Süper Lig’de şampiyonluk yolunda kırılma anı olabilecek bir maç olan Fenerbahçe – Galatasaray maçı öncesinde Edin Dzeko da çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Ülkesinin basınından Face TV’ye konuşan Boşnak futbolcu derbi öncesi iddialı sözler söyledi.
İşte Dzeko’nun sözlerinden öne çıkanlar…
80.000 kişinin önünde oynadım ama Türkiye’deki gibi bir atmosferi hiç yaşamadım! Derbi özel bir maç; ortalık yanacak!
Soru: Inter’den ayrıldıktan sonra milyonlar değerinde korkunç teklifler aldın. Neden seçimin Fenerbahçe oldu?
Pazar günü derbide göreceksiniz.
Soru: Peki ya para? Aldığın teklifler çok daha büyüktü
Öyle ama ben zaten yeterince para kazandım. Her şey para değil. Tek bir kariyerim var ve bunu en iyi şekilde değerlendirmek, daha yüksek bir seviyede oynamak istiyorum. Bu benim için bir numara!
“Fenerbahçe öncekiler kadar büyük”
Fenerbahçe en az öncekiler kadar büyük bir kulüp! Hedefim Avrupa’da oynamak ve kendimi bir oyuncu gibi hissetmekti! Bu sahaya her çıktığımda aynı duyguyu yaşıyorum… İnanılmaz bir şey! Ve diyorum ki: ‘İyi ki buraya gelmişim!’ Yeterince kazandım.
“Kendimi kanıtlamaya gerek yok”
Kendimi başkalarına kanıtlamama gerek yok! Eğer yapamadığımı görürsem, kendime bırakmam gerektiğini söylerim.
“Artık 3-4 günde bir maç zor”
Hissettiğim en büyük fark maçlar arasındaki toparlanma süreci. Eskiden üç ya da dört günde bir maç oynayabiliyordum, şimdi daha fazla zamana ihtiyacım var. Bazen dinlenmek benim için iyi oluyor.
“Futbol kafa ile oynanır”
Biz insanız, duygusalız. Bazen duygular kontrol edilemez! Aptalca şeyler de oldu ama kariyerim boyunca kendimi kontrol etmeye çalıştım. Futbol kafa ile oynanır, ayaklarla değil! Aldığınız tüm kararları kafanızla verirsiniz!
“Kariyerimin sonu yaklaşıyor”
“Hala oyundan keyif alıyorum ve bir sonraki adımda ne yapacağımı düşünmüyorum. Kendimi iyi hissediyorum. Tabii ki sonun yakın olduğunun farkındayım. Kariyerimden sonra ne yapacağımı hala bilmiyorum.
“Teknik direktör olmayı düşünmüyorum”
Teknik direktör olmak mı? Hayır, hayır. İlgilenmediğimden değil ama bu yönde düşünmüyorum. Bir oyuncu olarak sürekli seyahat ediyorsunuz ama antrenör olarak bu daha da kötü. Hiçbir zaman evde olmuyorsunuz.