“Önce Kızlar, Öncü Kızlar” projesi kapsamında her ay kız öğrencilere TOÇEV eğitmenleri tarafından online eğitimler verilecek. Öğrenciler altı ay boyunca özgeçmiş hazırlama, bilgisayar programı ve sosyal medya kullanımı eğitimlerinin yanı sıra sunum yapma teknikleri, topluluk önünde konuşma, etkili iletişim, diksiyon, zaman yönetimi, hobi ve yetenek keşfi gibi kişisel gelişim eğitimlerinden de yararlanacak. Yaz tatili boyunca temmuz ve ağustos aylarında öğrencilere online İngilizce kursu, ailelerine ise özel eğitimler verilecek.
İş yaşamı için yol göstericilik
Eylül ayından itibaren her ay online olarak düzenlenecek mentor-mentee buluşmaları kapsamında da gönüllü AbbVie çalışanları, gençlerle bir araya gelerek onlara mentorluk desteği verecek. Öğrencilerin sorularını yanıtlayacak, kariyer planlamaları konusunda önerilerini ve kendi meslekleri hakkında bilgi ve deneyimlerini paylaşarak yol gösterecek. AbbVie gönüllüleri ayrıca öğrencilere meslek seçimine karar verme süreçleri, kendini geliştirme ve motive etme yolları, mesleğe katkısı olan sosyal beceriler ve ilgi alanları, yaşam deneyimleri gibi konularda bilgi, deneyim ve görüşlerini aktaracaklar.
Sürdürülebilir kalkınma için önemli
Kadınların hem sosyal yaşamda hem de iş yaşamında varlığının, toplumsal gelişim ve sürdürülebilir kalkınma için önemine dikkat çeken AbbVie Türkiye Genel Müdürü Mete Hüsemoğlu, “Ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik açısından arzu edilen seviyelere ulaşmanın yolu büyük ölçüde kadınların hayatın her alanına dâhil olmalarından geçiyor. Özellikle iş hayatında, eşit fırsatlar sunulduğunda kadınların ne derece başarılı olduğunu gösteren birçok örneğe şahit oluyoruz. TOÇEV ile birlikte hayata geçirdiğimiz ‘Önce Kızlar, Öncü Kızlar’ projesi ile genç kızlarımızın eğitimlerine destek vererek bu misyonun bir parçası olmak bizi son derece mutlu ediyor” diye konuştu.
TOÇEV İcra Kurulu Üyesi Dilek Ültanır da “Çocuklarımızın hepsi aynı değerde ancak kızlarımız için biraz daha zorlu yollar, onların önlerine çıkan engeller var. Biz ‘Okumak her çocuğun hakkıdır’ diyerek yola çıktığımız 28 yılda çocuklarımız için fırsat eşitliği yaratmaya gayret ettik. Şimdi yanımızda olan kurumlar ve gönüllülerimizle kocaman bir aileyiz. Pandemi süreci öncesi ve sonrasında çocuklarımıza desteklerini esirgemeyen kurumların başında AbbVie geliyor. Onların sayesinde birçok soruna çözümler bulduk. Şimdi de ‘Önce Kızlar Öncü Kızlar’ ile kızlarımızın gelişimlerine destek olmaya geliyoruz. Özgüveni yüksek, hayaller kurabilen çocuklar ülkemize değer katacak” dedi.
ADA LAVANTASI KADINLARA GELİR OLUYOR
MELTEM GÜNAY İstanbul – İstanbul’un gözdesi Adalar, lavanta üretimiyle kadınlara yeni gelir kapısı açıyor. Adalı iki kadının öncülüğünde yapılan projede hem Adalar’da uygun olan yerlerde lavanta üretimi yapılıyor hem de bu lavantalardan katma değeri yüksek ürünler üretilerek satışı gerçekleştiriliyor. Elde edilen gelir ise projede yer alan kadınlara gelir olacak.
Adalar Müzesi’nin, Adalar Mimoza İnisiyatifi ortaklığı ve Adalar Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle düzenlediği “Lavanta Günleri” başladı. 24 Temmuz’a kadar sürecek olan etkinliklerde Adalı kadınların lavantalardan el emeği göz nuruyla ürettikleri katma değeri yüksek ürünler de satılacak. Projenin ana fikri ise Adalı iki kadın Eva Kent ve Işıl Sayın’dan çıktı. Kent ve Sayın, projenin çıkış noktasını ve hedeflerini Milliyet’e anlattı.
Adaya özgü ürünler satılsın
Türkiye’ye 43 yıl önce geldiğinde hem eşine hem de Büyükada’ya aşık olan Eva Kent, projenin kendisini çok heyecanlandırdığını anlattı. Türkiye’ye tatil için geldiklerinde Büyükada’dan aklında çam iğneleri üzerine takılmış mis gibi yasemin çiçeklerinin kokusunun kaldığını söyleyen Kent, “O çiçeklerin kokusunu hiç unutmadım. Şimdi ise her köşe başında ucuz plastik çiçeklerden saç bantları satılıyor. Ne yazık ki Adalar’a ait hiçbir özgün hatıralık kalmadı. Avrupa’da gezerken her ülkeye, her şehre özgün hediyelikler bulabilirsiniz. Neden bu plastik taçlar yerine mis kokulu lavantalı ürünler üretilmesin dedim ve konuyu Adalar Mimoza İnisiyatifi’nden arkadaşım Işıl Sayın’a açtım. Hemen harekete geçtik. İlk iş, bahçelerinde lavanta olanlardan fide desteği sağladık. İsmek’le birlikte atölyeler oluşturduk. Adalı kadınlara, sağlıksız ve zevksiz plastikleri satacağınıza gelin lavanta kalbi dokumayı öğrenin ve bunu satın dedik. Böylece Adalı kadınlara yeni ve güzel bir gelir fırsatı yaratmaya başladık” diye anlattı. Çeşitli ürünlerin yanı sıra kadınların ürettikleri ‘lavanta kalbi’ ile kalplere dokunmayı amaçladıklarını söyleyen Kent, “Fransa’nın özellikle Provence bölgesinde bunlar çok satılıyor. Burada belli bir teknikle lavantalar sepet gibi örülüyor. Bir kaç yıl boyunca doğal olarak parfüm veriyor, kurdeleyle dokunan kısma bastırdığınızda o koku serbest kalıyor. Lavanta kalpleri dünyanın birçok ünlü mağazasında satılıyor. Neden Adalar’da üretilen lavanta kalpleri de dünyaya açılmasın” dedi.
İmece usulü ürettik
Üç yıl önce Eva Kent’in kendisine lavanta kalbi fikriyle geldiğini anlatan Işıl Sayın da, “Düzenlediğimiz lavanta kalbi atölyesiyle elde ettiğimiz gelirle bin 500 tane lavanta fidesi aldık, bu fideleri kendi bahçelerimize, arkadaşlarımızın bahçelerine ektik, büyüttük. Bu sene de hasatlarını yaptık, hediyelik eşya fikrini büyüttük. Adalı kadınlarımızı işin içine aldık. 30 kadın birlikte çalışarak harika ürünler çıkarttık. Lavanta kalbinin yanı sıra lavanta temalı ürünler ürettik. Amacımız bunun sürdürülebilir olması. Hayalimiz yurtdışındaki ünlü mağazalardan Adalı kadınların ürettiği ürünlerin satılması” dedi.
HAZIRLAYAN: PINAR AKTAŞ [email protected]