyla zorunlu izne gönderme hakkı bulunuyor. Daha önce kullandırılmamışsa bu da işverenin kusuru olarak görülüyor. Anayasa Mahkemesi de kararında; “854 sayılı Kanun’un 14. maddesinin birinci fıkrasının (I) numaralı bendine göre feshedilmesi durumunda hak edip kullanmadıkları yıllık izne ilişkin ücreti talep etmelerine imkân tanımayan kuralın dinlenme hakkı kapsamında bulunan ücretli yıllık izin hakkını ihlal ettiği sonucuna ulaşmıştır.”
Sona ermede diğer haklar
Deniz iş sözleşmesi belirli bir süre için yapılmışsa, işveren veya işveren vekili muvafakat etmezse, sözleşme süre bitiminde kendiliğinden sona erer, eğer sözleşmenin sona erdiği tarihte gemi seferde ise, sözleşme geminin ilk limana varmasına kadar devam edecektir.
Sefer için yapılan sözleşme de sefer bitiminde kendiliğinden sona erer. Belirsiz süreli sözleşme ise, bildirimli fesihle sona erdirilebilir. Gemiadamları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamadığından ancak kötü niyet tazminatı ve koşulları varsa ihbar tazminatı ile maddi ve manevi tazminat talep edebilirler. En az 1 yıllık kıdemi olan gemiadamının sözleşmesi Kanunda sayılan nedenlerle sona ererse, gemiadamı da kıdem tazminatına hak kazanır. Kıdem tazminatı her tam yıl için 30 günlük ücret tutarındadır.