Geçen hafta yazımı bıraktığım yerden devam ettireyim.
“Ocak bitti, Fenerbahçe adına zorlu bir Şubat ayı başlıyor.
Antalyaspor (D), Alanyaspor, Rizespor(D) ve Kasımpaşa maçlarının herbirinin zor geçeceği sonrasının da artık yokuş aşağı inmek anlamı taşıdığını söyleyebiliriz.”
Sezonun en kritik dönemecine girmiş bulunuyor Sarı Lacivertliler.
Bir kere yukarıda saydığımız dört takımın 3’ü ile puan sıralamasında ilk 10 arasında yer alıyor ve mücadeleyi seven, dirençli oyun oynuyorlar.
Diğer taraftan Fenerbahçe’nin kadrosunda form düşüklüğü yaşayan oyuncular var.
Tadic, Szymanski, Dzeko kelimenin tam anlamıyla düşüşe geçtiler.
Fred’in olmadığı orta saha kurgusu içinde oyunun geriden orta alana oradan da ileriye taşınmasında bağlantı kopuklukları yaşanıyor.
Evde oturmuş internetten bir film veya maç izliyorsunuz; wi-fi ara ara kesiliyor ve yeniden bağlanıyor… O an ne hissediyorsanız Fenerbahçe oyun kurgusunda da benzer aynı duygular yaşatıyor taraftarına…
En heyecan verici anda ekran donuyor ve tekrar başladığında kaldığı yerden oldukça geriye düşmüş.
Krunic, Fred etkisini veremiyor; İsmail biraz daha ön plana çıkıyor. Cengiz Ünder’e verdiği akıl dolu pas da oyun görüşünün bu anlamda ne kadar yükseldiğini bize gösteriyor; ancak yaratıcılık anlamında bu takımın hücum aksiyonlarının artmasını sağlayamıyor.
İsmail Yüksek orta alanda dün önemli işlere katkı verdi.
Tüm bunlara karşın Fenerbahçe’nin bu ikilisinin oynadığı veya etkili olmaya çalıştığı ikinci bölgede devamlılık, bağlantı sorunu yaşadığı da bir gerçek.
Oyun kurgusu veya hücum etkisi dün ilk defa forma giyen Çağlar’ın da takımla ilk çıktığı maçta bir uyum sorunu yaşadığını da söyleyebiliriz.
Özellikle Oosterwolde’nin topla ileriye çıkışlarında çok önemli işlere imza attığını hatırladığımızda Antalyaspor karşında Fenerbahçe’nin diğer maçlara oranla biraz daha aksadığını notlarımız arasına alabiliriz.
Cengiz Ünder…
Veya İrfan Can Kahveci…
Gaziantep FK maçında takımın tek golünü İrfan Can attı!
Samsunspor maçında yine takımın tek sayısı İrfan Can’dan geldi.
Ankaragücü karşılaşmasında her iki golde Cengiz Ünder vardı!
Dün Antalyaspor maçını da çözen yine Cengiz Ünder’di.
Son beş maçın dördüne; 12 puana direkt katkı sağlamış oldu.
Fenerbahçe’nin skor olarak sıkıştığı, oyun olarak da daraldığını hissettiği bu süreçte iki oyuncunun üstlendiği misyon hem çok önemli hem de gerçekten değerliydi.
İlerleyen haftalarda kuşkusuz takımın bu nefesini daraltan sıkıntıları geçecek ve rahatlayacaktır o zaman elbette İrfan Can ve Cengiz Ünder’in yaptıklarının ne anlama geldiği çok daha iyi anlaşılacaktır.
Karşılaşmanın özellikle 70. dakikasından sonra Antalyaspor oyuna daha fazla ağırlığını koyarken topa sahip olma, pasla oynama oranı da her dakika lehine değişti.
İki önemli pozisyon vardı ama 90+1’de Buska’nın kafa vuruşunu Livakovic kurtarırken herhalde televizyonları başındaki milyonlarca Fenerbahçe taraftarının yürekleri ağzına gelmiştir.
İsmail Kartal bu sezon hiç görmediğimiz bir değişikliğe imza attı.
88. dakikada Szymanski’yi çıkardı, yerine Bonucci’yi soktu.
Maç sonu röportajında bunu Sergen Yalçın’ın çift stopere dönüşü ile açıklasa da bu aslında İsmail Hoca’nın maçın gidişatından ne kadar çok etkilendiğinin, çekindiğinin net ifadesiydi.
Bu dakikadan sonra 3 stoperli bir Fenerbahçe vardı sahada.
Livakovic’in kurtartığı pozisyonun Fenerbahçe’nin 3 stoperle oynadığı bölümde gelmiş olması bize önemli bir dersi hatırlatmış olmalıdır.
Çok forvertli oynamak nasıl gol atmak için yeterli değilse, çok savunma oyuncusu da gol pozisyonu vermemek için bir önlem yerine geçemiyor.
Ama…
Öyle bir oyuncu ki Bonucci Fenerbahçe’nin neredeyse ecel terleri döktüğü sırada uzun mesafeli öylesine filozofik bir top gönderdi ki Batshuayi’ye Belçikalı forvet de pozisyonu golle sonuçlandırınca bu pas bir asiste dönüşmüş oldu.
Fenerbahçe’de dün oyunun o zamanında hem bu asisti hem de gol vuruşunu yapacak başka iki oyuncu var mıydı sahada emin olamıyorum.
Yukarıda İrfan Can ve Cengiz Ünder için yazdıklarıma sırası gelmişken bir ekleme de Batshuayi için yapmalıyım.
Gaziantep FK, Samsunspor, Ankaragücü ve Antalyaspor serisinin içinde eksik kalan parça olan Başakşehir maçındaki 3 puanı getiren penaltı golünü atan Batshuayi’ydi ve sezonun 2. Yarısındaki maçlarda kazanılan 13 puan bu 3 oyuncunun gol katkılarıyla sağlanmış oldu.
Evet…
Fenerbahçe’nin oyununda bir sıkışma ve daralma neticesinde de tıkanma artık gözle görülür hale geldi.
Bunun bir bölümü oyuncu performanslarından kaynaklanırken önemli bir kısmının oyundan sebeplendiğini konuşuyor ya da tartışıyor olmak gerekiyor.
İsmail Kartal için burası tam bir sırat köprüsü niteliğinde bir yere dönüştü; çünkü eğer oyuncu performansları çözülmezse Hoca’nın mutlak surette artık şapkasında ne varsa onlardan bir seçki yapması gerekecektir.