1 Mart tezkeresinin Meclis’te reddinden bu yana 21 yıl geçti. Olay belleklerde hala tazedir. Meclis’ten dönen “Mutabakat Muhtırası”na göre Amerikan askerleri Silopi’de bir üs kuracaklar ve 12 havaalanımızı kullanacaklardı. Türkiye’de 60 bin asker ile 255 uçak konuşlanacaktı. Bu askerlerden 23 bini Irak’a geçecek, 37 bini Türkiye’de kalacaktı. Onlar ne zaman Türkiye’den ayrılacaktı? 6 ay içinde ayrılırlar deniyordu ama bu konuda hiçbir açıklık yoktu. Onur Öymen o gün şu hatırlatmada bulundu:
“Kore Savaşı vesilesiyle gönderilen Amerikan askerlerinden 23 bini 66 yıldır hala Kore’de, Dünya Savaşından sonra Japonya’ya gönderilen Amerikan askerlerinden 50 bini hala o ülkededir. Almanya’ya gönderilenlerden 33 bini hala Almanya’dadır.”
Askerlerin büyük bölümü ve kurulan üsler de çok muhtemelen ülkemizde kalıcı olacaktı. Türkiye adeta işgale uğrayacaktı.
Meclis’te yapılan gizli oturumda hararetli tartışmalar oldu. Deniz Baykal tüm Genel Kurul’u etkileyen uzun bir konuşma yaptı. Sandıktan 264 kabul 250 ret 19 çekimser oy çıktı. 3 kabul oyu eksik kalmıştı. Türkiye bu üç oy sayesinde büyük bir badire atlattı. AKP’den 5’i bakan milletvekili 100’e yakın vekil ile CHP’nin tüm milletvekilleri hayır oyu kullandılar. İşgalden bu onurlu duruş sayesinde kurtulduk. Gizli oturum zabıtları ve ABD ile yapılan mutabakat metni ise hala açıklanmadı. Açıklanırsa tarihin bir dönüm noktası aydınlanacak.
BIÇAK YARASI
CHP eski lideri Kemal Kılıçdaroğlu demiş ki:
“Yerel seçimlerde başarısızlık olursa oturup tartışacağız.
Aday belirleme süreci daha sağlıklı olabilirdi. Bu süreçte benim fikrim sorulmadı.”
Özgür Özel cephesinden karşı mesajlar:
“Siz Cumhurbaşkanı adayı olurken ya da 39 CHP’li olmayan adayı Meclis’e sokarken kimseye sordunuz mu?”
Bir başka mesaj:
“İstanbul’u kaybettirmeden içiniz rahat etmeyecek”
SOHBET
ABD’deki yakınımızla sohbet ederken söz ilkokuldaki çocuklarına geliyor…
– Ne yapıyor sizin ufaklık?
– Okulla birlikte dün sanat galerisi gezdiler… Yarın da Metropolitan müzesini gezecekler…
– Ne yapıyorlar orada?
– Ünlü sanat eserlerinin resimlerini yaparak bilgilerini ve duygularını geliştiriyorlar.
– Peki sizin okullarda sınıfa mezar getirip anneniz ölürse nasıl ağıt yakacaksınız diye sabır dersi verilmiyor mu? Ya da kurban kesme dersleri?
Telefondaki yakınımız ne dediğimi anlamadı… Ben de tekrar sormadım!
MOZ
Fıkra, Afrika ülkesi Mozambik’ten geliyor…
Mozambik’te çok zengin bir adam şehirdeki yoksullardan kurtulmak istiyormuş. Çok yüklü miktarda kâğıt paranın üstüne zehir sürerek fakirlere dağıtılmak üzere bir yardım kuruluşuna göndermiş.
Bir süre sonra şehrin yöneticileri ve yardım kuruluşunun yetkilileri zehirlenerek ölmüş…
Fakirlerden kimseye bir şey olmamış.
TEMPİ
Yunanistan’da geçen yıl 28 Şubat’ta meydana gelen tren kazasının yıldönümünde Atina’da yoğun gösteriler yapıldı. Öğrenci örgütlerinin düzenlediği gösterilere halk ve sendikalar da katıldı. Demiryolu işçileri 24 saat süren grev yaptı… Hükümetin ne tepki verdiğini Atina’daki bir dostumuza sorduk:
– Başbakan Mitsotakis üzüntülerini belirtmekten başka bir şey yapmadı, dedi…
Tepkilerin büyümesi böyle önlenmiş…
Demokrasinin faydaları…
MERDİVEN
Hikâye gerçek midir, ne kadar gerçektir, bilinmez
Ama eğlenceli…
Süleyman Demirel’in başbakanlığının ilk günleri…
Meclis’te Süleyman Demirel ile muhalefet lideri İsmet karşılaşıyorlar
İnönü ayaküstü sohbet sırasında soruyor:
– Meclisin kaç merdiveni var Süleyman Bey, biliyor musun?
Demirel:
– Bilmiyorum…
Soruyu yanıtsız bırakan Demirel içten içe bozulmuştur.
Birkaç gün sonra yine Meclis’te karşılaşınca Demirel, İnönü’nün kulağına eğilerek;
– Efendim, Meclis’in 220 merdiveni var, der.
– Kime saydırdın? diye sorar İnönü.
Demirel:
– Bizzat ben saydım efendim! der.
Ve bunun üzerine İnönü şöyle der:
“Bak Süleyman Bey, lider basit işleri kendi yapmaz. Başkalarına yaptırır. Bak mesela ben meclisin kaç merdiveni olduğunu bilmiyordum. Sana saydırdım…”