Eylül 2019’da Bomontiada’da Erdil Yaşaroğlu’nun ilk heykel sergisi “Oyun” açılmıştı.
Karikatürlerini sevdiğimiz Erdil Yaşaroğlu’nun heykellerini de sevdik, selfie yapan denizkızı heykeliyle selfie yapanlara da şahit olduk bu sergide.
Şimdi ise Erdil Yaşaroğlu’nun ikinci kişisel sergisi “Transatlantik” Tepebaşı’nda Alexandre Vallaury Binası’nda açıldı.
“Genellikle yaptığım heykellere insanların ilk yaklaşımı, renkli ve sevimli tarafından oluyor. Ama bir yandan bunlar, onları heykellerimin hikayelerine çekebilmek için hazırladığım küçük tuzaklar. Çok gri, sevimsiz ve zor bir dünyada yaşıyoruz. Dertlerimizi neşeyle anlatmayı seviyorum. Sergiye de adını veren Transatlantik işi bunun güzel bir örneği. Bir küçük transatlantik heykeliyle karşılaşıyorsun ve bu küçük sarı sevimli şey sana insanlığın dünyayı nasıl mahvettiğini anlatıyor. Transatlantik sergisinde renkli iç dünyamın yanında, gri ve siyah taraflarını da göreceksiniz” diyor Erdil Yaşaroğlu.
Zaten biliyorsunuz, kendisi uzun zamandır içinde bulunduğumuz durumu “Her günü bir sezon finali tadında yaşıyoruz” diye özetliyor.
Serginin kurgu ve yönetimi ise sanatçının temsilciliğini üstlenen BüroSarıgedik’in kurucusu Esra Sarıgedik Öktem imzasını taşıyor.
Hatırlayacaksınız, 60. Venedik Bienali Türkiye Pavyonu küratörüydü Esra Sarıgedik Öktem, geçen ağustos ayında ise bu görevinden istifa ettiğini duyurdu.
“Sevgili dostum ve meslektaşım Defne Ayas’ın etrafında gelişen tartışmalar beni olağanüstü üzdü, daha şeffaf bir seçim sürecine duyulan ihtiyacı ve karşılıklı iletişimin eksikliğini de gözler önüne serdi. Sadece bir profesyonel olarak değil, gelecek kuşaklara, çocuğuna ne bıraktığının farkında olması gereken sorumlu bir birey olarak, alınan tüm kararları yeniden değerlendirmemi elzem kıldı” açıklamasıyla birlikte.
Sanatçıyı temsil etme durumunun ileriye dönük problem yaratabileceği endişesiyle başlayan ve yukarıdaki satırlara yer veren istifa mesajı sanat çevresinde farklı tepkilere neden oldu o zaman.
Elbette, bir küratörün bu kadar hayal ettiği bir görevden istifa edebilme cesaretini göstermesi takdir edilecek bir şey.
Ama yine de bence istifa etmesi gereken Esra Sarıgedik Öktem değildi.
Ne de olsa, Gülsün Karamustafa gibi bir sanatçının birlikte çalıştığı, sevdiği, güvendiği bir küratörle çalışmak istemesi son derece olağan.
Zaten kimsenin de Esra Sarıgedik Öktem’in bilgi ve donanımına söyleyecek lafı yok.
Esra Sarıgedik Öktem ve Erdil Yaşaroğlu, 2019’daki ilk sergide de birlikte çalışmıştı.
Şimdi ise “Erdil beni şaşırtmaya devam ediyor. Çoğunlukla birbirimizin aksi noktalardan bakıyoruz dünyaya. Her defasında bana meydan okuyor! Onun ne gördüğünü anlamak, anlattığı üzerine düşünmek bir deneyim. Temsil ettiğim bir sanatçıyla aramızdaki bu dinamik süregiden bir oyun gibi. Erdil şimdi de içsel yolculuğuyla karşımda. Bize daha derinlerden bir yerden sesleniyor” diyor Esra Sarıgedik Öktem.
Hatırlatalım, Erdil Yaşaroğlu’nun yeni sergisi “Transatlantik” 30 Ocak’a kadar devam edecek.
Sergiye gitmişken kitapevi Minoa Pera’yı da mutlaka gezmek lazım.