■Dünya askeri havacılık tarihinde mümtaz bir yerimiz var. İlk savaş uçağı 1911 Trablusgarp Savaşı’nda İtalyanlar tarafından Osmanlı ordusuna karşı kullanıldı. Çanakkale Savaşı’nda hem biz hem de İtilaf Devletleri istihbarat amaçlı uçuşlar yaptılar. 1918’deki Suriye cephesi mağlubiyetine İngiliz uçakları neden oldu. Sakarya Savaşı sırasında bizim iki eski, Yunanlıların 18 uçağı vardı. Atatürk, Büyük Taarruz öncesi, Fransızlar ve İtalyanlardan 31 adet uçak aldı. Bu uçaklar özellikle istihbarat anlamında çok işimize yaradı. Atatürk 1 Kasım 1924’te TBMM’yi açış konuşmasında “Hava Kuvvetleri’ne Yüce Meclis’in özellikle ilgisini ve dikkatini çekmek isterim” cümlesini kurdu. Neredeyse bir asır sonra Kaan ilk uçuşunu yaptı. Ne acı ki, Mustafa Kemal Atatürk’ün adını ağzından düşürmeyenler, birinci sayfalarında haber yapmadılar bu ilk uçuşu. İktidara muhalif olmakla, Türkiye’ye muhalif olmak arasında çok kalın bir çizgi vardır, düşünmeden aştılar o çizgiyi.
■Manşete aldığımız haberde Kaan’ın dost ülkelerde yarattığı heyecan var. Kendi ülkesinde kimilerinin görmezden gelmeyi tercih ettiği Kaan’ın, ezilenler coğrafyasında yarattığı heyecana bakınca hem seviniyor ama biraz da buruluyor insan.
■Kaan’ın ilk uçuşunda F-16 motorları kullanmasına dair tartışmaya da girelim: Dünyada havada olan 5. Nesil Savaş uçaklarından birisi de Çin’in geliştirdiği J-20 modeli uçaklar. Bu uçaklar hem ilk uçuşta hem de sonrasında Rusya üretimi Saturn AL-31 jet motorunu kullandılar. Sonra bu motoru WS-10 kodlu Çin üretimi bir modelle değiştirme çalışmasına başladılar. ABD yapımı F-35’in de binden fazla parçası Türkiye’de yapılıyordu. Kaan’ın ilk deneme uçuşu, bir bebeğin ilk adımı gibi düşünülmeli. Zaman içerisinde o bebek adımları koşuya dönecek. Siz emeklemeden koşmaya dönen bebek gördünüz mü hiç?
■Dünyada havada olan 5. Nesil üç uçak var. ABD’nin F-35’i, Çin’in J-20’si ve Rusya’nın Su-57’si. ABD’nin kimselere ihraç etmediği F-22’sini unutmuş değilim. F-22 müthiş bir hava muharebe uçağı. Fakat hava-yer görevlerinde aynı başarıyı sağlayamıyor. Hava-hava mücadelelerinde artık it dalaşı zamanında değiliz. 5. Nesil uçaklar, radarda çok az iz bırakıp, düşmanı önceden tespit edip, görüş ötesi füzelerle ortadan kaldıran, uçaklar oldu. 6. Nesil uçaklar savaş pilotuyla beraber kol uçuşu yapan SİHA’lardan oluşacak.
■Askeri havacılıkta “Sensör Füzyonu” terimi giderek daha sık kullanılmaya başlandı. Basit bir anlatımla, çok sayıda sensörden alınan bilginin tek bir ekranda ve en işine yarayacak şekilde pilota sunulması diye özetleyebiliriz bu süreci. Savaş uçaklarında aviyonik yani havacılık elektroniği giderek daha da önem kazanacak. Kaan yerli aviyonik sistemleri sayesinde, ne F-35 alan ülkeler gibi uçuş bilgilerini ABD’ye yollayacak ne de füzelerini ateşlerken birilerinin iznine ihtiyaç duyacak.
■Hindistan’ın 5. Nesil savaş uçağı projesi başarılı olsaydı şu an ABD ile ortak F-16 fabrikası kurmazlardı. Japonya, 5. Nesil bir uçak üzerine çalıştı ama sonra F-35 alıp direkt 6. Nesil savaş uçağı çalışmasına geçtiler. Kaan yerde proje olarak kalmadı, ilk uçuşunu yaptı, göreve başlayınca kadar daha binlerce uçuş yapacak. 2028’de ilk 20 uçak filoya katıldığında değil, yılda 24 tane üretimle uçak sayımız belirli bir noktaya geldiğinde asıl güvende olduğumuz dönem başlayacak.
■Kaan, gök vatan semalarında göreve başladığında bu ülkede yaşayan herkesin güvenliğini sağlayacak. İktidara muhalif olmakla, Türkiye’ye muhalif olmak arasındaki çok kalın bir çizgiyi aşanlar belki o zaman utanırlar…