Türkiye bir süredir seçim atmosferindeydi. Gündem de haliyle ağırlıklı olarak iç siyasete odaklıydı. Yarın 61 milyon 441 bin 882 seçmen sandığa gidip yerel yöneticileri belirleyecek. 1 Nisan itibariyle – seçimler sorunsuz geçer, özellikle de İstanbul’da geçen seçimde olduğu gibi uzatmalı bir süreç yaşanmazsa – artık iç siyasi gündem biraz olsun rahatlayacak ve dış politika gündemimize yeniden hızlı bir şekilde girecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim sonrası en dikkatle takip edilecek ziyareti, kuşkusuz Irak’a olacak. Nisan’da yapılması planlanan Bağdat ziyareti, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta Pençe Kilit Operasyonları’nın son ayağı için hayati önemde olacak. Malûm, bir süredir Irak merkezi yönetimiyle PKK’ya karşı ortak operasyon için çabalar sürüyor. Erdoğan’ın ziyareti, olası bir operasyonun takvimlendirmesi açısından belirleyici olabilir.
Türkiye’nin Irak’ta PKK’ya karşı hamleleri sürerken, Avrupa’da Almanya, Belçika gibi ülkelerde terör örgütü PKK yanlısı gruplar Türkleri hedefe alıyor. Ankara, son olarak en yoğun Türk nüfusun yaşadığı Almanya’da Hannover Başkonsolosluğu’na yönelik saldırıya sert tepki gösterdi, Almanya’dan saldırganların bulunması ve saldırıların engellenmesini istedi. Türkiye zaten uzun yıllardır Berlin’den “PKK’nın farklı STK’lar üzerinden faaliyet göstermesine izin verilmemesini” talep ediyordu. Bu talep Nisan ayı sonunda Türkiye’yi ziyareti planlanan Almanya Cumhurbaşkanı Frank- Walter Steinmeier’e bir kez de doğrudan iletilecek.
Sisi ile Gazze gündemi
Nisan ayında Türkiye’ye gelmesi beklenen bir diğer isim, Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Es-Sisi. 14 Şubat’ta Erdoğan’ın Kahire ziyaretinde mutabık kalındığı üzere, Es-Sisi Ankara’da olacak. İki ülke arasında Şubat’ta imzalanan mutabakatla ekonomi, ticaret, bankacılık, yatırımlar, ulaştırma, sağlık, turizm gibi alanlarda iş birliği yapılması kararlaştırılmıştı.
Es-Sisi’nin ziyaretinde bu alanlardaki ilerlemeler konuşulacak. İkili ilişkilerin yanı sıra Gazze hâlâ en önemli başlık. İsrail’in –ABD dahil tüm kesimlerin itirazlarına rağmen- Refah’a kara operasyonu seçeneği halen masada. Dahası, İsrail Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nden çıkan “acil ateşkes” kararına uymayı da reddediyor. İsrail-Hamas arasındaki ateşkes görüşmeleri bir kez daha çökmüşken, Refah’a yapılacak bir İsrail saldırısı Mısır’ı tedirgin ediyor. Kahire’nin tedirginliği bu alandan bir göç dalgasının tetiklenmesi ihtimalinden kaynaklanıyor. Mısır ve Türkiye’nin Gazze’ye yardımları ve ateşkesin temin edilmesi için gösterilen çabalar da mutlaka ele alınacaktır.
Beklenen iki lider
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ziyaretinin, önce geçen yıl Ekim ayında, sonra Ocak ayında olacağı söylenmişti. Putin’in Türkiye ziyareti için, iki ülkedeki seçimlerin geçmesi beklendi ve son olarak Nisan ayı işaret edilmişti. Bu ziyaret de seçim sonrasında olacak. Masada elbette Ukrayna savaşı ve Suriye’deki durum ağırlıklı konular olacak.
Nisan’da hazırlıkları yapılacak bir başka dosya Türk-Yunan ilişkileri olacak. Teknik düzeydeki görüşmelerin ardından Mayıs ayında bu kez Yunan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.
ABD seçimi öncesi…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu yılki en önemli ziyaretlerinden biri hiç kuşkusuz ABD’ye olacak. 2021’de göreve gelen ve 4 yıllık görev süresini doldurmaya hazırlanan ABD Başkanı Joe Biden, Erdoğan’ı ilk kez resmi bir ziyaretle Washington’da ağırlayacak.
Mâlûm, Türkiye İsveç’in NATO üyeliğine vetosunu kaldırdıktan sonra F-16’ların alımının önündeki Kongre engeli aşılmıştı. Biden’ın, kamuoyu yoklamalarına göre Kasım ayındaki seçimlerde yeniden seçilme ihtimali düşük de olsa, bu ziyaret ABD müesses nizamıyla irtibat açısından önemli olacak. Eski başkan Donald Trump yeniden seçilirse, başka bir düzen ve ilişki biçimini konuşacağımız kesin, ama o zamana kadar da mevcut yönetimle böyle en üst düzeyde olacak bir teması yabana atmamak lazım.